Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2022/3168 E. 2022/2839 K. 07.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 15. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2022/3168 – 2022/2839
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/3168
KARAR NO : 2022/2839

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 24/11/2020
NUMARASI : 2019/417 Esas – 2020/507 Karar

DAVACI :
VEKİLLERİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

DAVANIN KONUSU : İtrazın İptali

Asliye Ticaret Mahkemesince yukarıda tarih ve numarası yazılı itirazın iptali davasında verilen karara karşı davalı vekili tarafından süresi içerisinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla; dosyadaki tüm kayıtlar okunup gereği düşünüldü.
Davacı vekili dava dilekçesinde, davacı banka kredi borçlusu …. Şti.’nin kiracısı olan karşı taraf Ankara 20. Noterliği’nin 17/01/2017 tarih ve… yevmiye nolu temlik sözleşmesi ile davacı bankaya devir ve temlik edilen kira borçlarını ödemediği için Ankara 16. İcra Müdürlüğü’nün 2019/3729 E. Sayılı dosyası icra takibi başlatıldığını, karşı tarafın temlik sözleşmesini bilmesine ve teyit etmesine rağmen davacıya ödeme yapmadığı gibi borca haksız olarak itiraz ettiğini belirterek itirazın iptali ile takibin devamını, borçlunun itiraz ettiği miktarın %20’sinden aşağı olmamak kaydı ile icra inkar tazminatına mahkum edilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın yetkisiz Ankara Ticaret Mahkemelerinde açılmış olup yetkili mahkemenin HMK madde 6 gereğince Aydın Mahkemeleri olduğu, müvekkili şirketin davanın açıldığı tarihteki adresinin Aydın ilinde olduğunu, davacı taraf davadan önce aynı konuda arabuluculuk müracaatını da Ankara ilinde yaptığını, bu başvuruya karşı tarafımızca itiraz edildiği ve itiraz Ankara 2. Sulh Hukuk Mahkemesince arabuluculuk dosyasının Aydın Arabuluculuk Bürosuna gönderilmesine karar verildiğini,davalının kafe/restoran işletmek üzere dava dışı …. Şirketinden … içerisinde bulunan AVM içerisindeki iş yerini kiraladığı, …. Şirketinin, … Üniversitesinin alt kiracısı olup müvekkiline karşı kiralayan sıfatına sahip olduğunu, davalının AVM içerisinde kiraladığı dükkan ile ticari faaliyetine davam etmekte iken …. Şirketinin ekonomik durumu bozulduğu, iflas noktasına gelmiş ve nihayetinde … içerisinde bulunan AVM’ den ayrıldığını, … Üniversitesince 13/03/2019 tarihi itibariyle …. Şirketinin kira sözleşmesinin feshedildiğinin tüm kiracılara bildirdiğini, …Şirketi ve davacı arasındaki alacak devri sözleşmesi gereğince kira alacaklarının dava dışı … Şirketi hesabına ödenmesi kararlaştırıldığı, belirtilen ödemeler ve müvekkilinin teslim ettiği senetler kapsamında müvekkilinin kiralayana ve kiralayandan alacağını temlik aldığını iddia eden bankaya karşı borcu bulunmadığını belirterek haksız ve hukuka aykırı davanın reddine, davacı aleyhine takip miktarının %20’sinden az olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Mahkemece, görevsizlik nedeni ile açılan davanın reddine karar verilmiştir.
Davalı vekili, davanın yetkisiz Ankara Mahkemelerinde açıldığını, yetkili mahkemenin HMK 6.maddesi gereğince Aydın Mahkemeleri olduğunu, süresi içerisinde yetki itirazında bulunmalarına rağmen mahkemece bu hususun değerlendirilmeyerek Ankara Mahkemelerinin yetkili olduğuna karar verildiğini belirterek istinaf kanun yolu başvurusunda bulunmuştur.
Davalı ile dava dışı …. Şti arasında kira sözleşmesi düzenlendiği hususunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Dava, temlik alacaklısı davacı bankanın dava dışı kiraya veren şirketten devir aldığı kira alacaklarının davalı kiracıdan tahsili için başlattığı icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Davacı kira sözleşmesinin tarafı olmayıp, alacağın temlikine ilişkin sözleşmeye dayanarak kira alacağını talep etmektedir. Davalının bu davada ileri sürebileceği def’i veya savunmalar kira sözleşmesi ile ilgili olabileceğinden uyuşmazlık kira sözleşmesi hükümlerine göre çözümlenecektir. Alacağın temliki Borçlar Hukukunun Genel Hükümlerinde yer almakta olup Kanunlarımızda alacağın temliki sözleşmesini esas alan bir görev düzenlemesi de bulunmadığından temlike konu alacağın ilgili olduğu sözleşme türü de gözetilerek görevli mahkeme belirlenmelidir. Alacağın temlikinde alacak kendisine temlik olunan kimse, bu alacağı üçüncü kişilerden isteme hakkına sahip olup, bunu mümkün kılan Kanun hükümlerinden doğan bir halefiyet sözleşmeye bağlı olarak gerçekleşmektedir. Kanunen cevaz verilen bu halefiyet nedeni ile, görevli mahkemenin de alacağı temlik eden tarafından hangi mahkemede dava açılacak ise temlik alan tarafından da aynı mahkemede dava açılması gerektiği esasına göre belirlenmesi gerekir. Yerleşik Yargıtay ve Dairemiz uygulamaları da bu yöndedir. HMK 4/1-a maddesine göre, kiralanan taşınmazların, 09/06/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununa göre ilamsız icra yola ile tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dahil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davaları görmeye Sulh Hukuk Mahkemesi görevlidir. Taraflar arasında kira sözleşmesi bulunmasa da davacının temlik aldığını ileri sürerek talep ettiği alacak, kira alacağı niteliğinde olduğundan uyuşmazlığın kira ilişkisinden doğması nedeniyle davaya bakmaya Sulh Hukuk Mahkemesi görevli olacağından mahkemece verilen görevsizlik kararında usul ve yasaya aykırı bir durum bulunmadığından davalı vekilinin istinaf kanun yolu başvurusunun esastan reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davalı vekilinin Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 24/11/2020 tarih, 2019/417 Esas – 2020/507 Karar sayılı hükmüne karşı istinaf kanun yolu başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
Harçlar Kanunu gereğince karar tarihi itibariyle alınması gereken 80,70 TL esastan ret harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
HMK 27. maddesi gereğince tarafların dinlenilme hakkı nedeniyle ve 04/08/2017 tarihinde yürürlüğe giren 7035 sayılı Yasanın 27. maddesi ile HMK 302. maddesine eklenen 5.fıkrası uyarınca hükmün ilk derece mahkemesince taraflara tebliğ edilmesine,
Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda 07/12/2022 tarihinde oy birliği ile kesin olarak karar verildi.
GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİHİ : 06/01/2023

Başkan

Üye

Üye

Katip