Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2022/312 E. 2022/443 K. 02.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 15. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15. HUKUK DAİRESİ

….

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

….
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 02/12/2021
NUMARASI :…

DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali

Asliye Ticaret Mahkemesince yukarıda tarih ve numarası yazılı itirazın iptali davasında verilen karara yönelik, davacı vekili tarafından süresinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla, dosyadaki tüm kayıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında 31/03/2021 tarihli “Hizmet Sözleşmesi” imzalandığını, sözleşme uyarınca davacıya ait ve domain adı … “http://… olan yazılımın kullanımının davalı şirket tarafından kiralandığını, davalı şirketin 31/03/2021 tarihli sözleşme konusu yazılımı kullanmaya devam ederken, yaptığı iş sebebiyle yazılımın daha kapsamlı modüller içermesi gerektiğini bildirmesi üzerine taraflar arasında, davalı şirketin iş hacmini ve ihtiyacını karşılayacak kapsamlı modülleri içeren yeni bir yazılım hazırlanması amacıyla 25/05/2021 tarihli ikinci bir ‘Hizmet Sözleşmesi’ imzalandığını, ikinci sözleşmenin konusu olan yazılımda hali hazırda yayında olduğunu, davalı şirket tarafından yazılımın hatalı ve ayıplı olduğu şeklindeki mesnetsiz iddialar ile ödeme yükümlülüğünün yerine getirilmediğini, bunun üzerine davalı şirket hakkında Ankara 2. İcra Müdürlüğü’nün 2021/9782 Esas sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalının haksız itirazı üzerine takibin durduğunu belirterek itirazın iptaline, takibin devamına ve %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Mahkemece tensiben karar verildiğinden davalı cevap dilekçesi ibraz etmemiştir.
Mahkemece, davanın görev nedeniyle usulden reddine karar verilmiştir.
Davacı vekili, taraflar arasında düzenlenen sözleşmelerin salt kira sözleşmesi olmayıp karma tipli sözleşmeler olduğunu, bu sözleşmeler ile, davacı tarafından, davalı şirkete web tabanlı yazılım tasarlanması ve hazırlanması, yazılımın kurulumu ve davalı şirket tarafından kullanımını sağlayacak sunucu (server sistemi) ile bu sistemin çalışabilmesi için gerekli donanım/yazılım gereksinimlerinin aylık sunucu hizmet bedeli karşılığında karşılanması, sözleşmenin 3.4. maddesinde belirtilen sistemin oluşturularak davacının önce standart kurulum yapması, daha sonra sözleşmede belirtilen veya taraflarca mutabık kalınan ek modüllerin hazırlanarak davalı şirkete sunulması, davacı tarafından davalı şirket için tasarlanıp hazırlanacak web tabanlı yazılımın (web sitesinin) çalışır hale getirilmesinden sonra web sitesi için teknik bakım hizmetleri verilmesi, gibi hizmetlerin üstlenildiğini, bu nedenle sözleşmelerin bazı edimler yönünden eser sözleşmesi, bazı edimler yönünden hizmet sözleşmesi, bazı edimler yönünden de kira sözleşmesi hükümlerini içermekte olduğunu, her iki tarafın tacir ve ticari işletmesi ile ilgili olduğundan davaya bakmakla görevli mahkemenin Asliye Ticaret Mahkemesi olduğunu, uyuşmazlığın Asliye Ticaret Mahkemesinde görülmesi gerekirken görevsizlik kararı verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
Taraflar arasındaki 31/03/2021 imza ve başlangıç tarihli 1 yıl süreli hizmet sözleşmesi ile 25/05/2021 başlangıç tarihli 1 yıl süreli hizmet sözleşmelerin konusu, davacı tarafından davalı şirkete web tabanlı network marketing yazılımı tasarlanması ve hazırlanması, bu yazılımın kurulum ve kullanımı için gerekli olan davacıya ait sunucu (server sistemi) ile bu sistemin çalışabilmesi için gerekli donanım/yazılım gereksinimlerinin aylık hizmet bedeli karşılığında kullanılması işine ilişkin hizmet alım sözleşmesi olup, sözleşmede yazılımın kullanımına ilişkin kira ödemesinden bahsedilmesi sözleşmeyi kira sözleşmesi haline getirmez. Taraflar arasındaki iş ticari nitelikte olduğundan, somut uyuşmazlıkta davaya bakmakla Asliye Ticaret Mahkemesi görevlidir. Görev dava şartı olup yargılamanın her aşamasında resen gözönüne alınması gerekir. Dava hizmet alım sözleşmesinden kaynaklandığına göre, mahkemece işin esasına girilerek bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmadığından; davacı vekilinin istinaf kanun yolu başvurusunun kabulü ile mahalli mahkeme kararının HMK’nun 353/1-a-3 maddesi gereğince kaldırılarak yeniden bir karar verilmesi için dosyanın mahalline gönderilmesine ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davacı vekilinin istinaf kanun yolu başvuru isteminin KABULÜ ile, Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 02/12/2021 tarih, 2021/697 Esas – 2021/941 Karar sayılı ilamının 6100 Sayılı HMK’nun 353/1-a.3 maddesi gereğince KALDIRILMASINA,
Dosyanın yeniden karar verilmesi için mahkemesine İADESİNE,
İstinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda değerlendirilmesine,
İstinaf peşin harcının istek halinde ilgilisine iadesine,
HMK 27. maddesi gereğince tarafların dinlenilme hakkı nedeniyle ve 04/08/2017 tarihinde yürürlüğe giren 7035 sayılı Yasanın 27. maddesi ile HMK 302. maddesine eklenen 5.fıkrası uyarınca hükmün ilk derece mahkemesince taraflara tebliğ edilmesine,
Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda 02/03/2022 tarihinde oy birliği ile kesin olarak karar verildi.
GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİHİ : 10/03/2022

….

N.Ş./E.A./Y.İ.M.