Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2022/2558 E. 2022/1972 K. 15.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 15. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/2558
KARAR NO : 2022/1972

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 07/10/2021
NUMARASI : 2021/609 Esas – 2021/565 Karar

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :

DAVANIN KONUSU : Tazminat

Asliye Ticaret Mahkemesince; yukarıda tarih ve numarası yazılı tazminat davasında verilen karara karşı davacı vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla; dosyadaki tüm kayıtlar okunup gereği düşünüldü.
Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı … Ltd. Şirketi ile…A.Ş. arasında ihale alımı sözleşmesi akdedildiği, bu sözleşmeye göre davalının ihale konusu işleri yapabilmesi için gerekli olan teknik donanımlı araçlar kendilerinde olmadığından geçici bir süre bedeli karşılığı kullanılmak üzere müvekkiline ait verilen özelliklere haiz …Plakalı araçlar bedeli karşılığında 2018 Eylül ayında kullanılmak üzere davalıya tahsis edildiğini, aynı zamanda işin başlangıcında, araçlar için yapılması muhtemel olabilecek bakım – onarım masraflarının davalı şirket tarafından karşılanması halinde, yapılan bu masrafların sonrasında taraflarca karşılıklı olarak mutabakat ve faturalandırma yapılarak, araç kullanım bedellerinden düşüleceği konusunda da anlaşma sağlandığını, davalı şirketin araçların hiçbirinin kullanım bedellerini ödemediğini,…, plakalı araçlar Mayıs 2021 tarihinde davalı tarafından teslim edildiğini, bu güne değin … Plakalı araçların müvekkiline teslim edilmediğini, iade edilmeyen araçların teslimi hususunda ise, ilgili araçlar müvekkiline teslim edilmediğini, müvekkil şirketle ilgisi olmayan … İnşaat Şantiyesine bırakıldığının iddia edildiğini, taraflar arasında yaşanan tüm bu süreç sebebiyle, müvekkili şirket mülkiyetinde olan toplam dokuz adet aracı Eylül 2018 tarihinden itibaren kullanamadığını, karşı yandan herhangi bir kullanım bedeli de tahsil edilemediğini, dava konusu araçların özel işlerde kullanılan teknik donanımlı araçlar olduğunu, bu araçların kullanımından haksız şekilde yoksun kalınması sonucu müvekkili şirketin iş işleyişinin sekteye uğradığını, müvekkili maddi zararın tazmini ve dava konusu araçların iadesi için Ankara Arabuluculuk Bürosu 2021/85048 Arabuluculuk dosya numarasıyla başvuru yapıldığını, ancak bu başvuru da anlaşamama ile sonuçlandığını, açıklanan bu sebeplerle işbu maddi zararların mahkemece hesaplanıp, davalıdan ecrimisil bedelinin tahsilini talep edebilmek adına, işbu davayı açma zaruriyetlerinin doğduğunu, dava konusu… plakalı araçların haksız kullanımından doğan alacaklarından şimdilik 100,00TL ecrimisil bedelinin teslim tarihinden itibaren işleyecek ticari faiz ile birlikte davalıdan tahsilini, dava konusu teslim edilmeyen … plakalı araçların haksız kullanımından doğan şimdilik 100,00TL ecrimisil bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faiz ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Mahkemece; davacı tarafından, her ne kadar ecrimisil talep edilmiş ise de, aslında talep edilenin taraflar arasındaki kira sözleşmesinden kaynaklı kira alacağı olduğu gerekçesiyle, tensiple görevsizlik nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmiştir.
Davacı vekili; taraflar arasında yazılı veya sözlü olarak kurulmuş herhangi bir kira sözleşmesinin bulunmadığını, davalı tarafça söz konusu ihtarnameye verilmiş olduğu cevapta taraflar arasında bir kira ilişkisi bulunmadığını, bu kapsamda ödenecek bir kira borcu bulunmadığını belirterek kira ilişkisini açıkça reddettiğini, taraflar arasında kira ilişkisi var olduğu kabul edilse dahi somut davada talebin ecrimisil olduğunu, yerel mahkemece hiçbir kira talebi bulunmamasına rağmen re’sen talebin kira alacağı olduğuna hükmedilerek görevsizlik kararı verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, somut davada yer alan bir kira alacağı talebi bulunmadığından dosyanın Sulh Hukuk Mahkemesine gönderilmesine olanak bulunmadığını belirterek istinaf kanun yolu başvurusunda bulunmuştur.
Kira sözleşmesi 6098 sayılı TBK.nun 299 vd. maddelerinde düzenlemiş olup, 299. maddesinde kira sözleşmesinin tanımı “Kira sözleşmesi, kiraya verenin bir şeyin kullanılmasını veya kullanmayla birlikte ondan yararlanılmasını kiracıya bırakmayı, kiracının da buna karşılık kararlaştırılan kira bedelini kiraya verene ödemeyi üstlendiği sözleşmedir.” şeklinde yapılmıştır.
Maddi olayları ileri sürmek taraflara, hukuki nitelendirme yapmak ve uygulanacak kanun maddelerini belirlemek hakime aittir.(6100 sayılı HMK m.33).
Mahkemelerin görevi, ancak kanunla düzenlenir. Göreve ilişkin kurallar kamu düzenine ilişkindir. (HMK 1 m.) Nitekim Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 114/1-c maddesi görevi dava şartları arasında saymıştır. Bu itibarla görev kuralları tarafların ileri sürmesine gerek olmaksızın hâkim tarafından ve yargılamanın her aşamasında resen gözetilir.
01/10/2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 Sayılı HMK’nun 4/1-a maddesine göre “Kiralanan taşınmazların, 09.06.1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununa göre ilamsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dâhil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davalarda” Sulh Hukuk Mahkemesi görevlidir.
Somut olayda; TBK 299. maddesindeki tanımlamaya göre; bir şeyin kullanımının belli bir bedel karşılığı kiracıya bırakılması gerekir. Taraflar arasında belirlenmiş bir kira bedeli olmaması durumunda, sözleşmenin asli unsuru kira bedeli olduğundan, sözleşmenin kurulduğundan bahsedilemez.
Hal böyle olunca, ilk derece mahkemesince yapılacak iş; iddianın ileri sürülüş sebebine göre, davalıya dava dilekçesinin tebliği ile, davacının talebinin ecrimisile ilişkin olduğu gözeterek davanın esasını incelemek ve hasıl olacak sonuca göre karar vermek olmalıdır.
Bu nedenlerle davacı vekilinin istinaf kanun yolu başvurusunun kabulü ile kararın kaldırılarak ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davacı vekilinin istinaf kanun yolu başvurusunun KABULÜ ile Ankara 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 07/10/2021 tarihli, 2021/609 Esas – 2021/565 Karar sayılı kararının HMK’nin 353/1-a-4 maddesi gereğince KALDIRILMASINA,
Dosyanın yeniden karar verilmesi için mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
İstinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda değerlendirilmesine,
İstinaf peşin harcının istek halinde istinaf kanun yolu başvurusunda bulunan davacıya iadesine,
HMK 27. maddesi gereğince tarafların hukuki dinlenilme hakkı nedeniyle ve 04/08/2017 tarihinde yürürlüğe giren 7035 sayılı Yasanın 27. maddesi ile HMK 302. maddesine eklenen 5. fıkrası uyarınca hükmün ilk derece mahkemesince taraflara tebliğ edilmesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 15/09/2022 tarihinde oy birliği ile kesin olarak karar verildi.
GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİHİ : 10/10/2022

.
Başkan

Üye

Üye

Katip