Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 15. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15. HUKUK DAİRESİ
…
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
…
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 05/11/2021
NUMARASI : …
DAVANIN KONUSU : Alacak
Asliye Ticaret Mahkemesince yukarıda tarih ve numarası yazılı alacak davasında verilen karara karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla; dosyadaki tüm kağıtlar okunup gereği düşünüldü.
Davacı vekili Asliye Hukuk Mahkemesine ibraz ettiği dava dilekçesinde, müvekkili kuruluşa ait …. nolu trenin 11.03.2011 tarihinde … … buluşma yaparak hareket etmesinden sonra, … saydingi doğu çıkışında trenin sonunda bulunan davalı şirkete ait….nolu buraj makinesi (yol bakım onarım makinesi) ile sondan 2.sırada bulunan …. nolu vagonun dray ettiğini, bu nedenle yolun seyrüsefere kapandığını, yolun açılabilmesi için piyasadan kepçe tutulduğunu ve 4.yol limitlerini kapatan ve yan yatık vaziyetteki aynı nolu demir yüklü vagonun hat harici edildiğini ve yolun geç saatte süyresefere açılabildiğini, draylı vagon ve buraj makinesinin imdat treni ile Yerköy’e götürüldüğünü, daha sonra buraj makinesinin Ankara …’ne gönderildiğini vagondaki demir yükünün ise piyasadan tutulan vinç ile …-0 nolu vagona aktarma yapılarak varış yeri olan Kayseri’ye gönderildiğini, yapılan tahkikat sonucunda buraj makinesinin revizyon süresinin 07.03.2011 tarihinde dolduğunun, taraflar arasındaki kira sözleşmesinin 4.2.6.maddesine göre buraj makinesi tren dizisine bağlandığında, buraj makinesine ilgili firma personelince refakat edilmesi gerekirken kaza anında refakatçisinin üzerinde olmadığının tespit edildiğini, dray nedeni ile müvekkili kuruluşa ait … ……. tren … ve …’de 340 dk tehir ettiğini, ayrıca yol hasarı ve lokomotif kiralama masrafı olmak üzere kuruluş zararlarının meydana geldiğini belirterek ve fazlaya dair hakları saklı tutarak 63.638,97 TL zararın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, davaya bakma görevinin asliye ticaret mahkemesine ait olduğunu, aynı olay nedeniyle Ankara 15.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2011/513 E sayılı dosyasında tazminat davası açtıklarını, eldeki davanın o dava ile birleştirilmesine karar verilmesi gerektiğini, müvekkiline ait buraj makinesinin 26.01.2011 tarihli sözleşme uyarınca Irmak-… arasında poz mıntıkasında çalıştırılmak üzere sevki sırasında tren dizisine bağlı iken raydan çıkması sonucunda hasara uğradığını ve altı ay boyunca tamir edilemediğini, kazanın tamamen davacının kusuru ile meydana geldiğini, sözleşmeye göre makinenin nakil işlerinin davacı tarafından bedelsiz olarak yapılacağının düzenlendiğini, makinenin nakli sırasında meydana gelen olaydan davacının sorumlu olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Dava ilk olarak asliye hukuk mahkemesinde açılmış olup mahkemece işbölümü itirazının kabulü ile dosyanın asliye ticaret mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş, Asliye Ticaret Mahkemesince de uyuşmazlığın kira ilişkisinden kaynaklandığı, davaya bakma görevinin sulh hukuk mahkemesine ait olduğu gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verilmiştir.
Davacı vekili, tarafların tacir, alacağın da ticari işletmeden kaynaklanan bir alacak olduğunu, dava konusu alacağın davalı şirkete ait ray taşlama makinesi ile müvekkiline ait tren arasında meydan gelen dray sebebiyle doğan bir alacak olduğunu, dray nedeni ile müvekkiline ait …. trenin … de 130 dakika,…. trenin …’da 305 dakika,… trenin…. trenin … ve ….. 340 dakika tehir ettiğini, ayrıca yol hasarı ve yol için kiralanan lokomotif dolayısı ile müvekkilinin zararının meydana geldiğini, dava konusu alacağın taraflar arasında yapılan kira sözleşmesi ile ilgili olmadığını belirterek istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
Mahkemelerin görevi, ancak kanunla düzenlenir. Göreve ilişkin kurallar, kamu düzenindendir.(HMK m.1). Nitekim Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 114/1-c maddesi görevi dava şartları arasında saymıştır. Bu itibarla görev kuralları tarafların ileri sürmesine gerek olmaksızın hâkim tarafından ve yargılamanın her aşamasında resen gözetilir.
01/10/2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 Sayılı HMK’nun 4/1-a maddesine göre “Kiralanan taşınmazların, 09.06.1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununa göre ilamsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dâhil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davalarda” Sulh Hukuk Mahkemesi görevlidir.
Somut olayda, dava taraflar arasında imzalanan 26.01.2011 tarihli buraj ve regülatör kiralanması sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. Uyuşmazlık davacının ileri sürdüğü kira ilişkisinden kaynaklandığına göre sulh hukuk mahkemesi görevli olduğundan mahkemece dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar verilmesinde usul ve yasaya aykırı bir durum bulunmadığından, davacı vekilinin istinaf kanun yolu başvurusunun esastan reddine ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davacı vekilinin istinaf kanun yolu başvurusunun HMK’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
Harçlar Kanunu gereğince karar tarihi itibariyle alınması gereken 80,70 TL esastan ret harcından peşin alınan 59,30 TL’nin mahsubu ile bakiye 21,40 TL’nin istinaf kanun yoluna başvuran davacıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
HMK 27. maddesi gereğince tarafların dinlenme hakkı nedeniyle, 04/08/2017 tarihinde yürürlüğe giren 7035 sayılı Yasanın 27. maddesi ile HMK 302. maddesine eklenen 5.fıkrası uyarınca hükmün ilk derece mahkemesince taraflara tebliğ edilmesine,
Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda 08/02/2022 tarihinde oy birliği ile kesin olarak karar verildi.
GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİHİ : 01/03/2022
…
S.I./C.B./Y.İ.M.