Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2022/2118 E. 2022/2145 K. 28.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 15. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2022/2118 – 2022/2145
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/2118
KARAR NO : 2022/2145

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ARA KARAR TARİHİ : 19/04/2022
NUMARASI : 2021/773 Esas

DAVACI :
VEKİLLERİ :
VEKİLİ :

DAVANIN KONUSU : Sözleşmenin İptali

Asliye Ticaret Mahkemesince, yukarıda tarih ve numarası yazılı sözleşmenin iptali davasında verilen ara karara yönelik, davacı vekili tarafından süresinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla; dosyadaki tüm kayıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
Davacı vekili dava dilekçesinde; … ilinde bulunan ve müvekkiline ait olan … sicil numaralı maden ruhsatının … Genel Müdürlüğü nezdinde 07.07.5015 tarihinde yapılan işlem ile ivazsız olarak davalı … San. ve Tie. A.Ş.’ye devredildiğini ve müvekkili ile davalı arasında aynı tarihte devre ilişkin sözleşme imzalandığını, müvekkillin maden ruhsatını devir işlemi esnasında hiçbir bedel ve karşılık olmaksızın, davalının derhal maden çıkarma işlemlerine başlayacağı ve kendisine çıkarılacak olan madenlerden yüksek oranda yüzde vereceği saikiyle devrettiğini, devrin tam anlamıyla gerçek bir devir saiki taşımadığını, sözleşmede geri dönülebilme şartı olduğu gibi müvekkil lehine ve yararına bir çok madde bulunduğunu, sözleşmenin özü itibarıyla geri dönülebilirbir şartlı devir akdi olduğunu, sözleşmedeki yükümlülüklerinin davalı şirket tarafından yerine getirilmediğini ayrıca davalı şirket tarafından müvekkilini sözleşme dışında bırakmak ve mevcut haklarından mahrum etmek üzere, 3. şahıslar ile görüşmeler ve işbu sözleşmenin devri konusunda pazarlıklar yapılmakta olduğunun müvekkili tarafından şifahen öğrenildiğini bu nedenle öncelikle maden ruhsatı üzerine yargılama boyunca devir yasağına ilişkin tedbir konulmasını ve işbu tedbirin Madencilik Siciline Şerh edilmesi, 07.07.2015 tarihli sözleşmenin haklı nedenle feshedildiğinin tespiti ile sözleşme feshiyle birlikte sözleşme konusu Sicil:… (…) sayılı (Ruhsat birleştirmesi yapıldığı öğrenilen … ruhsat no/ 88233 sicil) maden ruhsatının davalı şirket adına olan kaydının sicilden terkini ile ruhsatın müvekkili adına tesciline, 7 noktalı köşe koordinatının kapsadığı 1616,91 hektarlık IV. Grup İşletme Ruhsatı Maden sahasının davacıya iadesiyle teslimine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Mahkemece; ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiştir.
Davacı vekili; davacı ve davalı şirket arasındaki söz konusu devir işleminin ivazsız yapıldığını, sözleşmenin üzerinden 7 yıl geçmesine rağmen, davalı şirket tarafından sözleşme ile yüklendiği edimlerin hiçbirinin gerçekleştirilmediğini, davalı şirket tarafından ekonomik aczi sebebiyle müvekkile ait olan maden ruhsatının 3. kişilere satılmaya çalışıldığını, davalı tarafça müvekkilden ruhsatın rayiç bedelini ödenmeksizin alınan maden ruhsatının hiçbir yatırım yapılmadan 3. tüzel kişilere satılmaya çalışıldığını, davalı tarafça ruhsat devrinin öz saikine aykırı davranıldığını, işbu davada ruhsatın 3. kişilere devrinin önlenmesi için ruhsat sicili üzerine ihtiyati tedbir konulmasının zaruri olduğunu, müvekkilinin uğramış olduğu haksızlığın açık olduğunu, ruhsat üzerine tebdir konulması ile davalı tarafın menfaatlerinin zarar görmeyeceğini, işbu sözleşmenin özü itibarıyla geri dönülebilir bir şartlı devir akdi olduğunu, ruhsatın özüne uygun kullanılmaması sonucunda müvekkile devri iradesinin açıkça belirtildiğini, ihtiyati tedbirin tüm şartları sağlandığı halde reddine karar verilmesinin hukuka aykırı olduğunu ve müvekkilin mağduriyetine neden olduğunu belirterek istinaf kanun yolu başvurusunda bulunmuştur.
6100 sayılı HMK’nun “ihtiyati tedbirin şartları” başlıklı 389. maddesi “mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkansız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir” hükmünü içermektedir.
Somut olayda; Mahkemece 23/12/2021 tarihinde 150.000TL teminat yatırıldığında dava sonuçlanıncaya dava konusu olan … sicil nolu maden ruhsatı üzerine 3. kişilere devrinin önlenmesi için tedbir konulmasına, tedbirin maden siciline şerh edilmesine karar verildiği, ancak teminat yatırılmadığından HMK 393. md gereğince tedbirin teminat yatmadığından kalktığı ve iş bu istinafa konu kararda; mahkemece tedbirsiz olarak tedbir konulması talebinin şartları taşımadığından reddine karar verildiği görülmektedir. Davacı vekili; davalı şirketin 07.07.2015 tarihli sözleşme gereğince maden ruhsatının devrine rağmen sözleşme şartlarının yerine getirilmediğinden ruhsatın davacı adına tescilini ve dava sonuçlanana kadar rödovans sözleşmesine konu ruhsatın devrinin önlenmesi için tedbir talep etmiş ise de; HMK’nun 392. maddesi hükmüne göre davanın niteliği gözetildiğinde talebin varlığı yargılamayı gerektirdiği gibi, davalı tarafın taahhütlerinden kurtulmak ve ruhsatın devrine ilişkin işlemlere kalkıştığına veya ruhsatı devre hazırlandığına dair dosyada bir delil de bulunmadığından, usul ve yasaya uygun bulunan Mahkeme ara kararına karşı davacı vekilinin istinaf kanun yolu başvurusunun esastan reddine ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Dosya kapsamına, toplanan delillere, Ankara 11. Asliye Ticaret Mahkemesinin 19/04/2022 tarih ve 2021/773 Esas Sayılı ara kararında hukuki değerlendirme bakımından usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmamasına göre davacı vekilinin istinaf kanun yolu başvuru isteminin 6100 Sayılı HMK’nin 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70TL esastan ret harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
HMK’nin 27. maddesi gereğince tarafların dinlenme hakkı nedeniyle ve 04/08/2017 tarihinde yürürlüğe giren 7035 sayılı Yasanın 27. maddesi ile HMK’nin 302. maddesine eklenen 5.fıkrası uyarınca hükmün ilk derece mahkemesince taraflara tebliğ edilmesine,
Dosya üzerinden yapılan incelemede oy birliği ile 28/09/2022 tarihinde kesin olarak karar verildi.
GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİHİ : 25/10/2022

Başkan

Üye

Üye

Katip