Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2022/1568 E. 2022/1323 K. 18.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 15. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/1568
KARAR NO : 2022/1323

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 14/07/2021
NUMARASI : 2021/395 Esas – 2021/455 Karar
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali

Asliye Ticaret Mahkemesince yukarıda tarih ve numarası yazılı itirazın iptali davasında verilen karara yönelik, davacı vekili tarafından süresinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla; dosyadaki tüm kayıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
Davacı vekili; müvekkili şirket ile borçlu arasında ticari ilişki nedeniyle, borçlu şirketin ticari işi için müvekkil şirket tarafından jeneratör kiralama, servis, bakım ve onarım işi yürütüldüğünü, bu iş için taraflar arasında 10.05.2017 ve 27.09.2017 tarihli iki adet sözleşme imzalandığını, borçluya kiralanan jeneratörlere ait kira bedeli, bakım onarım ve servis bedeline ilişkin fatura karşılığı borçlu tarafından bir kısım ödemeler yapıldığını, ancak cari hesap ekstresinden de anlaşılacağı üzere kalan ödemelerin ise henüz yapılmadığını, belirtilen bakiye borç alacaklarının ödenmemesi üzerine Cari Hesap Ekstresindeki borç bakiyesi olan 76.624,01 TL alacaklarının tahsili için Ankara 20. İcra Dairesinin 2020/1452 takip sayılı dosyası ile ilamsız takibe geçildiğini, davalı borçlu bu kez 12.02.2021 tarihide icra takibi ile talep olunan borcun tamamına ve ferilerine itiraz ederek kendilerinin müvekkil şirkete her hangi bir borcu bulunmadığının beyanı ile takibin durdurulduğunu belirterek itirazın iptali ile %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı tarafa tebligat çıkarılmadan dosya üzerinden karar verilmiştir.
Mahkemece; taraflar arasında kira ilişkisi bulunduğundan, görevsizlik nedeniyle davanın dava şartı yokluğundan dolayı usulden reddine karar verilmiştir.
Davacı vekili; taraflar arasında düzenlenen sözleşmenin tek başına bir kira sözleşmesi olmadığını, jenaratör kiralama, servis, bakım ve onarım işi nedeni ile karma bir sözleşme olduğunu, takip yapılan dava konusu alacakta ticaret mahkemesinin görevli olduğunu belirterek mahkemece verilen görevsizlik kararının kaldırılmasını talep ederek istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
Kira sözleşmesi 6098 sayılı TBK.nun 299 vd. maddelerinde düzenlemiş olup, 299. maddesinde kira sözleşmesinin tanımı “Kira sözleşmesi, kiraya verenin bir şeyin kullanılmasını veya kullanmayla birlikte ondan yararlanılmasını kiracıya bırakmayı, kiracının da buna karşılık kararlaştırılan kira bedelini kiraya verene ödemeyi üstlendiği sözleşmedir.” şeklinde yapılmıştır.
Takibe dayanak yapılan ve hükme esas alınan 10.05.2017 ve 27.09.2017 tarihli jeneratör kiralama sözleşmesi hususunda taraflar arasında herhangi bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. 01/10/2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 Sayılı HMK.’nun 4/1-a maddesine göre “Kiralanan taşınmazların, 09.06.1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununa göre ilamsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dâhil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davalarda” Sulh Hukuk Mahkemesi görevlidir. Mahkemelerin görevi kamu düzenine ilişkin kurallardan olup, yargılamanın her aşamasında istek üzerine, ya da re’sen gözetilmesi gerekir. Taraflar arasındaki uyuşmazlığın jeneratör kira sözleşmesinden kaynaklandığı anlaşılmaktadır. Kira sözleşmelerinden kaynaklanan her türlü uyuşmazlıklarda 6100 Sayılı HMK.nun 4/1-a maddesine göre Sulh Hukuk Mahkemesi görevlidir. Görev dava şartı olup, yargılamanın her aşamasında hakim tarafından kendiliğinden (=resen) gözönüne alınması gerekir. Bu durumda görevli mahkeme Sulh Hukuk Mahkemesi olup, yerel mahkemece görevsizlik kararı verilmesinde bir usulsüzlük bulunmadığından yerel mahkemece verilen karar usul ve yasaya uygun bulunduğundan, davacı vekilinin istinaf kanun yolu bavşuru isteminin esastan reddine ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Dosya kapsamına, toplanan delillere, Ankara 13. Asliye Ticaret Mahkemesinin 14/07/2021 tarih ve 2021/395 Esas – 2021/455 Karar sayılı hükmünde mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirme bakımından usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmamasına göre, davacı vekilinin istinaf kanun yolu başvuru isteminin 6100 Sayılı HMK.nun 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
Harçlar Kanunu gereği karar tarihi itibarı ile alınması gereken 80,70 TL esastan ret harcından peşin alınan 59,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 21,40 TL harcın davacıdan tahsili ile Hazine’ye irat kaydına,
HMK 27. maddesi gereğince tarafların hukuki dinlenilme hakkı nedeniyle ve 04/08/2017 tarihinde yürürlüğe giren 7035 sayılı Yasanın 27. maddesi ile HMK 302. maddesine eklenen 5. fıkrası uyarınca hükmün ilk derece mahkemesince taraflara tebliğ edilmesine,
Dosya üzerinden yapılan incelemede 18/05/2022 tarihinde oy birliği ile kesin olarak karar verildi.
GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 01/06/2022

Başkan

Üye

Üye

Katip