Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 15. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2022/1366 – 2022/1931
T.C.
ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2022/1366
KARAR NO : 2022/1931
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 14/10/2021
NUMARASI : 2021/470 Esas 2021/630 Karar
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali
Asliye Ticaret Mahkemesince, yukarıda tarih ve numarası yazılı itirazın davasında verilen karara yönelik, davacı vekili tarafından süresinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla; dosyadaki tüm kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili şirket ile davalı şirket arasında iş makinesi kiralama sözleşmesi bulunduğunu, bu kira sözleşmesine dayalı olarak düzenlenen 30.04.2019 tarihli, A seri nolu, … nolu 568.052,00 TL bedelli fatura; 31.05.2019 tarihli, A seri nolu, … nolu 1.470.551,40 TL bedelli fatura; 30.06.2019 tarihli, A seri nolu, … nolu, 1.917.759,60 TL bedelli fatura ile 31.07.2019 tarihli, A seri nolu, … nolu 3.097.806,80 TL bedelli fatura düzenlediğini ve yine 06.05.2019 tarihinde … EFT Sorgu Numarasıyla müvekkil şirket banka hesabından davalı şirket banka hesabına “BORÇ” açıklamasıyla 150.000,00 TL para transferi yapıldığını, davalı şirket tarafından yapılan kısmi ödemeler sonrası davalı şirketin müvekkil şirkete bakiye 408.771,28 TL borcu kaldığını, cari hesaptan kaynaklanan alacağın tahsili amacı ile davalı hakkında Ankara 4. İcra Müdürlüğü’nün 2021/7552 Esas sayılı dosyasıyla icra takibi başlatıldığını, davalının itirazı üzerine takibin durduğunu belirterek, itirazının iptali ile takibin devamına, asıl alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; müvekkili şirketin, davacı şirket ile iş makinesi kiralama hususunda uzun yıllardır ticaret yaptığını, davacı tarafından son faturaya konu iş makinelerinin bir kısmının müvekkili şirkete teslim edilmediğini, teslim edilmeyen makinelerden ötürü müvekkili şirketin cari hesapta borçlu gözükmesi sebebiyle davacı şirketin kötü niyetle icra takibi başlattığını, sadece faturanın düzenlenmiş olmasının borcun ispatı için yeterli olmayıp, davacının sipariş formları ve sevk irsaliyeleri ve hatta nakliye faturası ile bu makineleri teslim ettiğinin ispatı gerektiğini, davacının iddiasını ispatla yükümlü olduğunu, davacı şirket tarafından müvekkili şirkete 06/05/2021 tarihinde 150.000-TL. borç verildiğinin iddia edildiğini, ancak bu durumun kabulünün mümkün olmadığını, davacı şirket ile müvekkili şirket arasında iş makinesi kiralama işlemi dışında bir başka ticari iş sebebiyle müvekkili şirkete bu paranın gönderildiğini, müvekkili şirketçe bu paranın karşılığı olarak davacı şirkete bir müşteri çeki verildiğini ayrıca davalı şirkete ödenecek olan 2019/03, 04, 05, 06, 07, 08 dönem KDV iadesinin 385.000.00 -TL.’sinin Ankara 69. Noterliği’nin 17/12/2019 tarihli … Yevmiye numaralı alacak temlik sözleşmesi ile davacı şirkete temlik edildiğini, bu iadenin 245.398,52 -TL.’lik kısmının vergi Dairesince davacı şirkete iade edildiğini, kalan kısım için Ankara 3. Vergi Mahkemesinin 2021/993 Esas sayılı dosyasında açılan davanın derdest olduğunu, taraflarınca açılan dava sonuçlandığında bakiye kısmın davacı şirkete ödeneceğini belirterek davanın reddine, alacağın %20’sinden az olmamak kaydıyla kötüniyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece; davaya bakmakla görevli mahkemenin Sulh Hukuk Mahkemesi olduğundan bahisle davanın usulden reddine, karar verilmiştir.
Davacı vekili, dava konusu uyuşmazlığın tarafların ticari defterlerinden ve cari hesaptan kaynaklandığından görevli mahkemenin Sulh Hukuk Mahkemesi değil Asliye Ticaret Mahkemesi olduğunu, somut olayda tarafların her ikisi de tacir olduğundan görevli mahkemenin Asliye Ticaret Mahkemesi olduğunu belirterek mahkemece verilen kararın kaldırılması talebi ile karara karşı istinaf kanun yolu başvurusunda bulunmuştur.
01/10/2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 Sayılı HMK.’nun 4/1-a maddesine göre “Kiralanan taşınmazların, 09.06.1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununa göre ilamsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dâhil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davalarda” Sulh Hukuk Mahkemesi görevlidir. Mahkemelerin görevi kamu düzenine ilişkin kurallardan olup, yargılamanın her aşamasında istek üzerine, ya da re’sen gözetilmesi gerekir.
Dava; taraflar arasında düzenlenen sözlü iş makinesi kiralama sözleşmesine dayalı cari hesaptan kaynaklanan alacağın tahsili amacı ile başlatılan takibe itirazın iptali istemine ilişkindir. Taraflar arasında sözlü iş makinesi kiralama sözleşmesi bulunduğu her iki tarafında kabulündedir. Kira sözleşmelerinden kaynaklanan her türlü uyuşmazlıklarda HMK 4/1-a maddesine göre Sulh Hukuk Mahkemesi görevlidir. Görev dava şartı olup yargılamanın her aşamasında resen gözönüne alınması gerekir. Dava kira sözleşmesi ve kira ilişkisinden kaynaklandığına göre, görevli mahkeme Sulh Hukuk Mahkemesi olup, Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından görevsizlik kararı verilmesinde bir usulsüzlük bulunmadığından bu nedenle davacı vekilinin istinaf kanun yolu başvuru isteminin esastan reddine ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Dosya kapsamına, toplanan delillere, Ankara 8. Asliye Ticaret Mahkemesinin 14/10/2021 tarih 2021/470 Esas 2021/630 Karar
sayılı ilamında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirme bakımından usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmamasına göre davacı vekilinin istinaf kanun yolu başvuru isteminin 6100 Sayılı HMK.nun 353/1.b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
Harçlar Kanunu gereğince karar tarihi itibariyle alınması gereken 80,70 TL maktu esastan red harcın peşin alınan 59,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 21,40 TL harcın davacıdan tahsili ile Hazine’ye irat kaydına,
HMK 27. maddesi gereğince tarafların dinlenme hakkı nedeniyle, 04/08/2017 tarihinde yürürlüğe giren 7035 sayılı Yasanın 27. maddesi ile HMK 302. maddesine eklenen 5.fıkrası uyarınca hükmün ilk derece mahkemesince taraflara tebliğ edilmesine,
Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu oybirliği ile 14/09/2022 tarihinde kesin olarak karar verildi.
GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 05/10/2022
Başkan
Üye
Üye
Katip