Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2021/719 E. 2022/2797 K. 07.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 15. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/719
KARAR NO : 2022/2797

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 29/09/2020
NUMARASI : 2019/342 Esas – 2020/459 Karar

DAVACI : …
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : …
VEKİLİ : Av. …

DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali

Yerel Mahkemesince yukarıda tarih ve numarası yazılı davada verilen karara karşı davalı şirket vekili tarafından istinaf kanun yolu başvurusunda bulunulmuş olmakla; dosyadaki tüm kağıtlar okunup gereği düşünüldü.
Davacı vekili; her iki şirket arasında mal alışverişi ile araç kiralama hizmeti gerçekleştiğini, müvekkili şirketin sattığı ürünleri davalı şirkete teslim ederek faturalandırdığını, davalı tarafından borcun ödenmemesi üzerine davalı borçlu aleyhine Ankara 26. İcra Müdürlüğü’nün 2019/7460 sayılı dosyasından icra icra takibi başlatıldığını, davalının itirazı üzerine takibin durduğunu belirterek itirazın iptaline ile %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın kesilen faturaların ve yapılan işlerin karşılığının ödenmediği iddiasının doğru olmadığını, davacı şirket temsilcisi …’ya 30/11/2019 tarihli 100.000,00 TL bedelli çek ve 30/10/2019 tarihli 100.000,00 TL bedelli çek olmak üzere toplamda 200.000,00 TL bedelli iki adet çekin ödeme olarak teslim edildiğini, davacının iddia ettiği 234.043,68 TL bir borcun bulunmadığını belirterek davanın reddi ile asıl alacağın %20’sinden az olmamak üzere kötü niyet tazminatına karar verilmesini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ve kısmen reddi ile; davalının Ankara 26. İcra Müdürlüğü’nün 2019/7460 Esas sayılı dosyasına yönelik itirazının 34.043,68 TL asıl alacak üzerinden iptaline ve bu miktar asıl alacak üzerinden takibin devamına, 34.043,68 TL asıl alacağa takip tarihinden itibaren takip talebinde belirtilen koşullarla faiz işletilerek takibin devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine, hükmolunan alacağın %20’si olan 6.808,73 TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, davalı tarafın, davacı aleyhine kötü niyet tazminatına hükmedilmesi talebinin reddine, karar verilmiştir.
Davalı vekili, mahkemece davanın tümden reddine karar verilmesi gerekirken davanın kısmen kabulüne kararı verilmesinin hatalı olduğunu, kabul etmemekle birlikte davalı aleyhine kötü niyet tazminatına hükmedilmesinin hatalı olduğu gibi kabule göre de reddedilen tutar üzerinden davalı lehine kötü niyet tazminatına hükmedilmesi gerektiğini, yapılan ödemelere rağmen takip başlatan davacının kötü niyetli olduğunun aşikar olduğunu, takip nedeni ile davalı şirketin ticari itibarının zarar gördüğünü, ayrıca davacı tarafından dava açarken ödenen peşin ve başvurma harcının davanın kısmen kabul kısmen red oranında taraflara yükletilmesi gerekirken harcın tamamıyla davalı üzerine bırakılmasının hukuka aykırı olduğunu belirterek mahkemece verilen kararın kaldırılmasını talebi ile istinaf kanun yolu başvurusunda bulunmuştur.
Dava; mal alışverişi ile sözlü araç kiralama sözleşmesinden kaynaklanan kira bedeli ile kiralık araçlara ilişkin fatura ve masraflardan oluşan cari alacağın tahsili amacı ile başlatılan takibe itirazın iptali istemine ilişkindir. Taraflar arasındaki ilişkide ağırlıklı edimin araç kiralama nedeniyle düzenlenen faturalardan kaynaklandığı, davalı tarafça, sözlü kira ilişkisine karşı çıkılmadığı anlaşılmıştır. Kira sözleşmelerinden kaynaklanan her türlü uyuşmazlıklarda HMK 4/1-a maddesine göre Sulh Hukuk Mahkemesi görevlidir. Görev dava şartı olup yargılamanın her aşamasında resen gözönüne alınması gerekir. Dava kira ilişkisinden kaynaklandığına göre, görevli mahkeme Sulh Hukuk Mahkemesi olup, mahkemece görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, yazılı şekilde işin esası hakkında karar verilmesi doğru olmadığından, davalı şirket vekilinin istinaf kanun yolu başvurusunun kabulü ile yerel mahkeme kararının kaldırılarak, dosyanın yeniden bir karar verilmek üzere mahalli mahkemesine gönderilmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davalı şirket vekilinin istinaf kanun yolu başvurusunun HMK’nun 353/1-a-3 maddesi gereğince KABULÜ ile Ankara 8. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 29/09/2020 tarih 2019/342 Esas 2020/459 Karar Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
Dosyanın yeniden karar verilmesi için mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
İstinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda ele alınmasına,
Peşin alınan istinaf karar harcının istek halinde yatıran davalıya iadesine,
HMK 27. maddesi gereğince tarafların hukuki dinlenilme hakkı nedeniyle ve 04/08/2017 tarihinde yürürlüğe giren 7035 sayılı Yasanın 27. maddesi ile HMK 302. maddesine eklenen 5.fıkrası uyarınca hükmün ilk derece mahkemesince taraflara tebliğ edilmesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 07/12/2022 tarihinde oy birliği ile kesin olarak karar verildi.
GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİHİ : 02/01/2023


Başkan


Üye


Üye


Katip

N.Ş./T.Y./Y.İ.M.