Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 15. HUKUK DAİRESİ ….
T.C.
ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15. HUKUK DAİRESİ
….
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
…
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 11/10/2021
NUMARASI ….
DAVANIN KONUSU : Tespit ve Tazminat
Asliye Ticaret Mahkemesince, yukarıda tarih ve numarası yazılı sözleşmenin haksız feshedildiğinin tespiti ve tazminat davasında verilen karara ilişkin, davacı vekili tarafından süresinde istinaf kanun yolu isteminde bulunulmuş olmakla; dosyadaki tüm kayıtlar okunup gereği düşünüldü.
Davacı vekili dava dilekçesinde; Davacı şirket ile davalı şirket arasında 22/12/2017 tarihinde … Sözleşmesi imzalandığını, sözleşmenin 5. maddesine göre rödovansçı şirketin madencilik faaliyetlerinde bulunabilmesi için saha sahibi olan davalı şirketin idari mercilerden izin alması gerektiğini, davalı şirketin yükümlülüklerini yerine getirmesi için taraflarınca talepte bulunulmasına rağmen davalının edimini yerine getirmediğini, davalı tarafça maden sahasının satış yoluyla devir edileceğine dair duyum aldıklarını belirterek müvekkili şirketin tasarrufunda bulunan işbu dava konusu maden sahası üzerine öncelikle teminatsız olarak ihtiyati tedbir kararı verilmesini ile rödovans sözleşmesinin geçerli olduğunun tespiti ile ….. rödovansçı olarak sicile işlenilmesini mahkeme aksi kanaatte ise; sözleşmenin haksız feshedildiğinin tespiti ile yoksun kalınan kar kapsamında şimdilik 10.000,00 TL’nin davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Mahkememizin görevli olmadığı görevli mahkemenin Sulh Hukuk Mahkemeleri olduğunu savunarak, davanın usulden ve esastan reddini talep etmiştir.
Mahkemece, davanın görev nedeniyle usulden reddine karar verilmiştir.
Davacı vekili; kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, Ankara 5. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2020/1285 esas ve 2020/2226 karar sayılı ilamına karşı istinaf kanun yoluna başvurulduğunu, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi’nin 2021/44 esas sayılı dosyası ile görülen uyuşmazlıkta istinaf başvurusu esastan reddedilerek 12/01/2021 tarihinde kesin karar verildiğini, ilk derece mahkemesi olan 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2021/44 esas ve 2021/33 karar sayılı ilamına aykırı hareket ettiğini, taraf oldukları uyuşmazlık için görevli ve yetkili mahkemenin Ankara Asliye Ticaret Mahkemesi olduğu yönündeki iddialarımızın sabit olduğunu belirterek kararın kaldırılması için istinaf kanun yolu başvurusunda bulunmuştur.
Davaya dayanak yapılan 22.12.2017 tarihli rödovans sözleşmesi konusunda taraflar arasında bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Davacı kiracı, taraflar arasındaki sözleşmenin geçerli olduğunun tespitine, aksi halde sözleşmenin haksız feshedildiğinin tespiti ile yoksun kalınan kar kapsamında 10.000,00 TL alacağın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Sözleşmenin 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 357. maddesi ve devamında düzenlenen hasılat kirasının bir türü olarak kabul edilen rödovans sözleşmesi niteliğinde olduğu, uyuşmazlığın kira sözleşmesinden kaynaklandığı anlaşılmaktadır. Kira sözleşmelerinden kaynaklanan her türlü uyuşmazlıklarda HMK 4/1-a maddesine göre Sulh Hukuk Mahkemesi görevlidir. Görev dava şartı olup, yargılamanın her aşamasında resen gözönüne alınması gerekir. Bu durumda görevli mahkeme Sulh Hukuk Mahkemesi olup, mahkemece görevsizlik kararı verilmesinde bir usulsüzlük bulunmadığı, Ankara 5. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2020/1285 esas 2020/2226 karar sayılı dosyasında davanın arabuluculuğa başvurulmadan açıldığından bahisle dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verildiği anlaşılmakla davacı vekilinin istinaf kanun yolu isteminin esastan reddine ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Dosya kapsamına, toplanan delillere Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesinin 11.10.2021 tarih 2021/298 Esas, 2021/699 sayılı kararında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirme bakımından usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmamasına göre davacı vekilinin istinaf kanun yolu başvurusu isteminin HMK.nun 353/1.b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
Harçlar Kanunu gereğince karar tarihi itibariyle alınması gereken 80,70 TL esastan ret harcının peşin alınan 1.195,43 TL’den mahsubu ile fazla ödenen 1.114,73 TL’nin istinaf kanun yoluna başvuran davacıya iadesine,
HMK 27. maddesi gereğince tarafların dinlenme hakkı nedeniyle, 04/08/2017 tarihinde yürürlüğe giren 7035 sayılı Yasanın 27. maddesi ile HMK 302. maddesine eklenen 5.fıkrası uyarınca hükmün ilk derece mahkemesince taraflara tebliğ edilmesine,
Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu oybirliği ile 10/01/2022 tarihinde kesin olarak karar verildi.
GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 17/01/2022
….