Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2021/3054 E. 2021/2745 K. 23.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 15. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15. HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 23/09/2021
NUMARASI :…

DAVANIN KONUSU : Tazminat

Yerel mahkemesince yukarıda tarih ve numarası yazılı davada verilen karara karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yolu başvurusunda bulunulmuş olmakla; dosyadaki tüm kağıtlar okunup gereği düşünüldü.
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin yaklaşık 2018 yılından beri … ya ve onun iştiraki olan davalı firmaya Türkiye’nin birçok yerinde dava konusu içeriğine benzer hizmet sunduğunu, müvekkilinin davalı şirket bünyesinde çalışan işçi ve diğer personellerin Türkiye’nin değişik yerlerinde konaklama vs. ihtiyaçlarının karşılanması işlerini yürüttüğünü, müvekkili ile davalı firma arasındaki iş işleyişinin müvekkilinin, davalı firma çalışanlarının konaklaması için bir bina kiraladığını, kiralanan yerin tadilatının müvekkili firma tarafından yapıldığını, kiralanan binada davalı tarafın çalışanlarının kalacağı ranzalar, yatak, yorgan ve dahası konaklama için gerekli tüm ekipmanları sağladığını, müvekkilinin sunmuş olduğu hizmetlerin karşılığında fatura kestikten sonra ilgili hizmet ve işlerin karşılığının ödendiğini, davalı firma yetkilisi tarafından 10/06/2019 tarihli mail ile Diyarbakır’da düşünülen 100 kişilik kamp alanı ile ilgili olarak mail ekinde bulunan tabloya göre 1-1 yıl, 2+1 yıl, 3+1 yıl üzerinden kiralama fiyatı teklifinde bulunulması hususunda müvekkilinin davalıya teklifte bulunduğunu, taraflar arasındaki görüşmeler uyarınca müvekkilinin davalının talepleri doğrultusunda ve ihtiyaçlarını karşılayacak şekilde teklife uygun olarak bir kamp alanı yeri tesis edip bu tesis edilen yerde yine teklife uygun olarak çalışanlarının ihtiyaçlarını karşılar şekilde bir kamp alanı inşa edeceğini ve devamında da bu kamp alanını davalıya tahsis edeceğini, davalı firmanın kamp alanını kendisin inşa edemeyeceğinden bu hususta müvekkiline teklifte bulunduğunu ve kamp alanının kullanımı hususunda da uzun süreli kiralama yönetimine gidileceğinin ifade edildiğini, … adresinde bulunan taşınmaz konusunda karar kılındığını, söz konusu taşınmaz konusunda …. yetkililerinin onay vermesi üzerine müvekkilinin söz konusu taşınmazı ilgililerden kendi adına kiraladığını, davalı tarafın teklifinde belirttiği hususlarla ilgili olarak ilk etapta 30 odalı 15 konteyner içerisinde ve her odaya 2 adet ranza girecek şekilde 120 kişilik konaklama tesisi/yaşam alanı/kamp alanı yapıldığını, konaklama tesisinin yapılması ile birlikte ilk etapta 08/07/2019 tarihli… ile taraflar arasında aylık kira bedeli 49.000,00 TL üzerinden 2 yıllık kira sözleşmesi akdedildiğini, 08/12/2019 tarihli ek kira sözleşmesi ile de 45 adet 15 m2’lik yaşam ve konaklama alanı inşa edildiğini, ek kira sözleşmesine konu yapılan işler sorunsuz ve davalı tarafın taleplerine uygun olarak yapılıp teslim edildiğini, davalı firma yetkililerinin de 01/01/2020 tarihli tutanak ile yapılan işlerin sorunsuz ve tam olarak teslim alındığı hususunda tutanak düzenlendiğini, davalı tarafından sözleşmenin imzalanmasından itibaren yaklaşık 4-5 ay boyunca söz konusu kamp ve yaşam alanında hiçbir sorun ve şikayet olmaksızın konakladığını, müvekkili firmanın zorunda olmamasına rağmen işçilerin mağdur olmaması için davalı tarafın eksik olarak ifade ettiği ve dahası işçilerin zarar vermiş olduğu malları tamir ederek ve/ya yenisini getirerek söz konusu hususları yerine getirdiğini, 6-7 aylık konaklama süresince müvekkiline iletilen bir talep ve eksiklik olmamasına ve yine işçilerin bu süre zarfında konaklamalarında bir sıkıntı yaşanmamasına rağmen davalının Ankara 20. Noterliği’nin 10/02/2020 tarih ve … yevmiye nolu ihtarnamesi ile sözleşmedeki diğer eksikliklerin 20 gün içerisinde yerine getirilmesi aksi halde sözleşmenin feshedileceğinin ihtar edildiğini, müvekkilinin davalının Ankara …. yerleşkesine gidip sorunların ne olduğunu öğrenmek için gittiğini, hakkaniyet ölçüleri gereğince sözleşmede olmamasına rağmen yapılan işler nedeni ile de bir orta yolun bulunmasını talep ettiğini, müvekkilinin davalının ihtarnamesine konu ettiği hususlarla ilgili olarak sözleşmede bulunmayan hususlar da dahil olmak üzere süresi içerisinde tüm talepleri fazlasıyla karşıladığını, davalı tarafça 11/03/2020 tarihli ihtarname ile sözleşmenin feshedildiğinin ihtar edildiğini, fesih üzerine davalı firmanın ilgili kamp alanını müvekkilinin haberi ve bilgisi olmaksızın 06/03/2020 tarihinde tahliye ederek terk ettiğini, kamp alanında çıkan yangın ve müvekkilinin kamp alanını kullanılamaz halde bulmasından sonra müvekkili tarafından 31/03/2020 tarihli ihtarname ile kamp alanının tam, sağlam, eksiksiz olarak ve usulüne uygun tesliminin istenildiğini, ihtarnamenin cevapsız bırakıldığını, davalı firmanın ödemesi gereken elektrik borcu faturaları müvekkili adına olduğundan müvekkili tarafından ilgili faturaların davalıya gönderilip bildirilmesine rağmen davalı taraf kullanmış olduğu elektrik faturalarını dahi ödemeye yanaşmadığını, gerek sözleşmenin haksız olarak feshi, gerek kiralamaya konu mecurun usulüne uygun olarak teslim edilmemesi ve esasen söz konusu kamp alanının davalıya özgülenmesi ve yalnızca davalının kullanabileceği bir yapı olması sebebi ile her ili sözleşmeye konu edilen kira bedellerinin sözleşme bitimine kadar ödenmesini talep ettiklerini, müvekkilinin sözleşmenin feshi nedeni ile çok büyük zarar gördüğünü belirterek, fazlaya ilişkin her türlü talep ve dava hakları saklı kalmak kaydı ile müvekkilinin uğradığı maddi zararlara karşılık olarak şimdilik 600.000,00 TL’nin ilk sözleşmenin imzalandığı 08/07/2019 tarihinden itibaren işleyecek ticari işlerde uygulanan reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile müvekkiline ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; ilgili işin yürütülmesi kapsamında sahalarda çalışan personelin konaklaması için yer temini amacıyla davacı yan ile 2 yıl geçerli olmak üzere 08/07/2019 tarihli ..Alanı Kira Sözleşmesi ve ardından 08/12/2019 tarihinden ana sözleşme süresi sonana kadar geçerli olmak üzere Ek Kira Sözleşmesi akdedildiğini, 04/02/2020 tarihinde kiralanan kamp alanının kontrolü amacıyla kurulan komisyon tarafından gerçekleştirilen denetimler sonucu tespit edilen eksikliklerin giderilmesi amacı ile 10/02/2020 tarihinde ihtarname düzenlenerek davacı yana tebliğ edildiğini ve ilgili eksikliklerin giderilmesi için 20 günlük süre verildiğini, eksikliklerin davacı tarafından verilen süre içerisinde giderilmediğini, 04/03/2020 tarihinde kiralanan kamp alanını teftiş etmek ve daha önce tespit edilmiş olan eksikliklerin giderilip giderilmediğini kontrol etmek amacı ile kurulmuş olan komisyonun gerçekleştirdiği denetim neticesinde eksikliklerin devam ettiğinin tespit edildiğini, 06/03/2020 tarihli ihbarname ile kendilerine tanınan sürede sözleşmeye dayanan yükümlülüklerine ilişkin eksiklikleri tamamlamaması nedeniyle kira sözleşmesinin TBK 306/II maddesi uyarınca feshedildiğini bildirdiğini davacının davanın açılmasına sebep gösterilen iddialar gerçeği yansıtmamakta olup davacının beyan ve iddialarının mahkemeyi yanıltmaya yönelik ifadelerden oluştuğunu beyanla haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece; mahkememizin görevsizliği nedeni ile HMK’nın 114/c ve 115/2 maddeleri gereğince davanın usulden reddine karar verilmiştir.
Davacı vekili; davalının müvekkilinden sözleşme kapsamında bir eser yapılmasının talep ettiğinin açık olduğunu, her ne kadar taraflar arasında bir kısım kira sözleşmeleri yapılmış ise de, söz konusu sözleşmelerin tasa ve yönetmelik gereğince eser sözleşmesi gereğince ödenecek ücretin ödeme şekline ilişkin olduğunu, tüm talepleri birlikte düşünüldüğünde kararın yerinde olmadığını, müvekkili şirketin davalının talepleri doğrultusunda ve ihtiyaçlarını karşılayacak şekilde teklife uygun olarak bir kamp alanı yeri tesis edip bu tesis edilen yerde teklife uygun olarak çalışanlarının ihtiyaçlarını karşılar şekilde bir kamp alanı inşa edeceğini ve devamında da bu kamp alanını davalıya tahsis edeceğini, müvekkili ve davalı taraf arasındaki mail, mesaj ve teklif formalarına bakıldığında davalı tarafın esasen müvekkilinden ihtiyaçlarını karşılar şekilde bir kamp ve yaşam alanı şeklinde eser sözleşmesi yapmasını istediğinin açık olduğunu, müvekkilinin davalı tarafın taleplerini karşılar şekilde söz konusu eseri tamamlamak gayesi ile öncelikle yer arayışına girdiğini ve neticede tespit edilen üç araziden dava konusu yerleşkenin yapıldığı yerdeki arazi davalı firmanın onay, denetim ve kabulü ile yapıldığını, taraflar arasında öncesine dayanan uzun süreli hizmet ve iş ilişkisinin getirdiği güven ve memnuniyet sonucu müvekkilinin ekli faturalara konu edilen tüm ekipman ve makinaları ve işçilik giderlerini karşılamak sureti ile kira sözleşmesine konu edilen yapıyı yani kamp/ konaklama ve yaşam alanını tesis ederek davalıya eksiksiz olarak teslim ettiğini, ilk etapta yapılan 120 kişilik kamp alanından memnun kalınması sebebi ile bu sefer kamp alanı genişletilerek ek bir kamp alanı ve ayrıca yaşam ve faaliyet alanı yapılması hususunda yeniden anlaşmaya varıldığını ve bu sefer de ek kira sözleşmesi adı altında müvekkil 2. etap kamp alanını inşa ederek davalıya teslim ettiğini, davalı firmanın yönetim kadrosunun değişmesi ile birlikte, davalı tarafın kira sözleşmelerini feshi usul ve yasaya aykırı olduğu gibi herhangi bir geçerli sebebe de dayanmadığını, müvekkilinin inşa etmiş olduğu iş bu eser özelliklileri itibari ile yalnızca davalı tarafın kullanabileceği bir yapı olduğunu, bu yapının başka bir amaca tahsis edilmesi mümkün olmadığı gibi kamp alanının inşasında kullanılan malzemelerin de müvekkili tarafından başka iş ve işlemlerde kullanılmasının da mümkün olmadığını, müvekkilinin söz konusu arazi üzerinde ıslah çalışmaları yaptığını, elektrik hattı ve tesisatı döşediğini, su tesisatı döşediğini, arazi üzerinde elektrik hattı olmaması sebebi ile bir adet trafo ve iki adet beton direk ile hat çekimlerini yaptırdığını, yine söz konusu arazi üzerinde yaşam ve konaklama yapılacağından araziyi düzenlediğini, ağaçlar ektiğini, dahası söz konusu alanın yaşanılabilir ve konaklanabilir hale gelmesi için her türlü işlemleri yaptığını, taraflar arasındaki sözleşme devam etmiş olsa müvekkilinin inşa etmiş olduğu bu kamp ve yaşam alanının çok uzun yıllar kullanılabileceğini, . gerek söz konusu kamp alanının sadece davalının özel isteği ve talebi üzerine davalının kullanabileceği şekilde inşa edilmiş olması gerekse kullanım süresi boyunca kamp alanının kullanılmaz halde bırakılarak usulüne uygun olarak müvekkiline halen teslim edilmemiş olması sebeplerinden dolayı kamp alanının yapım ve inşası nedeni ile müvekkilinin yapmış olduğu tüm masrafların zarar olarak müvekkiline ödenmesi gerektiğini, kamp alanında bulunan söz konusu malların kullanılamaz hale getirilmiş olması ve/ya söz konusu malların sadece davalı tarafın talepleri gereğince onların kullanımına özgülenmiş mallardan olması sebebi ile ve yine arazi üzerinde yapılan bakım, onarım, tamirat ve tadilat bedelleri gibi zararların da bulunması sebebi ile müvekkilinin iş bu eser sözleşmesi nedeni ile yaptığı tüm masrafların müvekkiline ödenmesini talep ettiklerini, sözleşmeye elektrik kullanım faturalarının davalı tarafından ödenmesi gerekirken, sırf abonelikler müvekkili adına olduğundan ödenmeyen elektrik fatura bedellerinin de davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ettiklerini, davalı tarafın kamp alanını usulüne uygun olarak tam ve eksiksiz şekilde müvekkiline teslim etmediğini, gerek sözleşmenin haksız yere feshi, gerek kiralamaya konu mecurun usulüne uygun olarak teslim edilmemesi ve esasen söz konusu kamp alanının davalıya özgülenmesi ve yalnızca davalının kullanabileceği bir yapı olması sebebi ile her iki sözleşmeye konu edilen kira bedellerinin sözleşme bitimine kadar olan kısımlarının zarar adı altında müvekkile ödenmesini talep ettiklerini, müvekkili tarafından yapılan bunca masraf ve çalışmaya karşılık müvekkilinin ileride belli bir süre sonra kar edeceğini düşünürken davalı tarafın sözleşmeyi haksız ve iyiniyet kuralları ile bağdaşmayacak şekilde feshi gereğince çok büyük zarar gördüğünü, talepleri eser sözleşmesi ve kira dışında alacak ve tazminat talebi olarak değerlendirildiğinde verilen görevsizlik kararının da yerinde olmadığını belirterek istinaf kanun yolu başvurusunda bulunmuştur.
01/10/2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 Sayılı HMK.’nun 4/1-a maddesine göre “Kiralanan taşınmazların, 09.06.1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununa göre ilamsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dâhil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davalarda” Sulh Hukuk Mahkemesi görevlidir. Mahkemelerin görevi kamu düzenine ilişkin kurallardan olup, yargılamanın her aşamasında istek üzerine, ya da re’sen gözetilmesi gerekir.

Somut olayda dava; kamp alanı kira sözleşmesinin davalı kiracı tarafından feshi ve kira sözleşmesine konu taşınmazın usulüne uygun olarak kiraya verene teslim edilmemesi nedeni ile uğranılan zararın tazmini istemine ilişkindir. Bu durumda uyuşmazlık kira ilişkisinden kaynaklandığından, görevli mahkeme Sulh Hukuk Mahkemesi olup, mahkemece görevsizlik kararı verilmesinde usul ve yasaya aykırı bir durum bulunmadığından davacı vekilinin istinaf kanun yolu başvurusunun esastan reddine ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Dosya kapsamına, toplanan delillere, Ankara 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2021/48 Esas, 2021/594 karar sayılı kararında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesi bakımından usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmamasına göre davacı vekilinin istinaf kanun yolu başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken esastan red harcı peşin alındığından ayrıca harç alınmasına yer olmadığına,
HMK 27. maddesi gereğince tarafların hukuki dinlenilme hakkı nedeniyle ve 04/08/2017 tarihinde yürürlüğe giren 7035 sayılı Yasanın 27. maddesi ile HMK 302. maddesine eklenen 5.fıkrası uyarınca hükmün ilk derece mahkemesince taraflara tebliğ edilmesine,
Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu oybirliği ile 23/12/2021 tarihinde kesin olarak karar verildi.
GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 30/12/2021

H.Y.Ü./B.D./Y.İ.M.