Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2021/2829 E. 2021/2614 K. 14.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 15. HUKUK DAİRESİ ….
T.C.
ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15. HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 15/01/2021
NUMARASI …
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali

Asliye Ticaret Mahkemesince yukarıda tarih ve numarası yazılı İtirazın İptali davasında verilen karara yönelik, davalı vekili tarafından süresinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla; dosyadaki tüm kayıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı tarafından başlatılan İstanbul 6.İcra Müdürlüğünün 2018/24652 esas sayılı dosyasına davalı tarafça borca ve yetkiye itiraz edildiğini, yetki itirazı uyarınca dosyanın Ankara 17.İcra Müdürlüğünün 2018/10199 Esas sırasına kaydedildiğini, ancak anılan dosyaya da itiraz edildiğini, taraflar arasında akdedilen sözleşme kapsamında davacı şirketin tüm yükümlülükleri yerine getirdiğini, davalı kiracı şirket tarafından arıza bildirimi yapıldıktan sonra süratle şantiyeye uzman teknisyen yönlendirildiğini ve arızaların giderilmesinin sağlandığını, yine sözleşme kapsamında hangi hallerde davacı şirkete ceza kesileceği husususun sabit olduğunu, ancak davalıca hatalı yorum yapılarak davacının hakediş alacaklarının ödenmediğini, kiralanan asansörlerde oluşan arızaların giderilmesi hususunda gecikme yaşanan günlere istinaden davalı tarafından hakedişlerde zaten kesinti yapıldığını, bir kısım arızaların davalının kusurundan ileri geldiğini, içeriği kabul edilmeyen ve itiraz edilen 31/08/2016 tarihli KDV dahil 200.272, 55 TL’lik fatura kesildiğini, faturada yapılan harcamalar yazılmışsa da ekinde hiçbir belge gönderilmediğini, davacıya gönderilen tutanaklarda, hakediş kesintileri ve arıza tarihlerinin birbirini tutmadığını, davacıya ödeme yapmamak adına davalı tarafından göstermelik tek yanlı tutanaklar düzenlendiğini belirterek itirazın iptaline %20’den az olmamak üzere icra tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacı ile davalı arasında inşaat, yük ve personel taşıması için asansör kiralama sözleşmesi imzalandığını, imzalanan sözleşme kapsamında, davalı ile davacı arasında toplam 14 adet hakediş düzenlendiğini, davacının hakedişlerinin hiçbirine itiraz etmediğini ve onaylanan hakedişler neticesinde tahakkuk eden alacakların eksiksiz tahsil edildiğini, üç nolu hakedişten başlamak üzere sırasıyla 4,5,6,7,8,9,10,11,12,13 nolu hakedişlerde asansörlerin çalışmadığı günler için 9 adet ayrı tutanak tutulduğunu, aylık olarak düzenlenen her bir hakediş döneminde asansörlerin çalışmadığı günler karşılığı pursantaj (yüzde oranı) hesabı yapıldığını, hakedişlerin pursantaj hesabına göre düzenlenerek ödemelerin yapıldığını, hakedişlerde buna ilişkin hiçbir itirazın bulunmadığını, asansörlerin onarımı için düzenlenen ve davacının sorumluluğunda olduğu halde davalı tarafından ödemesi yapılan 03.06.2016 tarih ve …. sayılı fatura bedelinin de hakedişe dahil edildiğini, davacı tarafından hakedişe hiçbir zaman itiraz edilmediğini, taraflar arasında karşılıklı imzalanan bu hakediş neticesinde davacı tarafın davalı tarafa 169.722,50 TL borcu olduğu tespit edilerek 13nolu hakediş ve içeriğinde yer alan hususların kesinleştiğini, işin yapımı esnasında olaya uygulanacak maddelerin taraflar arasındaki sözleşmede açıkça kararlaştırıldığını, asansörlerin çalışma yapmadığı günler için tutanak tutulduğunu, çalışma yapılmayan bu günler için her bir hakediş döneminde pursantaj hesabı yapılarak ödemelerin buna uygun yapıldığını, taraflar arasında düzenlenip imzalanarak kesinleşen hakedişler neticesinde davacının hiçbir alacağının kalmadığını belirterek davanın reddini ve kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
Mahkemece davanın kısmen kabulü ile Ankara 17. İcra Müdürlüğünün 2018/10199 esas sayılı takip dosyasına yapılan itirazın kısmen iptaline, takibin 200.272,55 TL asıl alacak ve 20.592,41 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 220.864,96 TL üzerinden asıl alacağa yasal faiz uygulanmak suretiyle devamına, icra inkar tazminatı ve kötü niyet tazminatı taleplerinin reddine karar verilmiştir.
Davalı vekili taraflar arasında düzenlenen sözleşme hükümlerinin uygulanmaması dosya kapsamına ve hukuka aykırı olduğunu, taraflar arasında toplam 14 adet hakediş düzenlendiğini ve davacının söz konusu bu hakedişlerin hiçbirine itiraz etmediğini, ancak davacının hakedişlerden haksız ve dayanaksız kesintiler yaptığını, sözleşme hükümlerine açıkça aykırı davranılmasına rağmen mahkemece davanın kabul edilmesinin doğru olmadığını, ayrıca davacı ile davalı arasında karşılıklı imzalanıp düzenlenen 14. nolu son hakedişte;asansörlerin çalışmadığı günler için tutanaklar tutulduğunu, bu hakedişte çalışılmayan günler karşılığı pursantaj hesabı yapılmış ise de, asansörlerin çalışmadığı günler için sözleşmede hakkı bulunmasına rağmen bu hakedişte bir ceza kesintisi yapılmadığını, mahkemenin kabul ettiği gibi davaya tamamen “…” usuller uygulanacak olsa dahi, hakedişlere itirazın Yapım İşleri Genel Şartnamesinde belirtildiği gibi ihtirazi kayıt konularak yapılması gerektiğini, ancak mahkemenin tam tersi yönde karar vermiş olmasının hukuka aykırı olduğunu belirterek istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
Mahkemelerin görevi, ancak kanunla düzenlenir. Göreve ilişkin kurallar, kamu düzenindendir. (HMK m.1). Nitekim Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 114/1-c maddesi görevi dava şartları arasında saymıştır. Bu itibarla görev kuralları tarafların ileri sürmesine gerek olmaksızın hâkim tarafından ve yargılamanın her aşamasında resen gözetilir.
01/10/2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 Sayılı HMK’nun 4/1-a maddesine göre “Kiralanan taşınmazların, 09.06.1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununa göre ilamsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dâhil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davalarda” Sulh Hukuk Mahkemesi görevlidir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık; … … projesinde kullanılmak üzere inşaat yük ve personel taşıması için düzenlenen 01.06.2015 başlangıç tarihli asansör kira sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili için yapılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Kira sözleşmelerinden kaynaklanan her türlü uyuşmazlıklarda 6100 Sayılı HMK.nun 4/1.a maddesine göre Sulh Hukuk Mahkemeleri görevlidir. Görev dava şartı olup yargılamanın her aşamasında mahkemece resen gözönüne alınması gerekir. Dava kira ilişkisinden kaynaklandığına göre, görevli mahkeme Sulh Hukuk Mahkemesi olup, mahkemece görevsizlik kararı verilmesi gerekirken yazılı şekilde işin esası hakkında karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olduğundan davalı vekilinin istinaf kanun yolu başvuru isteminin kabulü ile, mahkeme kararının kaldırılarak yeniden bir karar verilmesi için dosyanın yerel mahkemesine gönderilmesine ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davalı vekilinin istinaf kanun yolu başvuru isteminin kabulü ile 6100 Sayılı HMK’nun 353/1-a.6 maddesi gereğince, Ankara 13. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 15/01/2021 tarih ve 2018/774 Esas- 2021/6 Karar sayılı hükmünün KALDIRILMASINA,
Dosyanın yeniden bir karar verilmesi için yerel mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
İstinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda ele alınmasına,
İstinaf peşin harcının istek halinde istinaf kanun yolu başvurusunda bulunan tarafa iadesine,
HMK’nun 27. maddesi gereğince tarafların hukuki dinlenilme hakkı nedeniyle ve 04/08/2017 tarihinde yürürlüğe giren 7035 sayılı yasanın 27. Maddesi ile HMK’ nun 302. Maddesine eklenen 5. fıkrası uyarınca hükmün ilk derece mahkemesince taraflara tebliğ edilmesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda 14/12/2021 tarihinde oy birliği ile kesin olarak karar verildi.
GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 31/12/2021