Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2021/2248 E. 2021/2078 K. 19.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 15. HUKUK DAİRESİ ….
T.C.
ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15. HUKUK DAİRESİ

….

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 27/04/2021
NUMARASI : ….

DAVANIN KONUSU : Alacak

Asliye Hukuk Mahkemesince yukarıda tarih ve numarası yazılı alacak davasında verilen karara karşı davalı vekili tarafından istinaf kanun yolu başvurusunda bulunulmuş olmakla; dosyadaki tüm kağıtlar okunup gereği düşünüldü.
Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı … İşletmeleri A.Ş. İle dava dışı … … …, … … Ltd. ŞTi arasında 18/08/2016 tarihinde ruhsat hakkı … … Şirketine ait olan … İli, … İlçesi’nde bulunan linyit kömürü maden sahasının, davalıya devrine ilişkin ….. yine aynı tarihte, ayrıca … Sözleşmesi akdedildiğini, … sözleşmesinin ruhsat hakkının, davalı şirkete kaldığı süre zarfında devam etmesinin kararlaştırıldığını, ruhsat hakkı başta … … Ltd. Şti’nin üzerine olan maden ruhsatının, davalı tarafından devralınmasının kabul edildiğini ve bu devralma gerçekleşmedikçe sözleşmenin hüküm ve sonuç doğurmayacağının kararlaştırıldığını ancak söz konusu sözleşme uyarınca, dava dışı … …’e ait maden ruhsatının, davalı itisadi devlet teşekkülü tarafından devralınmadığını, bu devir muamelesinden vazgeçildiğini, … … şirketine yazılı olarak bildirildiğini, sözleşmede belirtilen şekilde, davalıya ruhsat devrinin gerçekleşmesi halinde, sahada rödovansçı sıfatını haiz olacağından, … … Şirketinin sözleşmede belirtilen tutarda yıllık 50.000,00 TL ve KDV miktarında bir … bedeli ödeyecek olduğunu, davalı tarafından saha devrinden vazgeçildiği bildirildiğinden, davalı idarenin de söz konusu … sözleşmesi gereğince herhangi bir bedel alacağının doğmadığını, davalı şirketin, … …’ten herhangi bir şekilde talebe hakkı olmadığını, ancak 26/04/2018 tarihli fatura ile KDV dahil 118.000,00 TL … bedeli için, … … Şirketine bir fatura tanzim ettiğini, bunun üzerine, … … tarafından iade faturası kesildiğini ve davalıya gönderildiğini, iade faturasının itirazi kayıt ile kabul edilerek geçici hesaplara alındığını ancak aradaki ihtilaf sonuçlanıncaya kadar fatura bedelinin cari hesaptan düşüldüğünü ve … … şirketine fatura bedeli kadar ödeme yapılmayacağının bildirildiğini, Sözleşmenin 9/b maddesine göre ruhsat devri olmadığından taraflar arasındaki … sözleşmesinin de sona erdiğini, söz konusu sözleşme uyarınca, davalı idarenin … … ve temlik alan müvekkili şirketten herhangi bir bedel alacağının doğmadığını, … … şirketinin iade faturası tanzim etmesi üzerine, bu bedeli … … şirketinden tahsil edemeyen davalının, müvekkilinin alacağı temlik aldıktan sonra, … teslim protokolünden doğan müvekkil şirketin hak edişinden kesinti yapmak sureti ile müvekkili şirketten tahsil cihetine gittiğini, davalı ile dava dışı … … … arasında, ayrıca 25/09/2017 tarihinde bir protokol imzalandığını, İstanbu…ilçelerine toplam 23.050 ton … dağıtılması öngörüldüğünü, … dahil KDV hariç 5.347.600,00 TL bedel üzerinde mutabakata varıldığını, protokolün akdinden sonra dava dışı … … ile müvekkili arasında 09/11/2017 tarihli bir temlikname düzenlendiğini ve … … Şirketinin 25/09/2017 tarihli protokolden doğmuş ve doğacak 6.310.168,00 TL’ye kadar alacaklarının müvekkiline devredildiğini, temlikten sonra davalı şirkete müvekkili şirket tarafından 20.962,68 ton … teslim edildiğini ve KDV’li fiyatının 5.738.743,32 TL olduğunu ve davalı şirket tarafından 5.136.837,31 TL ödeme yapıldığını, bu nedenle müvekkili şirketin, 623.473,05 TL alacağı dışında kalan kısım için müvekkili şirketin feragatte bulunduğunun belirtildiğini, davalı tarafından kesilen 118.000,00 TL fatura bedelinin müvekkilinin 25/09/2017 tarihli … teslim protokolünden doğan hak edişlerinden mahsup edildiğini belirterek; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile, müvekkili şirketin hak edişlerinden haksız şekilde kesilen 118.000,00 TL’nin 26/04/2018 tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile müvekkiline ödenmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir
Davalı vekili cevap dilekçelerinde, davacı tarafından talep edilen alacaklar için zamanaşımı ve husumet itirazında bulunduklarını, müvekkiline ödenmesi kararlaştırılan rödovansın kira bedeline ilişkin olduğunu, bu nedenle Sulh Hukuk Mahkemelerinin görevsiz olduğunu, müvekkili ile dava dışı … … … Ltd. Şti arasında 18/08/2016 tarihli … sözleşmesi imzalandığını, … sözleşmesinin niteliği itibari ile kira sözleşmesi olması nazara alındığında sözleşmenin geçerliliği için mülkiyet şartının bulunmadığını, taraflar arasında imzalanan 18/08/2016 tarihli sözleşmenin taraflarca fiilen uygulandığını, … sözleşmesinde müvekkili şirkete … bedeli olarak yıllık 50.000,00 TL+KDV ödeneceği hususunun kararlaştırıldığını, ruhsat devrinin gerçekleşmemesi halinde sözleşmenin sona ereceği şeklindeki düzenleme gereğince, sözleşmenin sona erdiği tarihe kadar dava dışı şirketin müvekkiline … bedelini ödeme yükümlülüğünün devam ettiğini, müvekkili şirket tarafından fatura düzenlendiğini, bu faturaya dava dışı şirket tarafından itiraz edilmediğini belirterek; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece; davanın Kabulü ile; 118.000,00 TL’nin temerrüt tarihi olan 26/04/2018 tarihinden itibaren değişen oranlarda ticari faiziyle birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
Davalı vekili; Mahkemece verilen kararın gerekçesinin, yargılama aşamasında alınmış olan 25.02.2021 tarihli bilirkişi raporunda ifade edilen görüşten ibaret olduğunu, gerek bilirkişiler ve gerekse bilirkişi raporuna itibar ederek karar veren mahalli mahkeme dava dışı şirket ile müvekkil arasındaki hukuki ilişkiyi, fiili uygulamayı ve sözleşme serbestisi ilkelerini nazara almadığını, dava dışı … … … …, … … San. ve Tic. Ltd. Şti ile müvekkili şirket arasında 18.08.2016 tarihli iki farklı sözleşme imzalandığını, bu sözleşmelerin … sözleşmesi ve ruhsat devir sözleşmesi olduğunu, … sözleşmesinin niteliği itibari ile kira sözleşmesi olması nazara alındığında sözleşmenin geçerliliği için mülkiyet şartı bulunmadığını, imzalanan … sözleşmesi ile ruhsat devir sözleşmesinin iki ayrı hukuki ilişkiye ilişkin olup, 18.08.2016 tarihli … sözleşmesi taraflarca fiilen uygulandığını, … sözleşmesinin 9. maddesinde müvekkili şirkete … bedeli olarak yıllık 50.000,00 – TL. + KDV ödeneceği hususu hiçbir ihtilafa yer vermeyecek şekilde açıkça kararlaştırıldığını, ruhsat devrinin gerçekleşmemesi halinde sözleşmenin sona ereceği şeklindeki düzenleme gereğince, sözleşmenin sona erdiği tarihe kadar dava dışı şirketin müvekkile … – kira bedelini ödeme yükümlülüğünün devam ettiğini, bu sebeple, … sözleşmesi gereğince müvekkil şirket tarafından, dava dışı … … …, … … San. ve Tic. Ltd. Şti. adına … bedeli açıklaması ile 26.04.2018 tarih … numaralı fatura düzenlendiğini, ancak faturaya karşı … … …, … … San. ve Tic. Ltd. Şti. tarafından 26.04.2018 tarih 21 numaralı iade faturası düzenlendiğini, … sözleşmesi, ruhsat devrinden bağımsız bir hukuki ilişki olup, ruhsat devrinin yapılıp yapılmamasının sadece sözleşmenin sona erme sebebi olarak düzenlendiğini, sözleşme tarihi ile ruhsat devrinin yapılmaması ve sözleşmenin sona erme tarihi arasında geçen süre için sözleşmenin uygulandığını ve sözleşme hükümlerinin geçerliliğini koruduğunu, bu süre içerisinde dava dışı şirketin maden sahasından üretim yapdığını ve müvekkili şirkete … sattığını belirterek kararın kaldırılması için istinaf kanun yolu başvurusunda bulunmuştur.
Dava dışı … … … …, … … San. ve Tic. Ltd. Şti ile davalı şirket arasında hem 18.08.2016 tarihli … sözleşmesi hem de aynı tarihli ruhsat devir sözleşmesi düzenlendiği konusunda taraflar arasında bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Davacının temlik alan sıfatı ile açtığı iş bu davada talep edilen alacak … bedeli açıklaması ile düzenlenen fatura alacağına ilişkin olduğuna göre HMK 4/1-a maddesine göre Sulh Hukuk Mahkemesi görevlidir. Görev dava şartı olup yargılamanın her aşamasında resen gözönüne alınması gerekir. Mahkemece görevsizlik kararı verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmadığından, davalı vekilinin istinaf kanun yolu başvurusunun kabulü ile yerel mahkeme kararının kaldırılarak, dosyanın yeniden bir karar verilmek üzere mahalli mahkemesine gönderilmesine ilişkin aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davalı vekilinin istinaf kanun yolu başvurusunun HMK’nun 353/1-a-3 maddesi gereğince KABULÜ ile Ankara 7.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
Dosyanın yeniden karar verilmesi için mahkemesine İADESİNE,
İstinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda ele alınmasına,
Peşin alınan istinaf karar harcının istek halinde yatıran davalıya iadesine,

HMK 27. maddesi gereğince tarafların hukuki dinlenilme hakkı nedeniyle ve 04/08/2017 tarihinde yürürlüğe giren 7035 sayılı Yasanın 27. maddesi ile HMK 302. maddesine eklenen 5.fıkrası uyarınca hükmün ilk derece mahkemesince taraflara tebliğ edilmesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 19/10/2021 tarihinde oy birliği ile kesin olarak karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 01/11/2021