Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2020/347 E. 2022/245 K. 09.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 15. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15. HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

….

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 16/09/2019
NUMARASI ….
DAVA : İtirazın İptali

Asliye Ticaret Mahkemesince, yukarıda tarih ve numarası yazılı itirazın iptali ve menfi tespit davalarında verilen karara ilişkin, davacı vekili tarafından süresinde istinaf kanun yolu başvurusunda bulunulmuş olmakla; dosyadaki tüm kayıtlar okunup gereği düşünüldü.
Davacı vekili asıl dava dilekçesinde; davacı ile davalı müflis şirket arasındaki kira sözleşmesi uyarınca davalı müflis şirketin kira borcunu ödemediğini ve kira borcuna karşılık olarak diğer davalı ile yaptığı 02/11/2009 tarihli devir sözleşmesinden kaynaklanan 200.000 USD tutarındaki alacağının 80.000 TL’sini davacıya temlik ettiğini, temliğin davalı temlik borçlusu … …A.Ş bildirilmesine rağmen alacaklarının ödenmemesi nedeniyle temlik sözleşmesi gereğince temlik borçlusu davalı … …..A.Ş ile borçtan sorumlu olan davalı müflis şirket aleyhine Ankara 14. İcra Müdürlüğü’nün 2010/1352 sayılı dosyasında başlattıkları icra takibinin davalıların haksız itirazı üzerine durduğunu ileri sürerek itirazın iptali ile icra inkar tazminatının tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı … ….A.Ş vekili asıl davaya cevap dilekçesinde özetle; temlikin kendisine bildirilmesinden önce davalı müflis şirkete bir kısmı temlik edilen 200.000 USD’nin 03/12/2009 tarihli “makbuzdur” başlıklı belgede belirtilen çeklerle ödendiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Diğer davalı vekili asıl davaya cevap dilekçesinde özetle; davalı şirketin davacıya kira borcu bulunduğunu ancak tarafların ticari defter ve kayıtlarının birbirini tutmadığını, davalı … …..A.Ş’nin devir sözleşmesi uyarınca yaptığı ödemenin işçi alacaklarına ilişkin olduğunu, devir sözleşmesi gereğince müvekkili davalı şirketin diğer davalıya cirosunun % 15 i kadar faturalandırma yapmış olsa da diğer davalı da müvekkili davalıya alacağı için fatura düzenlendiğinden müvekkili davalının diğer davalıdan alacaklı hale gelmediğini, bundan dolayı diğer davalının temlike dayalı ödeme yapmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Birleşen Ankara 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2011/97 esas sayılı dava dosyasında davacı vekili; davacı ile davalı müflis şirket arasındaki kira sözleşmesi uyarınca davalı müflis şirketin kira borcunu ödemediğini, davalı müflis şirketin kira borcuna karşılık olarak diğer davalı arasında yapılan 02/11/2009 tarihli devir sözleşmesinden kaynaklanan alacaklarını davacıya temlik ettiğini, temlik sözleşmesi gereğince 04/02/2010 tarihinde davalı … …..A.Ş’nin ödemesi gereken 44.000 TL’nin ödenmemesi üzerine temlik sözleşmesi gereğince temlik borçlusu davalı … …..A.Ş ile borçtan sorumlu olan davalı müflis şirket ve diğer davalı aleyhine Ankara 14. İcra Müdürlüğü’nün 2010/3988 sayılı dosyasında başlattıkları icra takibinin davalıların haksız itirazı üzerine durduğunu ileri sürerek itirazın iptali ile icra inkar tazminatının tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Birleşen Ankara 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2011/201 esas sayılı dava dosyasında davacı vekili ; davacı ile davalı müflis şirket arasındaki kira sözleşmesi uyarınca davalı müflis şirketin kira borcunu ödemediğini, davalı müflis şirketin kira borcuna karşılık olarak diğer davalı ile yapılan 02/11/2009 tarihli devir sözleşmesinden kaynaklanan alacaklarını davacıya temlik ettiğini, temlik sözleşmesi gereğince 05/03/2010 tarihinde davalı … …..A.Ş’nin ödemesi gereken 44.000 TL’nin ödenmemesi üzerine temlik sözleşmesi gereğince temlik borçlusu davalı … …..A.Ş ile borçtan sorumlu olan davalı müflis şirket ve diğer davalı aleyhine Ankara 14. İcra Müdürlüğü’nün 2010/4833 sayılı dosyasında başlattıkları icra takibinin davalıların haksız itirazı üzerine durduğunu ileri sürerek itirazın iptali ile icra inkar tazminatının tahsilini talep ve dava etmiştir.
Birleşen Ankara 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2011/202 esas sayılı dava dosyasında davacı vekili özetle; davacı ile davalı müflis şirket arasındaki kira sözleşmesi uyarınca davalı müflis şirketin kira borcunu ödemediğini, davalı müflis şirketin kira borcuna karşılık olarak diğer davalı ile akt ettiği 02/11/2009 tarihli devir sözleşmesinden kaynaklanan alacaklarını davacıya temlik ettiğini, temlik sözlemesi gereğince 05/04/2010 tarihinde davalı … …..A.Ş’nin ödemesi gereken 44.000 TL’nin ödenmemesi üzerine temlik sözleşmesi gereğince temlik borçlusu davalı … …..A.Ş ile borçtan sorumlu olan davalı müflis şirket ve diğer davalı aleyhine Ankara 14. İcra Müdürlüğü’nün 2010/6551 sayılı dosyasında başlattıkları icra takibinin davalıların haksız itirazı üzerine durduğunu ileri sürerek itirazın iptali ile icra inkar tazminatının tahsilini talep ve dava etmiştir.
Birleşen Ankara 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2011/200 esas sayılı dava dosyasında davacı vekili özetle; davacı ile davalı müflis şirket arasındaki kira sözleşmesi uyarınca davalı müflis şirketin kira borcunu ödemediğini, davalı müflis şirketin kira borcuna karşılık olarak diğer davalı ile akt ettiği 02/11/2009 tarihli devir sözleşmesinden kaynaklanan alacaklarını davacıya temlik ettiğini, temlik sözlemesi gereğince 05/05/2010 tarihinde davalı … …..A.Ş’nin ödemesi gereken 44.000 TL’nin ödenmemesi üzerine temlik sözleşmesi gereğince temlik borçlusu davalı … …..A.Ş ile borçtan sorumlu olan davalı müflis şirket ve diğer davalı aleyhine Ankara 14. İcra Müdürlüğü’nün 2010/7985 sayılı dosyasında başlattıkları icra takibinin davalıların haksız itirazı üzerine durduğunu ileri sürerek itirazın iptali ile icra inkar tazminatının tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı … ….A.Ş vekili birleşen davalara verdiği cevap dilekçesinde özetle; davalılar arasında imzalanan devir sözleşmesi gereğince devir sözleşmesinin IV…3 maddesinde yer alan gelirlerin % 15’ini ödeme yükümlülüğünün doğmadığını, müvekkili davalının diğer davalıya devir sözleşmesinden kaynaklanan bir borcu bulunmadığından davacıya da borcu bulunmadığını, diğer davalının davacıya göndermiş olduğu ihtarlarında da diğer davalının hisse devir sözleşmesinden kaynaklanan yükümlülüklerini yerine getirmediğini bildirdiğini, bu ihtarname içeriklerinin davalı müvekklinin diğer davalıya borcunun olmadığı ve hatta borcun hiç doğmadığını gösterdiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Diğer davalı vekili birleşen davalara verdiği cevap dilekçesinde özetle; asıl davaya ilişkin olarak sunduğu cevap dilekçesi içeriğini tekrar ederek davanın reddini savunmuştur.
Birleşen Ankara 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2010/342 esas sayılı dava dosyasında davacı …vekili dava dilekçesinde özetle; davalı tarafça davacı aleyhine temlik sözleşmesine dayalı olarak birleşen davalara konu icra takiplerinin başlatıldığını, temlik eden şirketin davacı nezdinde alacağı doğmadığını ileri sürerek asıl ve birleşen davalara konu icra takibpleri nedeniyle borçlu olmadığını tespitini talep etmiştir.
Davalı Ankara … … AŞ. vekili birleşen davaya cevap dilekçesinde özetle davanın reddini istemiştir.
Mahkemece; asıl dava dosyası ile birleşen Ankara 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2011/200 esas, 2011/201 esas ve 2011/202 esas sayılı dava dosyalarında birleşen Ankara 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2011/97 esas sayılı dava dosyalarında davalı Müflis … … … Hizmetleri A.Ş. aleyhine açılan davaların açılmamış sayılmasına, asıl dava dosyası ile birleşen Ankara 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2011/200 esas, 2011/201 esas ve 2011/202 esas sayılı dava dosyalarında birleşen Ankara 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2011/97 esas sayılı dava dosyalarında davalı … … … ve … Hizmetleri A.Ş aleyhine açılan davaların reddine, birleşen Ankara 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2010/342 esas sayılı dava dosyasında açılan davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.
Davacı vekili, davalılardan …’in, işbu dava devam ederken, Ankara Asliye 2. Ticaret Mahkemesi’nin 22.02.2012 tarih ve 2010/596 sayılı kararı ile iflasının açıldığını, …, 10.03.2016 tescil tarihinde, Asliye 2. Ticaret Mahkemesi’nin 26.12.2012 tarih ve 2012/712 E. 2012/523 K. sayılı kararına istinaden re’sen terkin edildiğini, buna karşılık, Davalı … ile Davalı …-… arasında ihtiyari dava arkadaşlığı bulunduğu için Müvekkilinin müteselsil borçlulardan … nezdinde bu borcu talep etme hakkının mevcut olduğunu, davalı … AŞ.bakımından ise, değişik tarihlerde bildirilen ve birbirleri ile çelişkiler içeren beyanların, itirazlarının haksız olduğunu açıkça ortaya koyduğunu, Yerel Mahkeme’nin gerekçeli kararında davalı …’in temlik sözleşmesinden bilgisi olmadan diğer davalı …-…’e çeklerle ödeme yaparak iyi niyetli ifada bulunduğu sonucuna varılmasının hatalı olduğunu, gerekçeli karar da yine makbuzdur başlıklı, … ve … arasında düzenlenmiş 03.12.2009 tarihli ve çek teslimine ilişkin belgede çeklerin 03.12.2009 tarihinde teslim edildiğinin yazıldığını, oysa davalı …’e ait 2009 yılı ticari kayıtlarında çeklerin 20.11.2009 ve 30.11.2009 tarihlerinde kayda alındığının tespit edildiğini, bir başka deyişle, Yerel Mahkeme’nin geçerliliğini haksız olarak kabul ettiği makbuz başlıklı belge ile davalının ticari kayıtları birbirinden farklı olduğunu, Yerel mahkeme tarafından bir ödeme aracı olan ve ticari kayıtlara teslim ile alınması gereken tarihlerin göz ardı edildiğini ve her zaman tanzimi mümkün olan makbuzdur başlıklı belgeler ile davalının temlik öncesinde iyi niyetli ödeme yaptığının hukuk aykırı olarak kabul edildiğini, bir başka deyişle, davalı … 12 Ocak 2010 tarihli ve Üsküdar 9. Noterliği aracılığıyla müvekkil şirkete gönderdiği 01212 yevmiye numaralı ihtarı ile diğer davalı …-…’in henüz fatura düzenleyerek kendilerine teslim etmediğini, bu nedenle devir sözleşmesi gereğince borcun doğmadığını ve müvekkili şirkete ödeme yapılmasının mümkün olmadığını bildirmiş iken, makbuzdur başlıklı belgeyi 18.02.2010 tarihli itiraz dilekçesi ile icra dosyasına sunduğunu, oysa ki, bu bile hayatın olağan akışına göre …’in müvekkili şirkete gönderdiği 12 Ocak 2010 tarihli ihtarda borcun 03.12.2009 da verilen çeklerle ödendiğini bildirilmesi gerekliliğini açıkça gösterdiğini, … AŞ’nin tanzimi her zaman mümkün olan bir belgeye dayanarak temlik ihbarından önce yapılan iyiniyetli ödeme gerekçesi oluşturmaya çalıştığını, diğer yandan bu belgenin ve ona dayalı iddiların geçerliliğinin tespiti bakımından verildiği iddia edilen çeklerin ve bu çeklerle yapıldığı iddia edilen ödeme tarihlerinin her iki davalının ticari kayıtlarında düzgünce yer almadığının dosyayı inceleyen bilirkişiler tarafından bildirildiğini belirterek kararın kaldırılması için istinaf kanun yolu başvurusunda bulunmuştur.
6100 sayılı HMK’nun “Ticari defterlerin ibrazı ve delil olması başlıklı 222. Maddesinde;”(1)Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir. (2)Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır. (3)İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya ilgili hususta hiç bir kayıt içermemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz. (4)Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur. (5)Taraflardan biri tacir olmasa dahi, tacir olan diğer tarafın ticari defterlerindeki kayıtları kabul edeceğini belirtir; ancak, karşı taraf defterlerini ibrazdan kaçınırsa, ibrazı talep eden taraf iddiasını ispat etmiş sayılır ” hükmü bulunmaktadır.
Davacıya ait … m2 lik alanın aylık 2.520,00 TL bedelle, F … ….lik alanın ise aylık 11.175,00 TL bedelle davalı … … 10.03.2009 başlangıç tarihli sözleşmeler ile kiraya verildiği, kiracı şirket ile diğer davalı … … ….Hiz.AŞ. arasında 02.11.2009 tarihli devir sözleşmesi düzenlendiği ve akabinde kiracı şirketin 03.11.2009 tarihli temlik sözleşmesi ile devir sözleşmesinin IV…2 maddesi uyarınca temlik borçlusu … … ….Hiz.AŞ’nin ödemeyi taahhüt ettiği 200.000 ABD doları tutarındaki bedelin 80.000,00 TL lik kısmının 04.01.2010 tarihinde ve devir sözleşmesinin IV…3 maddesi uyarınca temlik borçlusunun temlik edene ödemeyi taahhüt ettiği müşteri sözleşmelerinin aylık toplam gelirlerinin %15’i oranındaki tutarın 05.02.2010 tarihinde 44.000,00 TL, 05.03.2010 tarihinde 44.000,00 TL, 05.04.2010 tarihinde 44.000,00 TL, 04.06.2010 tarihinde 44.000,00 TL olarak temellük eden davacı şirkete ödeneceği hususlarında taraflar arasında bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Davacı temlik alacaklısı tarafından davalı şirketler hakkında başlatılan icra takiplerinde asıl dava konusu 80.000,00 TL lik alacak ve birleşen davalara konu yukarıda belirtilen tarihlerde ödenmesi gereken alacakların tahsili talep edilmiştir. Birleşen Ankara 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2010/342 esas sayılı dava dosyasında ise davacı … … ….Hiz.AŞ. vekili müvekkilinin hakkında yapılan takiplerden dolayı borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir. Davacı vekili 31.12.2009 keşide tarihli tebliğ şerhi bulunmayan ihtar ile … … ….Hiz.AŞ.’nin devir sözleşmesinden doğan alacaklarını müvekkili şirkete temlik edildiğini belirterek temlik sözleşmesinde kararlaştırılan ödemelerin müvekkiline yapılmasını talep etmiş devralan-temlik borçlusu davalı … … ….Hiz.AŞ. vekili müvekkiline ihtar tebliğinden önce devir sözleşmesi gereğince diğer davalı şirkete ödemeleri gereken alacağın 03.12.2009 tarihli makbuz ile 2010 tarihli 12 adet çek keşide edilmek suretiyle ödendiğini savunmuştur. Her ne kadar bahse konu makbuz adi yazılı olarak düzenlenmiş ise de bu makbuz altındaki imza davalı kiracı şirket tarafından inkar edilmediği gibi dosya arasında bulunan 03.03.2014 tarihli davalı … … ….Hiz.AŞ. defterleri üzerinde yapılan inceleme sonucu düzenlenen bilirkişi ek raporunda davacının temlik alan sıfatı ile ödemelerin kendisine yapılmasını istediği 31.12.2009 tarihi itibariyle devralan … … ….Hiz.AŞ’nin devreden kiracı şirketten 54.930,00 TL alacaklı göründüğü, temlik tarihi olan 03.11.2009 tarihi itibariyle de davalı kiracıdan 3.000,00 TL alacaklı olduğu belirtilmiş olup, davalı … … ….Hiz.AŞ’nin devir sözleşmesi nedeniyle bir borcu bulunmadığı, ödeme belgesi olarak sunulan makbuz ile ticari defterlerin uyumlu olduğu, davacının temlik alan sıfatı ile icra takiplerine konu alacaklarının davacının ihtar keşide etmesinden önce diğer davalı kiracı şirkete ödendiği anlaşılmış olup, mahkemece verilen kararda bir usulsüzlük bulunmadığı anlaşıldığından davalının istinaf kanun yolu başvurusunun esastan reddine ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur..
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Dosya kapsamına, toplanan delillere, Ankara 5.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2010/273 Esas – 2019/785 Karar sayılı kararında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirme bakımından usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmamasına göre davacı vekilinin istinaf kanun yolu başvurusunun HMK 353/1-…-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
Harçlar Kanunu gereğince karar tarihi itibariyle alınması gereken 80,70 TL esastan ret harcından peşin alınan 44,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 36,30 TL harcın istinaf kanun yoluna başvuran davacıdan tahsili ile Hazine’ye irat kaydına,
Kararın taraflara tebliğine,
Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda tebliğden itibaren iki hafta içerisinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere 09/02/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.
GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 28/02/2022
….