Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2019/2361 E. 2021/667 K. 17.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 15. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15. HUKUK DAİRESİ

….

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 09/05/2019
NUMARASI : ….
….
DAVANIN KONUSU : Kira sözleşmesinin feshi ve Tazminat

Asliye Ticaret Mahkemesince, yukarıda tarih ve numarası yazılı sözleşmenin feshi ve tazminat davasında verilen karara ilişkin, davacı vekili tarafından süresinde istinaf kanun yolu isteminde bulunulmuş olmakla; dosyadaki tüm kağıtlar okunup gereği düşünüldü.
Davacı vekili dava dilekçesinde; taraflar arasındaki 11/11/2010 tarihli intifa sözleşmesi imzalandığını, sözleşmenin 3. Maddesine göre…. yenileme işinde geçici kabul yapılana kadar sözleşmenin yürürlüğünün devam edeceğinin kararlaştırıldığını, sözleşmenin 4. Maddesinde, ….demiryolu yenileme inşaatından kullanılacak bütün taş, kırma taş, ihtiyacını bu ocaklardan karşılayacaktır. Ruhsat sahibi dahil başka bir 3. kişi bu ocaklardan herhangi bir ürün talebinde bulunamayacaktır” hükmünün bulunduğunu, davalı tarafça sözleşmeye aykırı olarak ürün stoğu yapıldığını, Çardak Sulh Hukuk Mahkemesinin … D.iş sayılı dosyasında yaptırılan tespitle stok yapılan malzemenin 344.100 ton olduğunun tespit edildiğini belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla taraflar arasındaki 11/11/2010 tarihli sözleşmenin davalı tarafından ihlali sebebiyle feshine, 344.100 ton balast malzemesinin bedeli olan 2.408,700-TL nin 18/11/2013 tarihi itibariyle işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir
Davalı vekili cevap dilekçesinde; dava konusu sözleşmenin hukuki niteliği itibariyle …. sözleşmesi olduğunu, Borçlar Kanununun 270. ve devamı maddelerinde düzenlenen “hasılat kirasına”ait hükümlerin uygulanacağını, kira ilişkisinden doğan uyuşmazlıklarda sulh hukuk mahkemelerinin görevli olduğunu belirterek görev itirazında bulunmuş, alacağın beş yıllık zamanaşımı süresinin dolduğunu zamanaşımına uğradığını savunmuş, esasa ilişkin olarak da malzeme temininin kesin kabul tarihine kadar süreceğinin, müvekkilinin bundan dolayı herhangi bir ücret ödemeyeceğinin sözleşmede kararlaştırıldığını, sözleşmeye aykırı malzeme stoğu olmadığını, kesin kabul yapıldığından sözleşmenin kendiliğinden sona erdiğini, fesih talebinin yerinde olmadığını, davacının sözleşmeye aykırı olarak sözleşme konusu sahayı kullandığını savunmuş, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, davanın görev nedeniyle usulden reddine karar verilmiştir.
Davacı vekili; davalı şirketin yükleminde bulunan …yenileme işinde geçici kabul yapılana kadar ihtiyacı olan malzemeyi müvekkili şirketin mülkiyetinde bulunan 3 adet taş ocağından temin edebilmesi için taraflar arasında 11.11.2010 tarihli intifa (kullanım hakkı) sözleşmesi imzalandığını, sözleşme ile davalı tarafa yalnızca yükleminde bulunan… yenileme işinde geçici kabul yapılana kadar ihtiyacı olan malzemeyi sözleşmede yazılı bedel karşılığında temin hakkı tanındığını, taraflar arasında akdedilen sözleşmenin süreli ve sınırlı intifa sözleşmesi olduğunu, sözleşmenin süresi tam ve kesin belirlenememekle birlikte ocaklardan temin edilecek malzeme miktarının da sözleşme tarihinde tam ve kesin olmadığını, müvekkilinin dava konusu sözleşme ile sadece o iş için kullanacağı malzemeyi temin hakkı tanıdığını, taraflar arasındaki sözleşmenin niteliğinin yerel mahkeme tarafından hatalı değerlendirilmesi nedeniyle verilen görevsizlik kararının usul ve yasalara aykırı olduğunu belirterek kararın kaldırılması için istinaf kanun yolu başvurusunda bulunmuştur.
Taraflar arasında üç adet taş ocağının mülkiyet hakkı davacı şirkette kalmak kaydıyla davalı şirket tarafından işletilmesi amacıyla 11.11.2010 tarihli intifa sözleşmesi imzalandığı, sözleşmenin 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 357. maddesi ve devamında düzenlenen hasılat kirasının bir türü olarak kabul edilen rödovans sözleşmesi niteliğinde olduğu, uyuşmazlığın kira sözleşmesinden kaynaklandığı anlaşılmaktadır. Kira sözleşmelerinden kaynaklanan her türlü uyuşmazlıklarda HMK 4/1-a maddesine göre Sulh Hukuk Mahkemesi görevlidir. Görev dava şartı olup, yargılamanın her aşamasında resen gözönüne alınması gerekir. Bu durumda görevli mahkeme Sulh Hukuk Mahkemesi olup, mahkemece görevsizlik kararı verilmesinde bir usulsüzlük bulunmadığından davacı vekilinin istinaf kanun yolu isteminin esastan reddine ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Dosya kapsamına, toplanan delillere Ankara 11. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 09/05/2019 tarih,…. sayılı hükmünde mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirme bakımından usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmamasına göre davacı vekilinin istinaf kanun yolu başvurusu isteminin …nun 353/1.b-1 maddesi gereğince esastan REDDİNE,
Harçlar Kanunu gereğince karar tarihi itibariyle alınması gereken 59,30 TL esastan ret harcından peşin alınan 44,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 14,90 TL harcın istinaf kanun yoluna başvuran davacıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
HMK 27. maddesi gereğince tarafların dinlenme hakkı nedeniyle, 04/08/2017 tarihinde yürürlüğe giren 7035 sayılı Yasanın 27. maddesi ile HMK 302. maddesine eklenen 5.fıkrası uyarınca hükmün ilk derece mahkemesince taraflara tebliğ edilmesine,
Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu oybirliği ile 17/03/2021 tarihinde kesin olarak karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 26/03/2021


Başkan


Üye


Üye


Katip