Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2023/43 E. 2023/48 K. 26.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

ESAS NO: 2023/43 KARAR NO:2023/48

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2023/43
KARAR NO : 2023/48

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 3. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 12/12/2022
NUMARASI : 2022/501 Esas 2022/423 Karar

DAVACI
VEKİLİ :
DAVALI : : YARGI YERİ BELİRLENMESİ
KARAR TARİHİ : 26/01/2023

Taraflar arasındaki davada Ankara Batı Asliye Ticaret ve Ankara 3.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya incelendi:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Dava, haksız rekabetin önlenmesi ve tazminat istemine ilişkindir.
Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesince; 5846 sayılı Yasadan kaynaklanan uyuşmazlıkların çözümünün ihtisas mahkemelerinin görevi dahilinde olduğu, unvanın haksız olarak kullanımından doğan haksız rekabet davalarında da görevli mahkemenin Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi olması gerektiği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir.
Ankara 3.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince ise; davacı tarafça 6769 sayılı SMK’dan kaynaklanan hakların ihlaline yönelik bir iddia ileri sürülmediği gibi, aynı zamanda tescilli bir sınai mülkiyet hakkına da dayanılmadığına göre, uyuşmazlıkta 5846 sayılı FSEK ve 6769 sayılı SMK’nın uygulama yeri bulunmadığından, taraflar arasındaki uyuşmazlığın ihtisas mahkemesi olan “Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi”nin görevine girmediği, dolayısıyla Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesinin görev alanına giren bir olgunun varlığından söz edilemeyeceğinden uyuşmazlığın ticari dava olması nedeniyle Asliye Ticaret Mahkemesi’nde görülmesi gerektiği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir.
5846 sayılı FSEK’nın 1 ve 1/A. maddelerinde amaç ve kapsamı düzenlenmiş olup, buna göre, fikir ve sanat eserlerini meydana getiren eser sahiplerinin ürünleri üzerindeki manevi ve mali haklarını belirlemek, korumak, bu ürünlerden yararlanma şartlarını düzenlemek, öngörülen esas ve usullere aykırı yararlanma halinde yaptırımları tespit etmektir.
Dava tarihinde geçerli olan 6102 sayılı TTK’nın 54 ve devamı maddelerinde haksız rekabete ilişkin hükümler düzenlenmiştir.
TTK’nın 54/2. maddesine göre “Rakipler arasında veya tedarik edenlerle müşteriler arasındaki ilişkileri etkileyen aldatıcı veya dürüstlük kuralına diğer şekillerdeki aykırı davranışlar ile ticari uygulamalar haksız ve hukuka aykırıdır.” Bu madde ile hakime, çevreye, zamana ve günün ekonomik koşullarına uyan, uyarlanabilen geniş ve değişik bir kıstas verilmiştir. Kanunun amacı, ekonomik alanda doğruluk ve dürüstlük esaslarının ihlâlini önlemek olup, 55. maddede de sınırlayıcı olmamak kaydıyla dürüstlük kuralına aykırı davranışlar ve ticari uygulamalar gösterilmiştir. Haksız rekabet hükümleri, sadece rakiplerin ekonomik çıkarlarını değil, rekabete dayalı ekonomik düzenin de korunmasını amaçlar.
Somut olayda; davacı vekili, davacı şirketin, yapışkanlı bantlar sektöründe kendi markası olan “…” ile 17 yıldır deneyimli ve profesyonel ekibi ile halka hizmet verdiğini, bunun yanı sıra global pazarın lider markaları olan … firmalarının da ana bayiliğini yaptığını, davalı şirketin, … isimli online alışveriş sitesinde kurmuş olduğu “…” isimli firması ile müvekkiline ait olan … markasının 5 metrelik çift taraflı halı bandını kendi ürünü gibi tanıtarak satışa sunduğunu, bu çerçevede müvekkilinin resmi satış sitesinden almış olduğu ürünlerin fotoğraflarını izinsiz olarak …’da yer alan … isimli mağazasında kullandığını, ancak davalı firmanın “…” isminde kendi üretimi olan halı bandı bulunmakta olmasına rağmen müvekkiline ait markanın görsellerini izinsiz paylaşarak ürünü satın alan müşterilere ise müvekkilinin ürünü yerine kendi ürününü gönderdiğini, gelen şikayetler üzerine de kendi ürünün daha iyi kaliteli olduğunu ileri sürdüğünü, davalı firmanın, müvekkiline ait ürünleri yine müvekkiline ait fotoğrafları izinsiz kullanarak satışa sunarak müşterileri yanıltmasının yanı sıra … üzerinden satıcıya sorulan sorulara vermiş olduğu cevaplarla müvekkiline ait ürünleri de kötülediğini, davalının eylemlerinin haksız rekabete yol açtığını ve hukuka aykırı olduğunu, davalı firmanın, müvekkilinin tanınmışlığından ve güvenirliğinden faydalanmak amacıyla müvekkiline ait olan ürünleri, yine müvekkiline ait ürün fotoğrafları ile birlikte izin almaksızın satışa sunduğunu ve satın alan müşterilere kendi ürününü göndererek müvekkiline ait ürünleri de gelen şikayetler çerçevesinde müşterilere karşı açıkça kötülediğini, davalı firmanın TTK m.55 uyarınca haksız rekabet hükümlerine kendi kusuru ile açıkça aykırı davrandığını, tüm bu nedenler ile; müvekkiline ait ürün fotoğraflarını izinsiz kullanan ve müvekkilinin ürününü haksız şekilde kötüleyerek haksız rekabete yol açan davalı firmanın yol açtığı, haksız rekabetin men’i ile HMK m.107 uyarınca toplanacak delillerden sonra arttırmak ve fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1.000 TL’lik maddi tazminatın, ticari faizi ile birlikte davalı firmadan alınarak müvekkiline ödenmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Dosya kapsamından, tarafların iddia ve savunmalarında 556 sayılı KHK hükümleri uyarınca tescilli markadan kaynaklanan öncelik ya da üstünlük haklarına dayanmamaları nedeniyle uyuşmazlıkta 556 sayılı KHK hükümlerinin uygulama yeri bulunmadığı, davanın açıklanan bu haliyle Türk Ticaret Kanununda düzenlenen haksız rekabet hükümlerine dayalı olarak açılmış bulunduğu, taraflar arasındaki uyuşmazlığın çözümünde ihtisas mahkemeleri değil genel mahkemelerin görevli olduğu anlaşılmaktadır. Bu nedenle uyuşmazlığın, Ankara Batı Asliye Ticaret mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-6100 sayılı HMK’nın 21. ve 22. maddeleri gereğince Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE,
2-Dosyanın merci tayini talebinde bulunan Mahkemesine iadesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 362/1-c maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile 26/01/2023 tarihinde karar verildi.
Gerekçeli Kararın Yazıldığı Tarihi : 14/02/2023


Başkan

¸e-imzalıdır


Üye

¸e-imzalıdır


Üye

¸e-imzalıdır


Katip

¸e-imzalıdır

Bu döküman 5070 Sayılı Yasa Hükümleri gereğince elektronik olarak imzalanmıştır.