Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2023/188 E. 2023/192 K. 16.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BAM 13. HUKUK DAİRESİ ESAS NO: 2023/188 KARAR NO:2023/192

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2023/188
KARAR NO : 2023/192

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 09/12/2022
NUMARASI : 2022/832 Esas 2022/975 Karar

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
TALEP : YARGI YERİ BELİRLENMESİ
KARAR TARİHİ : 16/02/2023

Taraflar arasındaki davada Ankara 25.Asliye Hukuk ve Ankara 4.Asliye Ticaret Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya incelendi:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Dava, rücuen tazminat istemine ilişkindir.
Ankara 25.Asliye Hukuk Mahkemesince; dava dışı sigortalının konutunu su basması ile ilgili olarak oluşan hasar nedeniyle, sigortalıya ödenen tazminatın rücuen tahsilinin talep edildiği, sigorta hukukundan kaynaklanan uyuşmazlığın ticaret mahkemesinde görülmesi gerektiği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir.
Ankara 4.Asliye Ticaret Mahkemesi ise; davacının sigortalısı olan … Derneğinin tacir olmadığı, davanın salt sigorta sözleşmesinden değil, haksız fiilden kaynaklandığının ileri sürüldüğü, uyuşmazlığın davaya bakmaya görevli Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerektiği gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiştir.
TTK’nın 1472.maddesinde düzenlenen halefiyet, yasal, sınırlı ve cüz’î halefiyet niteliğindedir. Bu maddeden doğan halefiyet hakkına istinaden açılan veya açılacak olan dava, esas itibariyle sigortalının, kendisine zarar verene karşı açacağı tazminat davasının, onun halefi sıfatıyla sigortacı tarafından açılmasıdır. TTK’nın 1472.maddesi uyarınca sigortacı, sigorta bedelini ödedikten sonra hukuken sigorta ettiren yerine geçer ve dava, tazmin ettiği bedel nispetinde sigortacıya intikal eder. Bu şekilde sigortalısının haklarına halef olan sigorta şirketinin, ödediği tazminat miktarınca hukuken sigortalı yerine geçerek açtığı rücû davası, aslında bir tazminat davası olup, bu niteliği itibariyle aynı zamanda şahsî nitelikte bir eda davasıdır. Burada sigortacı, sigorta ettiren yerine geçtiği için şahsî ve rücûu ödediği bedelle sınırlı olduğundan dolayı da cüz’î haleftir. Sigortacının, sigortalıya ödediği tazminat oranında sigortalının yerine geçeceği ve onun kanunî halefi olacağı, ilke olarak 31.03.1954 gün ve 1953/18 E. – 1954/11 K. sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında da belirtilmiştir. 17.01.1972 t. ve 1970/2 E. – 1972/1 K. sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında da sigortacının, zarara sebebiyet veren aleyhinde açtığı rücû davasının, kanundan doğan halefiyete dayandığı ve halef olanın, halefiyet yolu ile nasıl bir hak iktisap etmiş ise o hakka sahip olacağı vurgulanmış; velhasıl sigorta ettirenin ne hakkı varsa bunların, şartları gerçekleşince sigortacıya geçeceği; sigortacının, sigorta ettirenin bütün def’ilerini üçüncü şahsa karşı ileri sürebileceği ve Borçlar Kanununun 44’üncü maddesine (TBK m. 52) de dayanabileceği; tabiatıyla sigorta ettirenin olayda dava hakkı yoksa, sigortacıya da bu yönde bir hakkın intikal etmeyeceği açıklanmıştır.
Diğer taraftan, Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulunun 22.03.1944 tarihli ve 37 E./9 K. Kararına göre de “Sigortacının sigorta poliçesinden münbais olmayıp kanundan aldığı bir salâhiyete istinaden ve haksız fiil sebebiyle alacaklı yerine kaim olarak hareket ettiği dâvada hukuk mahkemesine başvurması gerekir.”
Somut olayda; davacı vekili, müvekkili şirkete sigortalı dava dışı … Derneği’ne ait … adresindeki taşınmazda 03.06.2021 tarihinde ASKİ’ye ait aba pis su gider borusunun tıkanması sonucu meydana gelen dahili su nedeniyle maddi hasar oluştuğunu, davacı müvekkili şirketin, dava dışı sigortalıya bu olay neticesinde ortaya çıkan hasarı ödediğini, İş bu sebeple davalı aleyhine Ankara 4.İcra Müdürlüğü’nün 2021/10660 sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, bunun üzerine davalı tarafın itiraz ettiğini, her türlü dava ve talep hakları saklı kalmak kaydıyla aleyhlerine yapılan icra takibinin durdurulmasına ve iptaline karar verilmesini, takibin devamına, davacı müvekkili şirket lehine %20’den az olmamak kaydı ile icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve yasal vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Dosya kapsamından, davacı sigorta şirketinin sigortalısının tacir olmadığı, sigortalanan yerin ticari amaçla kullanılmayan yurt binası olduğu, sigortalının halefi olan davacı sigorta şirketi, davalının kusuru nedeniyle oluşan zararın rücuen tahsilini talep etmekte olup, uyuşmazlığın haksız fiil hükümlere göre asliye hukuk mahkemesinde görülerek sonuçlandırılması gerekmektedir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-6100 sayılı HMK’nın 21. ve 22.maddeleri gereğince Ankara 25.Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE,
2-Dosyanın merci tayini talebinde bulunan Mahkemesine iadesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 362/1-c maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile 16/02/2023 tarihinde karar verildi.
Gerekçeli Kararın Yazıldığı Tarihi : 10/03/2023

Başkan

Üye

Üye

Katip

Bu döküman 5070 Sayılı Yasa Hükümleri gereğince elektronik olarak imzalanmıştır.