Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2023/1402 E. 2023/1348 K. 19.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 13. HUKUK DAİRESİ

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 16/06/2023
NUMARASI : ….
KARAR TARİHİ : 19.10.2023
TALEP : Yargı Yerinin Belirlenmesi

Taraflar arasındaki davada Ankara 10.Asliye Hukuk ve Ankara 14. Asliye Ticaret Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya incelendi:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Dava, tazminat istemine ilişkindir.
Ankara 10. Asliye Hukuk Mahkemesince; uyuşmazlığın nispi ticari dava niteliğinde bulunduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir.
Ankara 14. Asliye Ticaret Mahkemesi ise; uyuşmazlığın haksız fiilden kaynaklandığı, taraflar arasında sözleşme ilişkisinin bulunmadığı gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiştir
Ticaret Mahkemelerinin görev alanı 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 5/1. Maddesinde; “Aksine hüküm bulunmadıkça, dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın asliye ticaret mahkemesi tüm ticari davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işlerine bakmakla görevlidir.” ifadesi ile ticari davalar ile sınırlandırılmıştır. Ticari davalar ise TTK 4. maddesinde sayılmıştır. Buna göre 4/1. maddesinde nispi ticari davalar, 4/1-a fıkrasından f fıkrasına kadar sayılan hususlar ise mutlak ticari davalar olarak sayılmıştır.
Bir davanın nispi ticari dava sayılması için TTK 4/1. maddesi birinci fıkrasında belirtildiği gibi her iki tarafında tacir olduğu ve her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili bir dava olması gerekmektedir.
Mutlak ticari davalar ise, TTK 4/1-a maddesinde her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili olup olmadığına bakılmaksızın Türk Ticaret Kanununda düzenlenen hususlar ile yine TTK 4/1-f fıkrasına kadar sayılan yasalarda belirtilen davalar olarak sayılmıştır.
Somut olayda; davacı vekili, davacı ile dava dışı kiralayanlar arasında, Aşağı …. tesisleri kurularak işletilmesi hususunda kira sözleşmesinin 15.11.2006 tarihinde akdedildiği, sözleşmede kira süresinin ruhsat tarihinden itibaren 10 yıl olarak belirlendiği ve 3 yıllık uzatma süresi öngörüldüğünü, taşınmaz maliklerince, davacı aleyhine başlatılan icra takibinde, davacının taşınmazdan tahliyesi istenildiği, Örnek 13 Ödeme emrinin davacıya usulüne uygun olarak tebliğ edildiği tespiti ile Ankara 2. İcra Hukuk Mahkemesinin 2012/694 esas sayılı dosyasında 18.09.2012 tarihinde davacının tahliyesine karar verildiği, ancak, Ankara 2. İcra Hukuk Hâkimliğinin 2012/1132 esas sayılı dosyasına hazırlanan imza incelemesine ilişkin bilirkişi raporunda, Ankara 26. İcra Müdürlüğünün … sayılı 20.06.2012 tarihli tebliğ mazbatasında adına atılı bulunan imzanın Mehmet Sezerer’e ait olmadığının belirlendiği ileri sürerek şimdilik 10.000,00 TL’nin haksız tahliyenin yapıldığı 26.11.2012 tarihinden itibaren işleyecek ticari reeskont faizi ile davalıdan tazminine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Dosya kapsamından, taraflar arasında sözleşme ilişkisinin bulunmadığı, uyuşmazlığın haksız fiilden kaynaklandığı, davanın taraflarının tacir olması nedeniyle tacirler arasındaki uyuşmazlığın nispi ticari dava niteliğinde bulunduğu anlaşılmaktadır. Bu haliyle uyuşmazlığın asliye ticaret mahkemesinde çözüme kavuşması gerekmektedir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-6100 sayılı HMK’nın 21. ve 22.maddeleri gereğince Ankara 14. Asliye Ticaret Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE,
2-Dosyanın merci tayini talebinde bulunan Mahkemesine iadesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 362/1-c maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile 19.10.2023 tarihinde karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 13/11/2023