Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2023/1051 E. 2023/1125 K. 21.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

ESAS NO: 2023/1051 KARAR NO:2023/1125

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2023/1051
KARAR NO : 2023/1125

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 17/05/2023
NUMARASI : 2023/312 Esas 2023/370 Karar

DAVACI :
VEKİLİ
DAVAL
VEKİLİ :
TALEP : YARGI YERİ BELİRLENMESİ
KARAR TARİHİ : 21/09/2023

Taraflar arasındaki davada Ankara 38.Asliye Hukuk ve Ankara 13.Asliye Ticaret Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya incelendi:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Dava, İcra İflas Kanunun 89/1,2,3. maddeleri gereğince kaynaklanan alacak sebebiyle menfi tespit istemine ilişkindir.
Ankara 38.Asliye Hukuk Mahkemesince; davacının yetkilisi olduğu şirket ile davalı şirket arasındaki ticari ilişkiden kaynaklı alacak için başlatılan icra takibinde davalının davacıya İ.İ.K.’nın 89/1,2 ve 3. Maddelerine göre tebliğ ettiği haciz ihbarnameleri uyarınca davalıya borçlu olunmadığının tespitinin talep edildiği, davalının şirket olduğu, davacının dava dışı borçlu şirketin kurucusu olduğu, dava konusu alacak talebinin şirketler arasındaki ticari ilişkiden kaynaklandığı, bu hususun ödeme emrinde de belirtildiği, uyuşmazlığın tarafların ticari faaliyetleri kapsamında olduğu, tarafların tacir olması nedeniyle davanın mutlak nitelikte ticari dava olmakla asliye ticaret mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir.
Ankara 13.Asliye Ticaret Mahkemesince ise; taraflar arasında doğrudan bir ticari ilişkinin mevcut olmadığı, dava dışı asıl borçlu ile davalı alacaklı arasındaki ilişkiye göre görevli mahkemenin belirlenmesine olanak bulunmadığı, davanın İİK’nin 89/3. maddesi kapsamında borçlu olunmadığının tespitine yönelik menfi tespit davası olduğu ve 6102 sayılı TTK’nın 4. maddesinde sayılan ticari davalar arasında yer almadığı, uyuşmazlığın takip hukukundan kaynaklanmakta olup görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğu gerekçesiyle karşı görevsizlik kararı vermiştir.
6102 sayılı TTK’nın 4. maddesinde, bu hükümde sayılan mutlak ticari davaların yanı sıra “Her iki tarafın da ticari işletmesi ile ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ticari dava sayılır.” hükmü ile nispi ticari davaya ilişkin de düzenleme yapılmış olup, buna göre tarafların her ikisinin de tacir olması ve uyuşmazlık konusu işin tarafların ticari işletmesi ile ilgili olması gerekir.
İİK’nın 89/3. maddesinin, üçüncü cümlesi, “..İkinci ihbarnameye süresi içinde itiraz etmeyen ve zimmetinde sayılan borcu icra dairesine ödemeyen veya yedinde sayılan malı icra dairesine teslim etmeyen üçüncü şahsa onbeş gün içinde parayı icra dairesine ödemesi veya yedinde sayılan malı teslim etmesi yahut bu süre içinde menfi tespit davası açması, aksi takdirde zimmetinde sayılan borcu ödemeye veya yedinde sayılan malı teslime zorlanacağı bildirilir. Bu bildirimi alan üçüncü şahıs, icra takibinin yapıldığı veya yerleşim yerinin bulunduğu yer mahkemesinde süresi içinde menfi tespit davası açtığına dair belgeyi bildirimin yapıldığı tarihten itibaren yirmi gün içinde ilgili icra dairesine teslim ettiği takdirde, hakkında yürütülen cebri icra işlemleri menfi tespit davası sonunda verilen kararın kesinleşmesine kadar durur…” hükmünü içermektedir. Bu hükümde belirtilen mahkemenin hangi mahkeme olduğu konusunda bir açıklık bulunmamakla birlikte dayanak takibin türüne göre görevli mahkemenin belirlenmeye çalışılması halinde tereddütler ortaya çıkacağı, İİK’nın 235/1. maddesindeki gibi kayıt kabul ve 154/3. maddesindeki gibi iflas davaları için Ticaret Mahkemelerinin görevli olduğu yolundaki açık bir düzenleme bulunmadığından bu mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğunun kabulü gerekir. Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin 12.04.2016 tarih ve 3568 E., 6425 K. ve 17.12.2015 tarih ve 7065 E., 17162 K., sayılı, Ankara 23.Hukuk dairesinin 2022/792-2022/847 E-K sayılı emsal ilamları)
Somut olayda, taraflar arasında doğrudan bir ticari ilişki bulunmadığı gibi uyuşmazlık davalı alacaklı tarafından başlatılan icra takibinde, borçluya borçlu olduğu gerekçesiyle çıkarılan haciz ihbarnamelerine itiraz edilmemesi nedeniyle yedinde sayılan borçtan dolayı borçlu olmadığının tespiti istenmektedir. İİK 89.maddesindeki haciz ihbarnamesi üzerine açılan menfi tespit davaları için görevli mahkeme, HMK’nın 2. maddesi uyarınca Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu anlaşıldığından davanın asliye hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-6100 sayılı HMK’nın 21. ve 22.maddeleri gereğince Ankara 38.Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE,
2-Dosyanın merci tayini talebinde bulunan Mahkemesine iadesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 362/1-c maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile 21/09/2023 tarihinde karar verildi.
Gerekçeli Kararın Yazıldığı Tarihi : 25/09/2023


Başkan

¸e-imzalıdır


Üye

¸e-imzalıdır


Üye

¸e-imzalıdır


Katip

¸e-imzalıdır

Bu döküman 5070 Sayılı Yasa Hükümleri gereğince elektronik olarak imzalanmıştır.