Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2023/103 E. 2023/107 K. 01.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

ESAS NO: 2023/103 KARAR NO:2023/107

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2023/103
KARAR NO : 2023/107

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 10/10/2022
NUMARASI : 2022/97 Esas 2022/753 Karar

DAVACI :
VEKİLLERİ :
DAVALI :
VEKİLLERİ :
TALEP : YARGI YERİ BELİRLENMESİ
KARAR TARİHİ : 01/02/2023

Taraflar arasındaki davada Ankara 18. Asliye Hukuk ve Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya incelendi:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Dava, menfi tespit istemine ilişkindir.
Ankara 18.Asliye Hukuk Mahkemesince; kambiyo senedinden kaynaklanan uyuşmazlıkta asliye ticaret mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir.
Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesi ise; uyuşmazlığın kambiyo senedinden kaynaklanmadığı, davanın mutlak yada nispi ticari dava niteliğinde bulunmadığı gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiştir.
01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6102 sayılı TTK’nın 5/1.maddesi uyarınca, ticari davalara bakmak görevi, asliye ticaret mahkemesine aittir. Ticari davalar, mutlak ve nispi ticari davalar olarak ikiye ayrılmaktadır. Nispi ticari davalar, TTK’nın 4/1.maddesinin ilk cümlesinde tarif edilmiş olup, her iki tarafın da “Ticari işletmesiyle ilgili hususlardan kaynaklanan” hukuk davalarıdır. Mutlak ticari davalar ise tarafların tacir olup olmadıklarına ve uyuşmazlığın tarafların ticari işletmeleri ile ilgili bulunup bulunmadığına bakılmaksızın yasa gereği ticari dava sayılan uyuşmazlıklardır. TTK’nın 4/1-a ve devamı bentlerinde yazılan uyuşmazlıklar ile diğer kanunlarda ticari dava olduğu belirtilen uyuşmazlıklar, mutlak ticari davalardır.
Somut olayda; davacı vekili, müvekkili … aleyhine Ankara 7. İcra Müdürlüğünün 2014/23330 sayılı takip dosyası ile davalı … tarafından icra takibi başlatıldığını, davaya konu bonoda düzenlenme yeri olmadığı gibi ciro da süresinde olmadığından kambiyo senedi vasfına haiz bir senet bulunmadığını, dolayısıyla icra takibinin de hukuka uygun olmadığını, davalı aleyhine Ankara 14. İcra Hukuk Mahkemesinin 2014/1139 esasına kayden şikâyet davası açılmış ise de, davanın yasal 5 günlük sürede açılmaması nedeniyle usûl yönünden davanın reddine karar verildiğini, bono ödememe protestosu çekilmesine kadar veya hakkında ödememe protestosu çekilmeyen hâllerde çekilmesi için gereken 2 günlük süre içinde ciro edilmesi gerekirken söz konusu senedin vade tarihinden sonra süresinde yapılmayan ciro ile bononun kambiyo senedine özgü yolla icra takibine konu yapılmasının hukuken mümkün olmadığını, bononun kurulacak bir ilişkinin temeli/teminatı olarak müvekkilinden alındığını ancak bedel müvekkile ödenmediği ve bono iade edilmediği gibi bedelsiz bononun piyasaya sürüldüğünü, üstelik bononun arkasına kısmi ödeme şerhi düşülerek inanç kuvvetlendirilmeye çalışıldığını, 3. şahsa ciro marifetiyle de iyiniyetli 3.kişi yaratma çabası içerisine girildiğini, taraflar arasında bono tanzimini gerektiren hiç bir alacak/borç ilişkisi mevcut olmadığını beyan ederek Ankara 7. İcra Müdürlüğünün 2014/23330 sayılı takip dosyasındaki takip dayanağı senetten kaynaklı borçlu olmadıklarının tespiti ile senedin, takibin iptalini ve asıl alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Dosya kapsamından, uyuşmazlığın kambiyo senedinden kaynaklanmadığı, kaldı ki, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22.Hukuk Dairesinin 28.12.2021 tarih, 2019/1151-2021/2182 sayılı kararı ile icra takibine konu bononun kambiyo senedi vasfında olmadığının kabul edildiği, tarafların tacir olmadığı, mutlak yada nispi ticari dava niteliğinde bulunmayan eldeki davanın, HMK’nın 2. maddesi gereğince davanın genel hükümler çerçevesinde asliye hukuk mahkemesince görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-6100 sayılı HMK’nın 21. ve 22.maddeleri gereğince Ankara 18.Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE,
2-Dosyanın merci tayini talebinde bulunan Mahkemesine iadesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 362/1-c maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile 01/02/2023 tarihinde karar verildi.
Gerekçeli Kararın Yazıldığı Tarihi : 28/02/2023


Başkan

¸e-imzalıdır

Üye

¸e-imzalıdır

Üye

¸e-imzalıdır

Katip

¸e-imzalıdır

Bu döküman 5070 Sayılı Yasa Hükümleri gereğince elektronik olarak imzalanmıştır.