Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. ANKARA BAM 13. HUKUK DAİRESİ …
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
….
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
…
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 20/12/2021
NUMARASI …
DAVANIN KONUSU : Reddi Hakim
KARAR TARİHİ : 09.02.2022
Merci tarafından verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş ve dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilmiş olmakla dosya incelendi.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ :
Reddi hakim talebinde bulunan vekili 01/12/2021 tarihli dilekçe ile; taraflar arasında görülmekte olan davanın ön inceleme duruşmasında taraflar arasındaki ihtilafın “Davalı ile dava dışı … arasında akdedilen 06/11/2016 tarihli sözleşme kapsamında taraflar arasında adi ortaklık olup olmadığı, …” şeklinde tespit edildiğini, cevap dilekçesinde delillerinin mahkemeye bildirildiğini, mahkemece 03/06/2021 tarihli celsenin 6 nolu ara kararı ile; “iş bu celse ara kararı doğrultusunda bilirkişi raporu ibraz edildikten sonra davaya konu faturanın davalı iddiasına göre adi ortaklığa ilişkin tanzim edilip edilmediğine yönelik davalı delillerinin toplanması hususunda ara karar tesis edilmesine,” şeklinde ara karar kurulduğunu, tarafların ticari defter ve belgelerinin incelenerek bilirkişi raporu alındığını, 25/11/2021 tarihli celsede “HMK 222/3.maddesi gözetilerek, faturanın her iki ticari defterlerinde kayıtlı olduğu ve takibe konu fatura nedeni ile ödeme kaydı bulunmadığı nazara alınarak, davalı vekilinin tüm taleplerinin esas hüküm ile birlikte istinaf yasa yolu açık olmak üzere reddi ile …” gerekçe gösterilerek cevap dilekçesinde belirtmiş oldukları taraflar arasında adi ortaklık bulunduğuna ilişkin whatsapp yazışmaları ile ilgili kayıtların toplanması yönündeki ara karardan dönüldüğünü, ancak 03/06/2021 tarihli celsenin 6 nolu ara kararı ile delillerin toplanmasına ilişkin ara kararın davalı taraf lehine usuli müktesep hakkını oluşturduğunu, Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulu’nun 04/02/1959 gün ve 1957/13 – 1960/5; 09/05/1960 gün ve 21/9 sayılı kararları ile Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 2014/8-8485 Esas, 2015/850 Karar sayılı kararları ile de açıklandığı üzere de usuli müktesep hak oluşturan ara kararlardan dönülemeyeceğini, Yargıtay Kanunu’nun 45/5. maddesi hükmü gereğince İçtihadı Birleştirme Kararı’nın herkesi ve bu anlamda uygulayıcı olan mahkemeleri de kesin olarak bağlayacağını, tevhidi içtihat konusunda bir kanun hükmü ihdas edilinceye kadar içtihadın kanun hükmünde sayıldığından somut olayda hem tevhidi içtihada hem de 6100 sayılı HMK’nın 140/3 maddesi hükmüne aykırılığın kanuna ağır aykırılık oluşturacağından reddi hakim sebebi olduğunu, 6100 Sayılı HMK’nın 36/1. maddesinde ret sebeplerinin genel olarak ortaya konulduğunu, alt bentlerinde ise örnekler verildiğini, her ne kadar ileri sürdükleri sebebin 36. Maddede gözükmüyor gibi düşünülse de, 6100 sayılı HMK’nın 46/1-c maddesinde; “Farklı bir anlam yüklenemeyecek kadar açık ve kesin bir kanun hükmüne aykırı karar veya hüküm verilmiş olması”nın reddi hakim nedeni olarak değerlendirilmesi gerektiğini ileri sürerek mahkeme başkanı ve üyeleri hakkında reddi hakim talebinde bulunmuştur..
Reddi istenilen mahkeme başkanı ve üyeleri tarafından; talebin reddine karar verilmesi gerektiği yönünde görüş bildirilmiştir.
MERCİ KARARININ ÖZETİ :
Hakimin reddi talebini inceleyen merci tarafından; hakimin reddi nedenlerinin HMK’nın 36. maddesinde açıkça sayıldığı, somut olayda davalı tarafça hakimin reddi için ileri sürülen hususların anılan maddede tanımı yapılan sebeplerden olmadığı, davalı tarafından ileri sürülen iddiaların yargı yolu aşamasında istinaf yada temyiz aşamasında ileri sürülebileceği, HMK 36. maddesinde sayılan hakimin reddi sebeplerinin mevcut olduğu hususunun yaklaşık ispat seviyesinde ispata yarar delil veya emarenin bulunmadığı, bu nedenlerle davalı tarafın hakimin reddi talebinin yerinde olmadığı gerekçesiyle reddi hakim talebinin reddine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Reddi hakim talebinde bulunan vekili istinaf dilekçesinde ; reddi hakim dilekçesindeki iddiaları tekrar edilip ayrıca Ankara 1.Asliye Ticaret Mahkemesi hakimlerinin HMK’nun usul hükümlerine açıkça aykırı bir şekilde ön inceleme ara kararlarından dönmesinin, İİK 155-158 maddesi hükümlerine açıkça aykırı hareketle davacı talepleri doğrultusunda davacı lehine hareketle istinafa tabi bir borç için kesin karar vermesinin, devamında depo kararı almaksızın şirket sanki iflas etmiş gibi ilan yaptırmak suretiyle itirazın iptali davasını iflas davasına dönüştürmesinin, ortada henüz kesinleşmiş bir borç yokken ilanla şirketten alacaklı olan tüm alacaklıları davaya katılmaya davet etmesinin HMK 36/1 kapsamında hakimin tarafsızlığının açıkça zedelenmesi mahiyetinde olduğunu belirterek merci kararının kaldırılıp taleplerinin kabulüne karar verilmesini istemiştir.
GEREKÇE:
Talep, reddi hakim isteğine ilişkindir.
Dosya kapsamı, istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebepler ile kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı yönü gözetilerek yapılan incelemede, hakimin reddi için ileri sürülen hususların HMK’nın 36. maddesinde tanımı yapılan sebeplerden olmadığı, kanun yolu nedenlerinden olduğu, mercinin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılığın mevcut olmadığı anlaşılmakla, reddi hakim talebinde bulunan vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nun 353/1-b.1 maddesi gereğince esas yönünden reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- Ankara 2.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 20/12/2021 tarih 2021/219 D.İş- 2021/219K. sayılı kararı usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğundan reddi hakim talebinde bulunan vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nun 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca alınması gereken 80,70TL istinaf karar harcı davalı tarafından peşin ödendiğinden yeniden istinaf karar harcı alınmasına yer olmadığına,
3-İstinaf giderlerinin reddi hakim talebinde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4-Kullanılmayan gider avansının kararın kesinleşmesinden sonra HMK’nun 333.maddesi uyarınca resen taraflara iadesine,
5-HMK.nun 359/3 maddesi uyarınca, Dairemiz kararının ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK.nun 43/2 maddesi uyarınca kesin olmak üzere 09.02.2022 günü oybirliği ile karar verildi.
Gerekçeli Kararın Yazıldığı Tarihi : 10/02/2022
….
Bu döküman 5070 Sayılı Yasa Hükümleri gereğince elektronik olarak imzalanmıştır.