Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2022/1703 E. 2022/1513 K. 10.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BAM 13. HUKUK DAİRESİ ESAS NO: 2022/1703 KARAR NO:2022/1513

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2022/1703
KARAR NO : 2022/1513

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 21/07/2020
NUMARASI : 2020/317 Esas 2020/446 Karar

DAVACI :
VEKİLLERİ :
DAVALI :
VASİ :

TALEP : Yargı Yeri Belirlenmesi
KARAR TARİHİ : 10.11.2022

Taraflar arasındaki davada Ankara 20. İş ve Ankara 4. Asliye Ticaret Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya incelendi:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Dava, rücuen tazminat istemine ilişkindir.
Ankara 20.İş Mahkemesince; taraflar arasında işçi işveren ilişkisi bulunmadığı, uyuşmazlığın ticari dava olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir.

Ankara 4.Asliye Ticaret Mahkemesi ise; halefiyet davasının ticari dava sayılmayacağı gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiştir.
01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6102 sayılı TTK’nın 5/1.maddesi uyarınca, ticari davalara bakmak görevi, asliye ticaret mahkemesine aittir. Ticari davalar, mutlak ve nispi ticari davalar olarak ikiye ayrılmaktadır. Nispi ticari davalar, TTK’nın 4/1.maddesinin ilk cümlesinde tarif edilmiş olup, her iki tarafın da “Ticari işletmesiyle ilgili hususlardan kaynaklanan” hukuk davalarıdır. Mutlak ticari davalar ise tarafların tacir olup olmadıklarına ve uyuşmazlığın tarafların ticari işletmeleri ile ilgili bulunup bulunmadığına bakılmaksızın yasa gereği ticari dava sayılan uyuşmazlıklardır. TTK’nın 4/1-a ve devamı bentlerinde yazılan uyuşmazlıklar ile diğer kanunlarda ticari dava olduğu belirtilen uyuşmazlıklar, mutlak ticari davalardır.
Somut olayda; davacı vekili, müvekkili şirket ile dava dışı …A.Ş. arasında 31/12/2015-31/12/2016 tarihlerini kapsayan emniyeti suistimal sigorta poliçesi akdolunduğunu, 29/08/2016 tarihinde marketin stoklarda yaptığı incelemede, personel olan davalının depoda yer alan sigaraları zimmetine geçirdiğinin tespit edildiğini, bunun üzerine davalı hakkında güveni kötüye kullanma suçlamasıyla ceza davası açıldığı ve 2 yıl 6 ay hapis ile para cezası ile cezalandırılmasına karar verildiğini, davalının eylemi nedeniyle dava dışı sigortalıya 19.772 TL tazminat ödendiğini belirterek, bu bedelin 15/03/2017 ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Türk Ticaret Kanunu 1481. maddesi gereğince sigortacı hukuken sigortalı yerine geçer. Yargıtay İBGK’nun 22.03.1944 tarih 37 esas ve 9 sayılı kararında belirtildiği gibi halefiyete dayalı davada halefin selefi takip ettiği görevli mahkemenin halef selef ilişkisine göre tayin edilmesi gerekmektedir. ( Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararının 22.3.1944 Tarih E. 37, K. 9, RG. 3.7.1944 sayılı kararında bu husus” Sigortacının sorumlu kişi aleyhine açacağı dâva, sigorta poliçesinden doğan bir dâva değildir. Bu dâva, aynen sigortalı kimsenin sorumlu kişiye karşı açmış olduğu bir dâva gibidir. Sigortalının muhtelif mahkemelerde dâva açma hakkı varsa, aynı hak sigortacının halefiyet hakkına dayanan rücu dâvası için de söz konusudur.” şeklinde vurgulanmaktadır. )
4857 sayılı Kanunun 1.maddesinde kanunun kapsamı belirtilerek, “Bu Kanunun amacı işverenler ile bir iş sözleşmesine dayanarak çalıştırılan işçilerin çalışma şartları ve çalışma ortamına ilişkin hak ve sorumluluklarını düzenlemektir. Bu kanun, 4 üncü maddedeki istisnalar dışında kalan bütün işyerlerine, bu işyerlerinin işverenleri ile işveren vekillerine ve işçilerine faaliyet konularına bakılmaksızın uygulanır.” denilmektedir. 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunun 1.maddesinde ise “İş Kanununa göre işçi sayılan kimselerle işveren veya işveren vekilleri arasında iş akdinden veya iş Kanununa dayanan her türlü hak iddialarından doğan hukuk uyuşmazlıklarının çözülmesi görevinin iş mahkemelerine ait olduğu” belirtilmiştir.
Dosya kapsamından, davacının hizmet sırasında işlenen suçu dolayısıyla ödenen tazminatın rücuen talep ettiği ve taraflar arasındaki ilişkinin hizmet ilişkisine dayandığı anlaşılmakla, taraflar arasındaki uyuşmazlığın çözümünde iş mahkemesi görevlidir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-6100 sayılı HMK’nın 21. ve 22.maddeleri gereğince Ankara 20.İş Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE,
2-Dosyanın merci tayini talebinde bulunan Mahkemesine iadesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 362/1-c maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile 10.11.2022 tarihinde karar verildi.
Gerekçeli Kararın Yazıldığı Tarihi : 25/11/2022

Başkan

Üye

Üye

Katip

Bu döküman 5070 Sayılı Yasa Hükümleri gereğince elektronik olarak imzalanmıştır.