Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2022/1689 E. 2022/1531 K. 10.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

ESAS NO: 2022/1689 KARAR NO:2022/1531

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2022/1689
KARAR NO : 2022/1531

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 29/09/2021
NUMARASI : 2021/276 Esas 2021/713 Karar

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVALI :
DAVALI :

TALEP : YARGI YERİ BELİRLENMESİ
KARAR TARİHİ : 10/11/2022

Taraflar arasındaki davada Ankara 3.Asliye Hukuk ve Ankara 11.Asliye Ticaret Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya incelendi:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Dava, alacağın tahsili için başlatılan icra takibinin iptali istemine ilişkindir.
Ankara 3.Asliye Hukuk Mahkemesince; talebin bonodan kaynaklı icra takibinin iptali istemine ilişkin bulunduğundan mutlak ticari davada asliye ticaret mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir.
Ankara 11.Asliye Ticaret Mahkemesince yapılan yargılama sonunda 2018/435-2019/873 E-K sayılı ilamı ile davanın reddine karar verilmiştir.
Karara karşı davacı tarafça istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine istinaf incelemesi sonunda Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22.Hukuk dairesinin 19/03/2021 tarih ve 2021/9-20221/425 E-K sayılı İlamı ile; “uyuşmazlığın münhasıran bonoya dayanmadığı ve davanın da mutlak ticari dava sayılamayacağı sonucuna varılmakla, tarafların tacir olup olmadığı ve tarafların Türk Ticaret Kanununun 12.maddesinde ifadesini bulan tanıma göre bir ticari işletmeyi kısmen dahi olsa kendi adına işletip işletmediği, uyuşmazlığın her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili olup olmadığı, davanın ticari dava olup olmadığı da tespit edilerek görev hususu da değerlendirilerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yanılgılı gerekçeyle davanın husumet yokluğundan reddine karar verilmesi doğru görülmeyerek, Ankara 11.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/435 Esas, 2019/873 Karar sayılı ve 06/11/2019 tarihli kararının kaldırılmasına, HMK.nın 353/1.a.3.maddesi gereğince davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine” karar verilmiştir.
Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22.Hukuk Dairesinin kaldırma kararına uyularak yapılan yargılama sonunda Ankara 11.Asliye Ticaret Mahkemesince ise; mutlak yada nispi ticari dava bulunmaması nedeniyle davada asliye hukuk mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiştir.
01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6102 sayılı TTK’nın 5/1.maddesi uyarınca, ticari davalara bakmak görevi, Asliye Ticaret Mahkemesine aittir. Ticari davalar, mutlak ve nispi ticari davalar olarak ikiye ayrılmaktadır. Nispi ticari davalar, TTK’nın 4/1.maddesinin ilk cümlesinde tarif edilmiş olup, her iki tarafın da “Ticari işletmesiyle ilgili hususlardan kaynaklanan” hukuk davalarıdır. Mutlak ticari davalar ise tarafların tacir olup olmadıklarına ve uyuşmazlığın tarafların ticari işletmeleri ile ilgili bulunup bulunmadığına bakılmaksızın yasa gereği ticari dava sayılan uyuşmazlıklardır. TTK’nın 4/1-a ve devamı bentlerinde yazılan uyuşmazlıklar ile diğer kanunlarda ticari dava olduğu belirtilen uyuşmazlıklar, mutlak ticari davalardır.
Somut olayda; davacı taraf, borçluya yönelik Ankara 19. İcra Müdürlüğünün 2015/4206 esas sayılı dosyası ile takibe geçildiğini, borçlu vekilince tekrar icra emrine itiraz edildiğini, icra takibinin durdurulmasına karar verildiğini, davalının itirazlarının yerinde olmadığını, davalı … ile müvekkillinin kardeş olduğunu, davalının Kaman ilçesi, Yelek Köyünde bulunan taşınmazların devri karşılığında takip konusu senedi müvekkiline verdiğini, takip tarihine kadar müvekkilini oyaladığını ve takip konusu senedi ödemekten kaçındığını, müvekkilinin senetli alacağın genel zamanaşımı süresi olan 10 yıllık süre geçeceği kaygısıyla icraya intikal ettiğini ve borçlu aleyhine takip başlattığını, davalı vekilinin müvekkilinin okuma yazması olmadığını iddia ettiğini ve senetteki imzanın müvekkiline ait olmadığını beyan ettiğini, davalının sosyal statüsü gereği emekli olduğunu, emekli bir insanın imza atmayı bilmemesi veya okuma yazması olmadığını beyanı tutarlı bir beyan olmadığını belirterek davanın kabulüne karar verilmesini, icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
Uyuşmazlığın temelinin kardeş olan taraflar arasında taşınmaz devrinden kaynaklandığı, tarafların tacir olmadığı, nispi yada mutlak ticari davanın bulunmadığı anlaşıldığından davanın Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-6100 sayılı HMK’nın 21. ve 22.maddeleri gereğince Ankara 3.Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE,
2-Dosyanın merci tayini talebinde bulunan Mahkemesine iadesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 362/1-c maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile 10/11/2022 tarihinde karar verildi.
Gerekçeli Kararın Yazıldığı Tarihi : 10/11/2022


Başkan

¸e-imzalıdır


Üye

¸e-imzalıdır


Üye

¸e-imzalıdır


Katip

¸e-imzalıdır

Bu döküman 5070 Sayılı Yasa Hükümleri gereğince elektronik olarak imzalanmıştır.