Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2022/1607 E. 2022/1440 K. 26.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

ESAS NO: 2022/1607 KARAR NO:2022/1440

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2022/1607
KARAR NO : 2022/1440

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ARA KARAR TARİHİ : 15.06.2022
NUMARASI : 2022/259
REDDİ HAKİM
TALEBİNDE BULUNAN
DAVACI :
VEKİLİ :
KARŞI TARAF
DAVALI :
VEKİLİ :
TALEP : Reddi Hakim
KARAR TARİHİ : 26.10.2022

Merci tarafından verilen karara karşı reddi hakim talebinde bulunan vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuş ve dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilmiş olmakla dosya kapsamı itibariyle duruşma açılmaksızın dosya incelendi.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ :
Reddi hakim talebinde bulunan davacı vekili 02.06.2022 tarihli dilekçe ile; mahkeme hakiminin Bölge Adliye Mahkemesinin kaldırma kararı öncesinde yapılan yargılama sırasında bilirkişilere yerinde inceleme yetkisi verip alınan bilirkişi raporu sonrasında keşif kararı vererek keşif ücretlerinin davacı tarafından yatırılması için ara kararlar kurduğunu, keşif deliline dayanmadıklarını, davalının keşif talebi olduğunu, keşif kararının yasal olmadığını hukuki gerekçelerle izah etmelerine rağmen keşifte ısrar edildiğini, ” bu bilirkişiler beni anlamıyor, tenzil edilecek imalat bedeli olup olmadığının tespiti için benim oraya gidip görmem lazım mahkeme resen keşif kararı verebilir” şeklinde birtakım söylemlerde bulunduğunu, davalının savunmasında geçen ” tenzil edilmesi gereken imalat bedelinin varlığı” hususlarındaki savunmalarına paralel olacak biçimde hakimin fikir beyan ettiğini, daha önce rapor veren bilirkişinin heyetten çıkarılıp yerine başka bilirkişi atandığını, dava açıldıktan 2.5 yıl sonra 13 katlı bir imalat haline dönüşen binada keşif yapılmasının gereksiz olduğunu, hakimin usul kurallarını keyfi ve katı biçimde uygulayarak davanın reddi için araç olarak kullandığını, davacıya keşif masrafı yükleterek, keşif masrafı yatırılmadığı gerekçesi ile ispatlanamayan davanın reddine karar verdiğini, davanın şahsileştirilmiş olduğunu, hakimin tarafsızlığını yitirdiğini ileri sürerek reddi hakim talebinde bulunmuştur.
Davacı vekili 14.06.2022 tarihli ek dilekçe ile; 02.06.2022 tarihli duruşmada mahkeme hakimi ile tartışma yaşandığını, bu hususta … Barosu Avukat Hakları Merkezi Üyesi tarafından tutanak tutulduğunu, reddi hakim talebinin incelemesi sırasında tutanak içeriğindeki hususlarında dikkate alınmasını istemiştir.
Reddi istenilen mahkeme hakimi tarafından; talebin reddine karar verilmesi gerektiği yönünde görüş bildirilmiştir.
MERCİ KARARININ ÖZETİ :
Hakimin reddi talebini inceleyen merci tarafından; hakimin reddi için ileri sürülen hususların HMK’nun 36. maddesinde tanımı yapılan sebeplerden olmadığı, kanun yolu nedenlerinden olduğu, yargılama sırasında tarafların delillerinin toplanması, değerlendirilmesi ve yine tarafların taleplerine ilişkin ara kararlar oluşturulmasıyla ilgili bulunduğu, keşif ara kararı ve keşif ara kararından dönülmesi istemi ile verilen dilekçe üzerine verilen ara karar ve nihai karar gerekçesinde hakim gerekmediği halde değil gerektiği halde açıklama ve görüş bildirme zorunda olup kaldı ki davanın esasına ilişkin görüşünü de açıklamadığı, reddedilen hakimin usul hükümlerini keyfi uygulamadığı, kanun gerektirdiği için uyguladığı, davacı vekili tarafından dosyaya eklenmek üzere gönderilen 14/06/2022 tarihli dilekçedeki hususların ise red talebinden sonraki işlemlere ilişkin olmakla birlikte, vekil ile hakim arasında dava sırasında yaşanan tartışmaların da reddi hakim ve çekilme nedeni kabul edilemeyeceği gerekçesiyle reddi hakim talebinin reddine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Reddi hakim talebinde bulunan davacı istinaf dilekçesinde; reddi hakim dilekçesindeki iddiaları tekrar ederek, ayrıca reddi hakime ilişkin HMK’nun 38/5.maddesindeki prosedürün uygulanmadığını, ret talebini inceleyecek merci tarafından reddi hakim talebi hakkında D.İş dosyası açılarak bu dosya üzerinden talebin değerlendirilmesi gerektiğini, somut olayda reddi hakim talebini inceleyecek mercii ya da Yazı İşleri Müdürü tarafından taleple ilgili D.İş dosya kaydı açılıp, bu dosya kapsamında inceleme yapılarak red veya kabul kararı verilmesi gerekirken, dava dosyası esası olan 2022/259 sayılı dosya üzerinden ara karar ile taleplerinin reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, kararın kaldırılmasının gerektiğini, reddi hakim talepleri üzerine reddedilen mahkeme hakimi tarafından ret talebine ilişkin mütalaanın, taleplerine rağmen UYAP avukat portalına yüklenmediğini, bu hususa ilişkin taleplerinin Yazı İşleri Müdürü tarafından (sadece Mahkeme Uyap Portalı dikkate alınıp, ekli evrakların eklerinin taranmaması durumunda avukat portalda görünme imkanının olmaması dikkat alınmayarak) ‘mütalaanın UYAP sistemine yüklendiği gerekçesiyle taleplerinin yerine getirilmediğini, reddedilen mahkeme hakiminin mütaalasındaki hususları değerlendirme ve cevap imkanlarının kaldırıldığını belirterek merci kararının kaldırılıp taleplerinin kabulüne karar verilmesini istemiştir.
GEREKÇE:
Dava; reddi hakim isteğine ilişkindir.
Reddi hakim müessesi HMK’nun 36 ila 44.maddeleri arasında düzenlenmiştir.
HMK’nın 41. maddesi gereğince ret talebi süresinde yapılmamışsa, inandırıcı delil veya emare gösterilmemişse ve davayı uzatmak amacıyla yapıldığı açıkça anlaşılıyor ise, toplu mahkemelerde ret edilen hâkimin müzakereye katılmasıyla; tek hâkimli mahkemelerde ise reddedilen hâkimin kendisi tarafından geri çevrilir.
HMK’nın 38/5. maddesi uyarınca; hâkimi reddeden taraf, dilekçesini karşı tarafa tebliğ ettirir. Karşı taraf bir hafta içinde cevap verebilir. Bu süre geçtikten sonra yazı işleri müdürü tarafından ret dilekçesi, varsa karşı tarafın cevabı ve ekleri, dosya ile birlikte reddi istenen hâkime verilir. Hâkim bir hafta içinde dosyayı inceler ve ret sebeplerinin kanuna uygun olup olmadığı hakkındaki düşüncesini yazı ile bildirerek, dosyayı hemen merciine gönderilmek üzere yazı işleri müdürüne verir.
HMK’nın 40. maddesi ise; ret talebini incelemeye yetkili merciyi göstermiştir.
Somut olayda; ret talebi HMK’nın 42. maddesi gereğince merci tarafından incelenmesi gerekirken, ret talep edilen dava dosyasının esası üzerinden kurulan ara kararla reddi istenen hâkimden farklı bir hâkimce değerlendirilmiştir. Reddi istenen hâkimce yazılan mütalaa ile birlikte dosya merciye gönderilmek üzere yazı işleri müdürlüğüne verilmesi ve merci tarafından reddi hâkim talebi değişik iş esasına kaydedilip, ret talebi hakkında inceleme yaparak talebin değerlendirilmesi gerekirken, reddi hâkim talep edilen Ankara 12.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2022/259 Esas sayılı dosyası üzerinden ara kararla ret kararı vermesi usûl ve kanuna aykırıdır.
Hal böyle olunca, reddi hakim talebinde bulunan davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile esasa ilişkin hususlar incelenmeksizin ilk derece mahkemesince HMK’nun 38 ve 40.maddelerindeki prosedüre uygun şekilde işlem yapılıp karar verilmek üzere Ankara 12.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 15.06.2022 tarih 2022/259 sayılı ara kararının HMK’nun 353/1-a.4 maddesi uyarınca kaldırılmasına karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Reddi hakim talebinde bulunan davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE, esasa ilişkin hususlar incelenmeksizin HMK’nun 353/1.a.4 maddesi uyarınca Ankara 12.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 15.06.2022 tarih 2022/259 sayılı ARA KARARININ KALDIRILMASINA,
2- HMK’nun 38 ve 40.maddelerindeki prosedüre uygun şekilde işlem yapılıp karar verilmek üzere dosyanın, mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3-Reddi hakim talebinde bulunan tarafından ödenen istinaf karar harcının istek halinde iadesine,
4-Reddi hakim talebinde bulunan tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına
5-HMK.nun 359/3 maddesi uyarınca, Dairemiz kararının mahkemesince taraflara tebliğine,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 43/2 maddeleri gereğince oybirliği ile 26.10.2022 tarihinde kesin olarak karar verildi.
Gerekçeli Kararın Yazıldığı Tarihi : 27/10/2022


Başkan

¸e-imzalıdır

Üye

¸e-imzalıdır

Üye

¸e-imzalıdır

Katip

¸e-imzalıdır

Bu döküman 5070 Sayılı Yasa Hükümleri gereğince elektronik olarak imzalanmıştır.