Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
ESAS NO: 2022/1562 KARAR NO:2022/1355
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO : 2022/1562
KARAR NO : 2022/1355
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA BATI ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 23/06/2022
NUMARASI : 2022/334 Esas 2022/618 Karar
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
BİRLEŞEN DAVA : ANKARA BATI 4. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNİN 2016/370 ESAS, 2017/2 KARAR SAYILI DOSYASI
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALILAR :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
BİRLEŞEN DAVA : ANKARA BATI 3. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNİN 2018/87 ESAS, 2019/37 KARAR SAYILI DOSYASI
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
TALEP : YARGI YERİ BELİRLENMESİ
KARAR TARİHİ : 13/10/2022
Taraflar arasındaki davada Ankara Batı Asliye Ticaret ve Ankara Batı 2.Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya incelendi:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Dava, eser sözleşmesinden doğan uyuşmazlıktan kaynaklı alacaklarının tahsili istemine ilişkindir.
Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesince; davacı tacir ise de davalı … olup tacir olmadığı, davalı yönünden ihtilaf ticari ilişkiden kaynaklanmadığından davada asliye hukuk mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir.
Ankara Batı 2.Asliye Hukuk Mahkemesince ise; Yargılama sırasında yürürlüğe giren, Yargıtay İçtihatı Birleştirme Büyük Genel Kurulu’nun 2020/2 e. 2021/3 k.sayılı 12/11/2021 günlü kararına göre; kooperatifler tacir/ticaret şirketi olarak sayılmış olup, içtihatı birleştirme kararlarının yürürlüğe girdiği tarihten itibaren derdest dosyalara derhal uygulanması gerektiği, olayda HMK 23/2 fıkrasının uygulanma yeri bulunmadığı, buna göre, taraflarının tacir olduğu ve taraflar arasındaki ilişkinin ticari ilişki olduğu, uyuşmazlığın ticari işletmelerini ilgilendirdiği gerekçesiyle karşı görevsizlik kararı vermiştir.
01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6102 sayılı TTK’nın 5/1.maddesi uyarınca, ticari davalara bakmak görevi, Asliye Ticaret Mahkemesine aittir. Ticari davalar, mutlak ve nispi ticari davalar olarak ikiye ayrılmaktadır. Nispi ticari davalar, TTK’nın 4/1.maddesinin ilk cümlesinde tarif edilmiş olup, her iki tarafın da “Ticari işletmesiyle ilgili hususlardan kaynaklanan” hukuk davalarıdır. Mutlak ticari davalar ise tarafların tacir olup olmadıklarına ve uyuşmazlığın tarafların ticari işletmeleri ile ilgili bulunup bulunmadığına bakılmaksızın yasa gereği ticari dava sayılan uyuşmazlıklardır. TTK’nın 4/1-a ve devamı bentlerinde yazılan uyuşmazlıklar ile diğer kanunlarda ticari dava olduğu belirtilen uyuşmazlıklar, mutlak ticari davalardır.
Somut olayda; davacı kooperatif vekili, davalı şirket temsilcisi ile arsa maliki …’nin mülkiyeti anılan şahsa ait olan…parselde bulunan arsa üzerine kat karşılığı inşaat yapmak üzere anlaştıklarını, daha sonradan müvekkili kooperatifin müteahhit sıfatı ile ve davalı şirketinde taşeron olarak imalatı gerçekleştirme hususunda sözleşme yapıldığını, sonrasında arka planda davalı şirket temsilcisi olmak üzere … ismiyle müvekkili kooperatifin kurulduğunu, kooperatifin davalı şirketin güdümü altında bulunduğunu, davalı şirketin lehine sözleşme yapıldığını, bu sözleşme ile arsa malikine ait taşınmazlar üzerine 55 adet daire yapılmasının kararlaştırıldığını, işin bitim tarihinin 31.12.2006 olmasına rağmen halen bitirilip teslim edilemediğini, yapılan imalatların ise akdi ve teknik şartnamesine uygun olmadığını, bu durumun Ankara Batı 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2015/14 değişik iş sayılı dosyasında tespit edildiğini, ayrıca davalıya 1.513.306,16TL fazla ödeme yapıldığının belirlendiğini, gerçek zararlarının bu miktarın çok üzerinde olduğunu, ayrıca cezai şart alacaklarının da bulunduğunu, her türlü yasal haklarını saklı tutarak 10.02.2016 tarihinde keşide ettikleri ihtarname ile taraflar arasındaki sözleşmeyi haklı nedenlerle fesh ettiklerini, alacaklarının tahsilini talep ettiklerini, taleplerinin yerine getirilmediğini, yapılacak yargılama neticesinde; fazlaya ilişkin haklarıda saklı tutularak 100.000,00 TL eksik – kusurlu imalat-nefaset bedeli, gecikme cezası, gecikmeden kaynaklanan tazminatın avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Konut Yapı Kooperatiflerinin tacir olup olmadığı konusunda Yargıtay Hukuk Daireleri arasında farklı görüşler bulunduğundan içtihadı birleştirmeye gidilmiş olup, Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 12.11.2021 tarihli 2020/2 Esas-2021/3 Karar sayılı kararı ile “Kooperatiflerin nitelikleri itibariyle ticari şirketi ve bir ticari işletmenin işletilmesi kriterinden bağımsız olarak tacir oldukları, tek amacı kar elde etmek olmamakla birlikte kooperatiflerin, ortakların ekonomik faaliyetlerini geliştirmeyi amaçlayan ticari bir ortaklık olduğu, kooperatif şirketinin 6102 sayılı TTK’nin 124. maddesinde ne şahıs ne de sermaye şirketleri arasında gösterilmemiş olmasının kanunun açık lafzı karşısında kooperatifin ticari şirket sayılmasın engel olmadığı, TTK’nın 124/1 maddesi ile de ticaret şirketi niteliğinde olduğunun bir kez daha teyit edildiği, kooperatifin tacir sayılamayacağı yönündeki yorumun kanuna aykırı bir yorum faaliyeti olduğu” kabul edilerek kooperatiflerin/yapı kooperatiflerinin 6102 sayılı TTK kapsamında tacir/ticaret şirketi sayılacaklarına karar verilmiştir.
Bu nedenlerle, davanın taraflarının tacir olması nedeniyle, nispi ticari dava niteliğindeki uyuşmazlığın Asliye Ticaret Mahkemesince görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-6100 sayılı HMK’nın 21. ve 22.maddeleri gereğince Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE,
2-Dosyanın merci tayini talebinde bulunan Mahkemesine iadesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 362/1-c maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile 13/10/2022 tarihinde karar verildi.
Gerekçeli Kararın Yazıldığı Tarihi : 17/10/2022
Başkan
Üye
Üye
Katip
Bu döküman 5070 Sayılı Yasa Hükümleri gereğince elektronik olarak imzalanmıştır.