Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2022/1193 E. 2022/1037 K. 29.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

ESAS NO: 2022/1193 KARAR NO:2022/1037

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2022/1193
KARAR NO : 2022/1037

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 11/04/2022
NUMARASI : 2022/240 Esas 2022/228 Karar

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
TALEP : YARGI YERİ BELİRLENMESİ
KARAR TARİHİ : 29/06/2022

Taraflar arasındaki davada Ankara 40.Asliye Hukuk ve Ankara 9.Asliye Ticaret Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya incelendi:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Dava, alacağın tahsili istemine ilişkindir.
Ankara 40.Asliye Hukuk Mahkemesince; davacının kooperatif olduğu ve davaya dayanak 23.07.2009 tarihli Arıtma Tesisi Katılım Sözleşmesinin davacı ile … Villaları Arsa ve Konut Yapı Kooperatifi arasında imzalandığı yargılama devam ederken 12/11/2021 tarihli ve 2020/2 Esas sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı ile yapı kooperatiflerin tacir olduğu kabul edilmiştir. İçtihadı birleştirme kararları tüm mahkemeleri bağlayıcı özelliğe sahiptir. Şu durumda, davacının kooperatifin tacir olduğu ve davanın temelinin teşkil eden sözleşmenin tacir olan iki kooperatif arasında imzalandığı ve uyuşmazlığın ticari dava niteliğinde olduğu anlaşılmış olup, görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir.
Ankara 9.Asliye Ticaret Mahkemesince ise; davada TTK m. 4/1 uyarınca; “her iki tarafın tacir olması” koşulu gerçekleşmediğinden ve uyuşmazlık mutlak ticarî davalardan olmadığından; TTK m.5 gereğince davada asliye hukuk mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizliğine karar verilmiştir.
01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6102 sayılı TTK’nın 5/1.maddesi uyarınca, ticari davalara bakmak görevi, asliye ticaret mahkemesine aittir. Ticari davalar, mutlak ve nispi ticari davalar olarak ikiye ayrılmaktadır. Nispi ticari davalar, TTK’nın 4/1.maddesinin ilk cümlesinde tarif edilmiş olup, her iki tarafın da “Ticari işletmesiyle ilgili hususlardan kaynaklanan” hukuk davalarıdır. Mutlak ticari davalar ise tarafların tacir olup olmadıklarına ve uyuşmazlığın tarafların ticari işletmeleri ile ilgili bulunup bulunmadığına bakılmaksızın yasa gereği ticari dava sayılan uyuşmazlıklardır. TTK’nın 4/1-a ve devamı bentlerinde yazılan uyuşmazlıklar ile diğer kanunlarda ticari dava olduğu belirtilen uyuşmazlıklar, mutlak ticari davalardır.
Somut olayda; davacı vekili, müvekkili ile davalı arasında müvekkiline ait biyolojik atık su arıtma tesisinin inşa ve işletme giderlerine davalının yapacağı katkı ve işletme giderlerine iştirakin tespiti ve yürütülmesi konusunda 23/07/2009 tarihinde Arıtma Tesisi Katılım Sözleşmesi imzalandığını, müvekkili tarafından 20/11/2019 tarihinde 2019 yılı için ödenmesi gereken bedelin 7.500,00 TL olduğunun davalıya bildirildiğini, davalı tarafından 5.000,00 TL ödeme yapıldığını, yapılan ayrıntılı hesaplama sonucu 24/07/2019-23/07/2020 tarihleri arası için karşı taraf ile yapılan sözleşmeden doğan bakım, onarım, işçilik, su ve elektrik tüketim bedeli gibi giderler için müvekkilinin alacağının 14.021,48 TL olarak belirlendiğini, Ankara 8. İcra Müdürlüğünün 2020/9622 Esas nolu dosyasında icra takibi yapıldığını, davalının takibe haksız olarak itiraz ettiğini ve takibin durduğunu beyanla; fazlaya ilişkin haklarının saklı kalmak kaydı ile 14.021,48 TL alacağın işleyecek faizi/aylık % 10 olarak belirlenen cezai şartı ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Dosya kapsamından, 12/11/2021 tarihli ve 2020/2 Esas sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı ile yapı kooperatiflerin tacir olduğu kabul edilmesi nedeniyle davacı kooperatif tacir ise de, davalının site yöneticisi olup, tacir olmadığı anlaşılmaktadır. Böylece davada TTK m. 4/1 uyarınca; “her iki tarafın tacir olması” koşulu gerçekleşmediğinden ve uyuşmazlık mutlak ticarî davalardan olmadığından davanın asliye hukuk mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-6100 sayılı HMK’nın 21. ve 22.maddeleri gereğince Ankara 40.Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE,
2-Dosyanın merci tayini talebinde bulunan Mahkemesine iadesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 362/1-c maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile 29/06/2022 tarihinde karar verildi.
Gerekçeli Kararın Yazıldığı Tarihi : 30/06/2022

Başkan

Üye

Üye

Katip

Bu döküman 5070 Sayılı Yasa Hükümleri gereğince elektronik olarak imzalanmıştır.