Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2022/1192 E. 2022/1036 K. 29.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

ESAS NO: 2022/1192 KARAR NO:2022/1036

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2022/1192
KARAR NO : 2022/1036

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 08/11/2021
NUMARASI : 2021/152 Esas 2021/705 Karar

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
TALEP : YARGI YERİ BELİRLENMESİ
KARAR TARİHİ : 29/06/2022

Taraflar arasındaki davada Ankara 14.Asliye Hukuk ve Ankara 9.Asliye Ticaret Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya incelendi:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Dava, araç satış sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir.
Ankara 14.Asliye Hukuk Mahkemesince; davacının ve davalı …’in celp edilen ticaret sicil kayıtlarında gerçek kişi tacir oldukları, davacı ile davalılar arasındaki birden fazla araç alım satımına ilişkin kayıtlar ile davacının ticari işletmesinin konusunun dahi otomobillerle ile ilgili olduğu diğer davalı …’nin de yine ticaret sicil kayıtlarında otomotiv işi ile iştigal eden … şirketinin ortağı olduğu dikkate alındığında, davaya konu işlemin ticari faaliyet çerçevesinde gerçekleştiğinden davada asliye ticaret mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir.
Ankara 9.Asliye Ticaret Mahkemesince ise; davanın her iki tarafının da tacir olması gerektiğine ilişkin koşul gerçekleşmediği için davanın Asliye Hukuk Mahkemesinde görülerek sonuçlandırılması gerektiği gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiştir.
01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6102 sayılı TTK’nın 5/1.maddesi uyarınca, ticari davalara bakmak görevi, asliye ticaret mahkemesine aittir. Ticari davalar, mutlak ve nispi ticari davalar olarak ikiye ayrılmaktadır. Nispi ticari davalar, TTK’nın 4/1.maddesinin ilk cümlesinde tarif edilmiş olup, her iki tarafın da “Ticari işletmesiyle ilgili hususlardan kaynaklanan” hukuk davalarıdır. Mutlak ticari davalar ise tarafların tacir olup olmadıklarına ve uyuşmazlığın tarafların ticari işletmeleri ile ilgili bulunup bulunmadığına bakılmaksızın yasa gereği ticari dava sayılan uyuşmazlıklardır. TTK’nın 4/1-a ve devamı bentlerinde yazılan uyuşmazlıklar ile diğer kanunlarda ticari dava olduğu belirtilen uyuşmazlıklar, mutlak ticari davalardır.
Somut olayda; davacı vekili, davalılar … ve … İstanbul’da oto alım satım işi ile uğraşan müvekkili ile irtibat kurarak ellerinde 19 adet çeşitli vasıfta otomobil bulunduğunu, bunları uygun fiyatla satmak istediklerini belirttiklerini, davalı …’in … otomobillerinin Ankara bayisi … San. Ve Tic. Ltd. Şti. unvanlı firmanın yetkilisi ve ortağı olması, …’in de akrabası olması dolayısı ile müvekkilinin davalılara güven duyduğunu ve araçları satın almayı kabul ettiğini, akabinde …’in kaparo bedelinin davalılardan …’e ait … hesaba gönderilmesini talep ettiğini, 19/02/2018 tarihinde 165.000 TL tutarında kaparo ödemesi yapıldığını, davalıların araç satışını ve devir işlemini tüm ısrarlara rağmen yapmadıklarını, en nihayetinde davalıların ellerinde vaad ettikleri araçların olmadığı anlaşıldığını, fazlaya dair haklarının saklı kalmak kaydı ile 165.000 TL’nin ihtarname tebliğ tarihinden itibaren yasal faizi ile davalılardan tahsiline, karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Dosyadaki bilgi ve belgelerden, davacı … adına ticaret sicilde kayıtlı … isimli şahıs işletmesi kayıtlı olup, davacının tacir olduğu tartışmasızdır. Eldeki davanın ticari dava olması için davacının tacir olması yeterli olmayıp her iki davalının da tacir olaması ve işinde ticari işletmeleri ile ilgili olması gerekir.
Her ne kadar … adına şahıs işletmesi kayıtlı olduğu bildirilmiş ise de, ticaret sicil gazetesinde kayıtlı olan kişi işletmesinin … TC nolu davalı …’a ait olamayıp, işletmenin … TC nolu başka …’e ait olduğu, isim benzerliğinin bulunduğu davacı …’ın tacir olduğuna ilişkin başkaca da bilgi bulunmadığından davalı …’ın tacir olmadığı, davalı …’nin ise Ankara Ticaret Sicil Müdürlüğünün … sicil numarasında kayıtlı … şirketinin ortağı olduğu, ancak, şirket ortaklığı olmak tek başına ortağın tacir sayılması için yeterli bulunmadığı, tacir sayılan şirkete karşı bir davanın bulunmadığı, böylece davanın her iki tarafının da tacir olaması gerektiğine ilişkin koşul gerçekleşmediği için nispi ticari davanın bulunmadığı, mutlak ticari davada söz konusu olmadığından davanın genel hükümlere göre Asliye Hukuk Mahkemesinde görülerek sonuçlandırılması gerekmektedir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-6100 sayılı HMK’nın 21. ve 22.maddeleri gereğince Ankara 14.Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE,
2-Dosyanın merci tayini talebinde bulunan Mahkemesine iadesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 362/1-c maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile 29/06/2022 tarihinde karar verildi.
Gerekçeli Kararın Yazıldığı Tarihi : 30/06/2022

Başkan

Üye

Üye

Katip

Bu döküman 5070 Sayılı Yasa Hükümleri gereğince elektronik olarak imzalanmıştır.