Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2022/1140 E. 2022/990 K. 22.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

ESAS NO: 2022/1140 KARAR NO:2022/990

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2022/1140
KARAR NO : 2022/990

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 05/05/2022
NUMARASI : 2022/284 Esas 2022/318 Karar

DAVACILAR :
VEKİLİ :
DAVALI :
TALEP : Yargı Yeri Belirlenmesi
KARAR TARİHİ : 22.06.2022

Taraflar arasındaki davada Ankara 43. Asliye Hukuk ve Ankara 10.Asliye Ticaret Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya incelendi:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Dava, menfi tespit istemine ilişkindir.
Ankara 43. Asliye Hukuk Mahkemesince; uyuşmazlığın kambiyo senedinden kaynaklandığı, bu sebeple TTK.’nun 4. ve 5. maddeleri uyarınca uyuşmazlığın çözümünde asliye ticaret mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir.
Ankara 10. Asliye Ticaret Mahkemesi ise; somut olayda, temel ilişkinin borç para verilmesinden kaynaklandığı, 6102 sayılı TTK’nın 4. maddesinde sayılan mutlak ticari davalardan olmadığı gibi tarafların tacir sıfatının bulunmadığı, her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili hukuk davası (nispi ticari dava) niteliğinde de olmadığı gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiştir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 4/1. maddesinde, her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işlerinin ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılacağı hüküm altına alınmış, maddenin (a) bendinde bu kanunda öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ile çekişmesiz yargı işlerinin ticari dava ve çekişmesiz yargı işi sayılacağı belirtilmiştir. Buna göre bir uyuşmazlığın ticari dava nitelikte olabilmesi için, her iki tarafın da ticari işletmesini ilgilendirmesi yahut aynı maddenin alt bentlerinde düzenlenen istisnalardan birine dahil olması gerekmektedir.
Somut olayda; davacı vekili, davalı tarafından, Ankara 12.İcra Müdürlüğü’nün 2009/2204 Esas sayılı dosyasında müvekkilleri aleyhine takibe geçildiğini, takipten sonra müvekkili ile davalı arasında anlaşma sağlandığını, müvekkili …’in davalıya borcunu ödemiş olduğunu, 26.02.2015 tarihinde davalı alacaklının ibranameyi kendi el yazısı ile yazarak imzaladığını, müvekkillerinin icra dosyasındaki tüm borçlardan ibra edilmesine rağmen, davaya konu icra dosyasının açık tutulduğunu ve müvekkilleri aleyhine haciz işlemlerinin devam ettirilmiş olduğunu, davalının borcun ödenmesinden sonra, 2015 yılından bu yana takibe devam etmesi, müvekkillerinin mal varlıklarına haciz uygulaması, İİK m.72 uyarınca haksız ve kötü niyetli olduğunu belirterek, müvekkillerinin icra dosyasına borçlu olmadıklarının tespiti ile davalının alacağın %20’sinden az olmamak üzere tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Somut olayda, davalının, davacılar aleyhine ilamsız takip talebinde bulunarak icra takibine geçtiği, takip dayanağı belgenin kambiyo senedi olmadığı ve medeni usul hukuku anlamında yazılı delil başlangıcı niteliğinde bulunduğu, davanın TTK.nun 4.maddesince mutlak ticari dava olmadığı, tarafların tamamının tacir olmadığı ve uyuşmazlığın tarafların ticari işletmesi ile ilgili olmadığı gibi davanın nispi ticari dava niteliğinde de olmadığı anlaşılmaktadır.
Böylece, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 09.11.2016 Tarih ve 2014/19-1241-2016/1033 sayılı kararında da belirtildiği gibi davanın genel hükümlere göre Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından görülüp sonuçlandırılması gerektiğinin kabulü ile aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-6100 sayılı HMK’nın 21. ve 22. maddeleri gereğince Ankara 43.Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE,
2-Dosyanın merci tayini talebinde bulunan Mahkemesine İadesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 362/1-c maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile 22.06.2022 tarihinde karar verildi.
Gerekçeli Kararın Yazıldığı Tarihi : 30/06/2022

Başkan

Üye

Üye

Katip

Bu döküman 5070 Sayılı Yasa Hükümleri gereğince elektronik olarak imzalanmıştır.