Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2022/1093 E. 2022/1053 K. 30.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

ESAS NO: 2022/1093 KARAR NO:2022/1053

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2022/1093
KARAR NO : 2022/1053

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 3. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 24/05/2022
NUMARASI : 2022/43 Esas 2022/156 Karar

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
TALEP : Yargı Yeri Belirlenmesi
KARAR TARİHİ : 30.06.2022

Taraflar arasındaki davada Ankara 14. Asliye Ticaret ve Ankara 3. Fikri ve Sınai Haklar Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya incelendi:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Dava, maddi tazminat istemine ilişkindir.
Ankara 14. Asliye Ticaret Mahkemesi ise; davacının 5846 sayılı Kanunun 8/1. maddesi uyarınca eser sahibi olduğu ve tacir sıfatının bulunmadığı, davalının yayınevi olduğu, taraflar arasında düzenlenen sözleşme hükümleri, tarafların sözleşme kapsamındaki sıfatları ve yükümlülükleri dikkate alındığında davanın ticari dava olarak nitelendirilemeyeceği gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiştir.
Ankara 3. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi ise; davacı tarafça 5846 sayılı FSEK’den kaynaklanan hakların ihlaline yönelik bir iddia ileri sürülmediği gibi, aynı zamanda tescilli bir sınai mülkiyet hakkına da dayanılmadığına göre, sadece tarafların aralarında yaptıkları sözleşmenin ifasına yönelik talep bulunduğundan, uyuşmazlıkta 5846 sayılı FSEK ve 6769 sayılı SMK’nın uygulama yeri bulunmadığından, taraflar arasındaki uyuşmazlığın ihtisas mahkemesi olan “Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi”nin görevine girmediği gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiştir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 4/1.maddesinde, her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işlerinin ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılacağı hüküm altına alınmış, maddenin (a) bendinde bu kanunda öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ile çekişmesiz yargı işlerinin ticari dava ve çekişmesiz yargı işi sayılacağı belirtilmiştir. Buna göre bir uyuşmazlığın ticari dava nitelikte olabilmesi için, her iki tarafın da ticari işletmesini ilgilendirmesi yahut aynı maddenin alt bentlerinde düzenlenen istisnalardan birine dahil olması gerekmektedir.
Somut olayda; davacı vekili, müvekkili ile davalı arasında “11.01.2017 tarihli “…” isimli kitabın 1000 adet, 11.01.2017 tarihli “…” isimli kitabın 1000 adet, 01.06.2017 tarihli “…” isimli kitabın 2000 adet ve “…” basım, yayın, dağıtım ve pazarlanmasına ilişkin sözleşme imzalandığını, sözleşmeler üzerine davalının … Bakanlığından ayrı ayrı bandroller aldığını, sözleşmelerle davalı tarafın belirtilen eserlerin basım, yayın, dağıtım ve pazarlaması ile 6 aylık periyotlar halinde satış sayıları ve elde edilen gelire dair müvekkiline raporlama ve ödeme yapmayı üstlendiğini, müvekkilinin sözleşmelere uygun olarak eserleri davalıya teslim ettiğini, sözleşmede belirtilen basım ücretlerinin ise belirlenen banka hesabına yatırıldığını, ancak davalı tarafın sözleşmeye aykırı olarak basım, yayın, dağıtım ve pazarlama yükümlülüklerini yerine getirmediğini, kitapları basıp basmadığını, bastıysa hangisinden kaç adet bastığını, basılanların kaç tanesinin yayın, dağıtım ve pazarlamasının yapıldığını ve ne kadar gelir elde edildiğini müvekkiline hiç bildirmediğini ve ödeme de yapmadığını, davalı şirket yayım sözleşmelerindeki yükümlülüklerini ve taahhütlerinin hiçbirini yerine getirmediğini, davalı şirket yetkilisi … sözleşmedeki yükümlülüklerini yerine getirmediği gibi müvekkilinin mail ve … yoluyla hangi kitaptan kaç tane basıldığını, yayın, dağıtım ve pazarlamasının yapılıp yapılmadığını, kaç tane satıldığı gibi hususlarda sözleşmeye göre bilgi verilmesi ve ödeme yapılması taleplerini de sürekli geçiştirdiğini, sözleşmenin müvekkili açısından çekilmez ve devam ettirilemez bir hale geldiğini, bu nedenle akdin feshi ile müvekkilinin ödediği fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik toplam 4.800,00.TL alacağının, davalıya ödendiği tarihten itibaren işleyecek ticari faizleriyle birlikte müvekkiline idaresini, davalının açık kusuru ve ihmali ile sözleşmedeki yükümlülüklerini yerine getirmemesinden dolayı müvekkilinin maddi zararları oluştuğunu, bu nedenle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1.000,00.TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faizleriyle birlikte davalıdan alınarak müvekkiline ödenmesini, davalının açık kusuru ve ihmali ile sözleşmedeki yükümlülüklerini yerine getirmemesinden dolayı müvekkilinin manevi zararlarını oluştuğunu, bu nedenle 20.000,00TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faizleriyle birlikte davalıdan alınarak müvekkiline ödenmesini yargılama giderleri ile ücreti vekaletin karşı tarafa tahmilini talep ve dava etmiştir.
Dosya kapsamından, taraflar arasında tescil edilmiş bir marka ile ilgili bir uyuşmazlığın bulunmadığı, davacı tarafça 5846 sayılı FSEK’dan kaynaklı eserden doğan bir mali/manevi hak ihlali iddiasının ileri sürülmediği gibi, aynı zamanda tescilli bir sınai mülkiyet hakkına da dayanılmadığı, uyuşmazlık konusunun tarafların aralarında yaptıkları sözleşmenin ifasına yönelik olduğu anlaşıldığından, davanın Ankara 14. Asliye Ticaret Mahkemesince görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-6100 sayılı HMK’nın 21. ve 22. maddeleri gereğince Ankara 14.Asliye Ticaret Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE,
2-Dosyanın merci tayini talebinde bulunan Mahkemesine İadesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 362/1-c maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile 30.06.2022 tarihinde karar verildi.
Gerekçeli Kararın Yazıldığı Tarihi : 04.07.2022

Başkan

Üye

Üye

Katip

Bu döküman 5070 Sayılı Yasa Hükümleri gereğince elektronik olarak imzalanmıştır.