Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2021/786 E. 2021/799 K. 16.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 03/07/2020
NUMARASI :…
TALEP : Yargı Yerinin Belirlenmesi
KARAR TARİHİ : 16/06/2021

Taraflar arasındaki davada Ankara 15.Asliye Hukuk ve Ankara 4.Asliye Ticaret Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya incelendi:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Dava, alacak istemine ilişkindir.
Ankara 15.Asliye Hukuk Mahkemesince; davanın, rucuen alacak davası olduğu, dava dilekçesinden, davalılar arasında (1.) sıradaki davalı olarak “Muş İflas Müdürlüğü’nün… sayılı iflas dosyası……ibaresi kullanıldığı, bu ibareden, davalı şirket …… iflasına karar verildiği ve müflis olduğu anlaşılmakla, bu davaya bakma görevinin Asliye Ticaret Mahkemelerine ait olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir.

Ankara 4.Asliye Ticaret Mahkemesince ise; davalı … yönünden dava dosyası tefrik edildikten sonra, dava konusu alacağın iflas alacağı ve masa borcu değil, iflas tarihinden sonra doğan genel nitelikli alacak olduğu, davanın 6102 sayılı TTK’nın 5. maddesinde yapılan değişikliğin yürürlüğe girdiği tarihten sonra açıldığı, buna göre Asliye Hukuk ve Asliye Ticaret Mahkemeleri arasında görev ilişkisinin bulunduğu, davacının tacir olmadığı, buna göre davanın nispi ticari dava da olmadığı, Asliye Hukuk Mahkemesinin davaya bakmakla görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir.
Somut olayda; davacı vekili, idarelerince satışa arz olunmak üzere inşası davalılar müteahhit … … ve müşavir … firmalarınca ihale edilmiş olan Adana … …. lise, ticaret merkezi ve cami inşaatı işinde konutların tamamlandığını ve hak sahiplerine teslim edildiğini, teslimden bir müddet sonra, konut alıcıları tarafından Adana Tüketici Mahkemelerinde konutların imalatında bir kısım açık ve gizli ayıplar ile eksik işlerin varlığının tespit olunduğu iddiasıyla, idarelerinin satıcı sıfatıyla bu ayıplar ve eksik işlerin karşılığının tazmininin dava edildiğini, mezkur davaların bir kısmının kesin hükümle neticelenir iken bir kısmının da temyiz incelemesi neticesinde idareleri aleyhine Yargıtay tarafından onandığını, davacı … alıcıları tarafından mahkeme kararlarının Adana İcra Müdürlükleri nezdinde icraya konulduğunu, idarelerine tebliğ edilen ödeme emirleri muvahaceresinde ödemeler yapıldığını, bir kısım dosyada ise yerel mahkeme kararı sonrası idareleri aleyhine icra takibi yapıldığını, idarelerince dosyaya ödeme yapıldığını, ancak, Yargıtay bozma kararı sonrası yapılan yargılamada tazminat tutarlarında azalma olacak şekilde hükümler verildiğini, yani, icra dosyalarının bir kısmında idarelerince fazla ödeme yapıldığını, yüklenimdeki işten kaynaklı olan, yapıdaki eksiklik ve ayıplardan imalatta gerekli özeni göstermeyen ve sorumlulukları devam eden davalılar aleyhine alacaklarının tahsili zımnında işbu davanın açılması gerektiğini, ileri sürerek fazlaya dair haklarını saklı tutarak, idarelerince yapılan toplam 110.000,00 TL ödemenin, her icra dosyasına yapılan ödeme tarihleri esas alınarak en yüksek reeskont faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile yargılama giderlerinin davalılara tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Dosya kapsamından, Tüketici Mahkemesinde açılan dava sonucu hüküm altına alınan alacağın yine iflas tarihinden sonra ödeme yapılmak suretiyle dava tarihi itibariyle yürürlükte bulunan TBK’nın 167.maddesine dayalı rücu hakkı (iflastan sonra) doğmuştur. Bu durumda alacak, iflastan önce doğmadığından, sırasına ve esasına itiraz edilebilecek, İİK’nın 235.maddesine dayalı kayıt kabul istemine konu olabilecek müflis borçlarından olmayıp, iflastan sonra doğan ve müflisin genel hükümlere göre sorumlu olduğu ve iflas masasının dağıttığı iflas (garame) hissesi oranında değil, tasfiyede bakiye kalırsa alacaklıya ödenecek olan genel nitelikli bir alacak niteliğindedir. Bu durumda uyuşmazlığın Ankara 15. Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından görülüp sonuçlandırılması gerektiğinin kabulü ile aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-6100 sayılı HMK’nın 21. ve 22. maddeleri gereğince Ankara 15.Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE,
2-Dosyanın merci tayini talebinde bulunan Mahkemesine iadesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 362/1-c maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile 16.06.2021 tarihinde karar verildi.

Gerekçeli Kararın Yazıldığı Tarihi : 16/06/2021

Bu döküman 5070 Sayılı Yasa Hükümleri gereğince elektronik olarak imzalanmıştır.