Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2021/693 E. 2021/689 K. 26.05.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

….

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 01/03/2021
NUMARASI : ….
TALEP : YARGI YERİ BELİRLENMESİ
KARAR TARİHİ : 26/05/2021

Taraflar arasındaki davada Ankara 14.Asliye Hukuk ve Ankara 13.Asliye Ticaret Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya incelendi:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Dava, maddi zararın tazmini istemine ilişkindir.
Ankara 14.Asliye Hukuk Mahkemesince; sigorta sözleşmesinden kaynaklanan davanın mutlak ticari dava olması nedeniyle asliye ticaret mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir.
Ankara 13.Asliye Ticaret Mahkemesince ise; davaya konu olayda davacı ile davalı arasında herhangi bir sigorta sözleşmesinin bulunmadığı sigorta sözleşmesi bulunmaması nedeniyle olayın sigorta hukukundan kaynaklanmadığı, halef olma durumunun olayda söz konusu olmadığı, aksine genel mahkemelerin görevine girecek şekilde haksız fiilden kaynaklandığı gerekçesiyle karşı görevsizlik kararı vermiştir.
01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6102 sayılı TTK’nın 5/1.maddesi uyarınca, ticari davalara bakmak görevi, asliye ticaret mahkemesine aittir. Ticari davalar, mutlak ve nispi ticari davalar olarak ikiye ayrılmaktadır. Nispi ticari davalar, TTK’nın 4/1.maddesinin ilk cümlesinde tarif edilmiş olup, her iki tarafın da “Ticari işletmesiyle ilgili hususlardan kaynaklanan” hukuk davalarıdır. Mutlak ticari davalar ise tarafların tacir olup olmadıklarına ve uyuşmazlığın tarafların ticari işletmeleri ile ilgili bulunup bulunmadığına bakılmaksızın yasa gereği ticari dava sayılan uyuşmazlıklardır. TTK’nın 4/1-a ve devamı bentlerinde yazılan uyuşmazlıklar ile diğer kanunlarda ticari dava olduğu belirtilen uyuşmazlıklar, mutlak ticari davalardır.
Somut olayda; davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı firma tarafından kasko sigortası ile sigorta edilmiş olan …. plakalı aracı kendi iş yerinde yıkamak için teslim aldığını, yıkama sırasında park manevrası yapılırken aracın duvara çarparak hasarlandığını, aracın o tarihteki sahibi olan dava dışı ….’ın durumdan haberdar olduğunu, trafik polisine olay yerine çağırarak aracın kaza tutanağını tuttuğunu ve davalı … firmasına hasarı ihbar ettiğini, eksper aracın hasarını tespit ederken 31.712,29 TL hasar tespiti yaptığını, müvekkilinin davaya konu aracı sahibi olan dava dışı … 71.000,00 TL bedelle satın aldığını, ağır hasar kaydının tramer’e işlendiğini, ancak araçta ağır hasar olmadığını, araçtaki hasarın 9.521,57 TL olduğunu, davalı firmanın haksız eylemi nedeniyle müvekkilinin zarara uğradığını beyanla, fazlaya ilişkin haklarının saklı kalmak kaydıyla, davalı firmanın haksız eylemi ile sebep olduğu zarar nedeniyle belirsiz alacak davası olarak şimdilik 100,00 TL’sinin davalıdan alınarak müvekkiline dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte verilmesini talep ve dava etmiştir.
Dosya kapsamından, davacının davalı … ile arasında sigorta poliçesi sözleşmesi tanzim edilmediği, daha önceki malik ile davalı arasında sigortacılık hizmetine ilişkin sözleşme bulunduğu davacının sigorta ilişkisi dışında davalının araca dair yaptığı sigortacılık faaliyeti kapsamındaki hasar kaydına ilişkin talepte bulunduğu anlaşılmaktadır. Davacı ile davalı arasında herhangi bir sigorta sözleşmesinin bulunmadığı sigorta sözleşmesi bulunmaması nedeniyle olayın sigorta hukukundan kaynaklanmadığı, halef olma durumunun olayda söz konusu olmadığından, haksız fiilden kaynaklanan davanın genel hükümlere göre asliye hukuk mahkemesinde görülerek sonuçlandırılması gerekmektedir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-6100 sayılı HMK’nın 21. ve 22.maddeleri gereğince Ankara 14.Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE,
2-Dosyanın merci tayini talebinde bulunan Mahkemesine iadesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 362/1-c maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile 26/05/2021 tarihinde karar verildi.
Gerekçeli Kararın Yazıldığı Tarihi : 26/05/2021

Bu döküman 5070 Sayılı Yasa Hükümleri gereğince elektronik olarak imzalanmıştır.