Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2021/460 E. 2021/443 K. 24.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BAM 13. HUKUK DAİRESİ …

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ

….

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
….
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 08/03/2021
NUMARASI : ….

REDDİ HAKİM
TALEP EDEN DAVACI :….
KARŞI TARAF DAVALI : HASIMSIZ
DAVANIN KONUSU : Reddi Hakim/ Çekilme
KARAR TARİHİ : 24.03.2021

Merci tarafından verilen karara karşı reddi hakim talebinde bulunan davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuş ve dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilmiş olmakla dosya incelendi.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ :
Reddi hakim talebinde bulunan davacı vekili 04.03.2021 tarihli dilekçe ile; müvekkili şirket tarafından açılan konkordato davasının yargılaması sırasında 24/02/2021 tarihinde müvekkil yararına 1 yıllık konkordato kesin mühleti verildiğini, müvekkili hakkında verilen kesin mühlet ara kararı ve devamında yapılan uygulamaların konkordato amacına aykırılık teşkil etmekle beraber hakimin tarafsızlığını önemli ölçüde şüpheye düşürdüğünü, müvekkilinin konkordato ön projesini revize ederek mal varlığının terki suretiyle konkordatoya geçildiğini, mal varlığın terki suretiyle konkordato türünde zorunlu organların sadece tasfiye memurları ve alacaklılar kurulu bulunduğunu, zorunlu organlar haricinde konkordato komiseri görevlendirme olanağı bulunsa da konkordato komiserinin nihai tahlilde alacaklılar toplantısının sonunda alacaklılar tarafından seçilen alacaklılar kurulu üyeleri ile tasfiye memurlarının kimler olduğunu belirleyen bir tutanak düzenleyip mahkemeye sunmakla görevli olduğunu, gelinen noktada hiç bir gereklilik bulunmaması ve bir komiser yeterli olmasına rağmen 3 konkordato komiseri görevlendirildiğini, ayrıca 24/02/2021 tarihinde verilen konkordato kesin mühlet kararında konkordato müessesinin amacına tamamen ters mahiyette ara karar tanzim ederek taraflarına 1 yıllık konkordato komiser ücreti olarak 144.000,00 TL miktarın 2 haftalık kesin süre içerisinde yatırılmasına, yatırılmadığı takdirde konkordato talebinin usulden reddedileceği yönünde hüküm kurulduğunu, söz konusu ara karar hükmünün konkordato müessesi ile amaçlanan faydanın sağlanmasına yönelik değil konkordato komiserlerini zengin etme amacına yönelik olarak düzenlendiğinin aşikar olduğunu, mal varlığı terki suretiyle konkordatoya geçilmiş ve bir komiserin fevkalade yeterli olacağı açık olmasına rağmen aralarında …. da bulunduğu 3 konkordato komiseri görevlendirilmesindeki amaçlanan faydanın anlaşılamadığını, müvekkilinin konkordato olanağından faydalanmasından ziyade komiserin zenginleşmesi amacı taşıyan bu tutarsız uygulamanın Ankara 1.ATM tarafından …. komiser olarak görevlendirildiği diğer dosyalardan anlaşılabildiğini, söz konusu komisere Ankara 1-2-3 ATM’ce 17 dosyada görev verildiğini, Ankara 1 Asliye Ticaret Mahkemesinde 11 dosya görev verildiğini, bilirkişi listesinde … vasıflarına sahip başka bir mali müşavir bulunmamakta mı olduğunu, komiser ile mahkeme heyeti arasında bir akrabalık ilişkisi veya heyet ile arkadaş ilişkileri var mı olduğunu, heyet ile komiser arasında herhangi bir menfaat ilişkisi mi söz konusu olduğunu,… mahkemenin gördüğü üstün meziyetin ne olduğunu, bir komiser yeterli iken 3 komiserin dosyada tutulması mahkemenin ilgili komiserlerle menfaat ilişkisi olduğu düşündürmekte olduğunu, müvekkili şirketin 30 yıllık emeğini, kazanımını borçlarını ödeyebilmek adına satılarak ve alacaklıların alacağına kavuşmasını amaçlarken ilgili mahkemenin tek düşüncesinin komiserlere nasıl fayda sağlarım olmasının hukuka uygun olmadığı gibi ahlaka da uygun olmadığını, Ankara 1 ATM tarafından komiserlere menfaat sağlama düşüncesi ile gerekli olmayan komiser görevlendirmeleri, komiserlere takdir edilen fahiş ücretler bir çok şirketleri iflasa sürüklemiş ve sürüklemeye de devam ettiğini, bu görevlendirmeler hakkında HSK şikayeti ve Adalet Komisyonuna ilgili şikayetler taraflarca yapıldığını, hakimlerin taraflı olduklarını belirterek reddi hakim talebinde bulunmuştur.
Reddi istenilen mahkeme heyeti; reddi hakim koşulları bulunmadığını, ancak davacı şirket ve vekili hakkında hakaretten suç duyurusunda bulunduklarını, ayrıca davacı şirket ve vekili hakkında manevi tazminat davası açılacağını, aralarında husumet çıktığını belirterek davadan çekilmişlerdir.
MERCİ KARARININ ÖZETİ :
Merci tarafından; reddi hakim talebinin koşulları bulunmadığından reddi hakim talebinin reddine, ret sebepleri hakkında delil ve emare gösterilmediğinden ret talebinin kötüniyetle yapıldığı gerekçesiyle HMK’nun 42/4 maddesi uyarınca 4.000,00TL disiplin para cezasına hükmedilmesine, mahkeme heyeti tarafından davacı şirket ve vekili hakkında hakaretten suç duyurusunda bulunulduğu, ayrıca davacı şirket ve vekili hakkında manevi tazminat davası açılacağının belirtildiği, HMK’nun 36/1-d maddesindeki koşulların gerçekleştiği gerekçesiyle çekilmenin kabulüne karar vermiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Reddi hakim isteminde bulunan davacı vekili istinaf dilekçesinde; reddi hakim dilekçesindeki iddiaları tekrar ederek reddi hakim koşullarının oluştuğunu, ayrıca merci tarafından öncelikle çekilme talebinin incelenmesi, bunun yerinde görülmemesi halinde reddi hakim talebini incelemesi gerektiğini, merci tarafından usul hatası yapıldığını, hakimlerin çekilme talebi kabul edildiği halde reddi hakim talebinin reddinin ve aleyhlerine disiplin para cezasına hükmedilmesinin yerinde olmadığını, çekilme kararının kabul edilmesi halinde reddi hakim talebinin konusuz kalacağını ve aleyhlerine para cezasına hükmedilemeyeceğini, kaldı ki ret talebinin kötüniyetle yapılması halinde disiplin para cezasına hükmedilmesi gerektiğini, merci tarafından ise ret sebepleri hakkında delil ve emare gösterilmediği gerekçesiyle kanuna aykırı olarak para cezası verildiğini, çekilme talebi kabul edildiğinden para cezası verilmemesi gerektiğini belirterek taleplerinin kabulüne karar verilmesini istemiştir.
GEREKÇE:
Talep; reddi hakim isteğine ilişkindir.
HMK’nun 39.maddesinde “hakim taraflardan birinin ret talebi üzerine veya kendiliğinden davadan çekilme yönünde görüş bildirirse, ret talebini inceleyen merci, bu çekilmenin kanuna uygun olup olmadığına karar verir” hükmüne yer verilmiştir.
Anılan yasal düzenleme uyarınca merci tarafından çekilme talebinin öncelikle incelenmesi, çekilme talebinin kabul edilmesi halinde ise reddi hakim isteğinin konusu kalmadığından karar verilmesine yer olmadığına yönünde karar verilmesi gerekirken reddi hakim talebinin reddine ve 4.000,00TL disiplin para cezasına hükmedilmesi doğru değildir.
Açıklanan hatanın 6100 sayılı HMK’nun 353/1-b-2 maddesi gereğince yeniden yargılama yapmaya gerek olmadan düzeltilmesinin mümkün olduğu, yeniden esas hakkında karar vermenin öncelikli koşulunun ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılması olduğundan reddi hakim talebinde bulunan davacı vekilinin istinaf başvuru talebinin kısmen kabulüyle mahkeme kararının kaldırılıp reddi hakim talebi hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair HMK’nun 43/2 maddesi uyarınca kesin olmak üzere aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Reddi hakim talebinde bulunan davacı vekilinin istinaf başvuru talebinin kısmen kabulüyle Ankara 2.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 08.03.2021 tarih …. sayılı kararının 6100 sayılı HMK’nun 353/1-b-2 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA,
1-Ankara 1.Asliye Ticaret Mahkemesi başkanı …. 05.03.2011 tarihli çekilme taleplerinin KABULÜNE,
2-Reddi istenilen mahkeme hakimlerinin çekilme talepleri kabul edilmekle konusuz kalan reddi hakim talebi hakkında KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
3-Reddi hakim talebi konusuz kaldığından disiplin para cezası verilmesine yer olmadığına,
4-Peşin alınan istinaf karar harcının istek halinde ret talebinde bulunana iadesine,
5-Yargılama ve istinaf giderlerinin reddi hakim talebinde bulunan üzerinde bırakılmasına,
6-Kullanılmayan gider avansının kararın kesinleşmesinden sonra HMK’nun 333.maddesi uyarınca resen ret talebinde bulunan tarafa iadesine,
7-HMK.nun 359/ 3 maddesi uyarınca, Dairemiz kararının ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK.nun 43/2 maddesi uyarınca kesin olmak üzere 24.03.2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
Gerekçeli Kararın Yazıldığı Tarihi : 25/03/2021

….

Bu döküman 5070 Sayılı Yasa Hükümleri gereğince elektronik olarak imzalanmıştır.