Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2021/1178 E. 2021/1168 K. 23.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA BATI ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 30/06/2021
NUMARASI …
TALEP : YARGI YERİ BELİRLENMESİ
KARAR TARİHİ : 23/09/2021

Taraflar arasındaki davada Ankara Batı 3.Asliye Hukuk ve Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya incelendi:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Dava, menfi tespit istemine ilişkindir.
Ankara Batı 3.Asliye Hukuk Mahkemesince; uyuşmazlığın kambiyo senedinden kaynaklandığı, bu sebeple TTK.’nun 4. ve 5. maddeleri uyarınca uyuşmazlığın çözümünde asliye ticaret mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir.
Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesince ise; somut olayda, taraflar arasında doğrudan bir ticari ilişki bulunmadığı, uyuşmazlığın kambiyo senedinden kaynaklanmadığı gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 4/1. maddesinde, her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işlerinin ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılacağı hüküm altına alınmış, maddenin (a) bendinde bu kanunda öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ile çekişmesiz yargı işlerinin ticari dava ve çekişmesiz yargı işi sayılacağı belirtilmiştir. Buna göre bir uyuşmazlığın ticari dava nitelikte olabilmesi için, her iki tarafın da ticari işletmesini ilgilendirmesi yahut aynı maddenin alt bentlerinde düzenlenen istisnalardan birine dahil olması gerekmektedir.
Somut olayda; davacı vekili, müvekkili …’ın annesi … … adına kayıtlı olan taşınmazın satış işlemleri için müvekkilinin eşi …’ın davalılardan …’e ait emlak ofisi ile anlaştığını, bu kapsamda müvekkilinin eşi … ile … ….. Sözleşmesi imzalandığını, sonrasında emlak ofisinin sahibi olan emlakçı …, taşınmazın alıcı … ‘a satışı için 29.11.2014 tarihli Gayrimenkul Alım Satım Sözleşmesini düzenlendiğini, söz konusu taşınmazın müvekkiline ait olmamasına ve … … adına taşınmaz satış işlemleri yapabileceğine dair noterden düzenlenmiş özel vekâletnamesi olmamasına rağmen, … satış işlemlerinin yapılabilmesi için sözleşmenin imzalanması gerektiğini söyleyerek müvekkilinden imza aldığını, müvekkilinden hukuka aykırı olarak alınan 5.000,00 TL lik teminat senedi, emlak ofisinin sahibi davalı … tarafından diğer davalı … Aslana ciro edildiğini, söz konusu senedin … tarafından Ankara Batı 7. İcra Daires…. sayılı dosyası ile icraya konu edildiğini, davalılar tarafından yapılan tüm işlemler hukuka aykırı olup, taşınmaz satış işleminin tarafı olmamasına ve … … adına taşınmaz satış işlemleri yapabileceğine dair noterden düzenlenmiş özel vekâletnamesi olmamasına rağmen, davalı … tarafından sözde satış işlemini başlatmak için müvekkilinden imza ve teminat senedi alındığını, söz konusu teminat senedi davalı … tarafından hukuka aykırı olarak ciro edilmiş olup, müvekkilinin böyle bir borcunun olmadığını, dava konusu senedin teminat senedi niteliğinde olduğundan ciro edilmesi ve icra takibine konu edilmesi hukuka aykırı olduğunu, dava konusu senedin davalı … tarafından teminat senedi olarak düzenlendiğini, teminat senedinin, bir anlaşma uyarınca mal veya hizmetin eksiksiz tamamlanacağını, taahhüdün yerine getirileceğini, aksi takdirde belli bir bedel ödeme sorumluluğunun doğacağını kabul eden tarafın imzaladığı şartlı senet olduğunu ileri sürerek, müvekkilinin davalılara borçlu olmadığının tespitine, teminat senedini ciro ederek müvekkilini zarara uğrattığından %40 tazminatın davalılardan tahsiline, yargılama harç ve giderleri ile vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davanın taraflarının tacir olmadığı, uyuşmazlığın mutlak yada nispi ticari dava niteliğinde bulunmadığı gibi, kambiyo senedinin unsurlarına bir itiraz olmadığı, uyuşmazlığın kambiyo senedinden de kaynaklanmadığı anlaşıldığından, HMK’nın 2. maddesi gereğince davanın genel hükümler çerçevesinde asliye hukuk mahkemesince görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-6100 sayılı HMK’nın 21. ve 22. maddeleri gereğince Ankara Batı 3.Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE,
2-Dosyanın merci tayini talebinde bulunan Mahkemesine İadesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 362/1-c maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile 23/09/2021 tarihinde karar verildi.
Gerekçeli Kararın Yazıldığı Tarihi : 05/10/2021

Bu döküman 5070 Sayılı Yasa Hükümleri gereğince elektronik olarak imzalanmıştır.