Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/990 E. 2023/970 K. 26.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2023/990 Esas – 2023/970
T.C.
ANKARA BATI
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR

ESAS NO : 2023/990 Esas
KARAR NO : 2023/970

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALILAR :1-
2-
3-

DAVA : İpotek (İpoteğin Kaldırılması (Fekki))
DAVA TARİHİ : 22/09/2023
KARAR TARİHİ: 26/09/2023
KARAR YAZIM TARİHİ: 27/09/2023

Yukarıda tarafları yazılı davanın mahkememizde yapılan yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı şirketlerin kurduğu … Ortaklığı ile 16/05/2006 tarihinde taşınmaz satış sözleşmesi imzalayarak tapunun … İli, … İlçesi, … Mahallesi, … ada, … parselinde kayıtlı, … Mah. … Cad. No:… …/… adresinde bulunan … numaralı bağımsız bölümü 2 peşinat 96 ay taksitli olarak 204.175,00TL bedel ile satın aldığını ve 01/11/2007 tarihinde taşınmazın satış yoluyla davacıya devredildiğini, 16/05/2006 tarihli taşınmaz satış sözleşmesinin 4. Maddesi ile; ödeme biçiminin sözleşme ekinde bulunan ödeme planına göre belirleneceği, alıcının konut satış bedeline ait peşinatı … A.Ş. hesabına ödeyeceği, ödeme planında belirtilen aylık taksitler ile konut tesliminde ödenecek bedellere karşılık satıcı tarafından bono keşide edileceği, konutun tesliminden önce, teslimi anında veya teslimden sonra alıcının satıcıya vadesi gelmemiş borcu bulunması halinde, borç miktarının %20’si eklenerek bulunacak toplam miktar kadar satıcı lehine 1. Sıra ve 1. Derecede ipotek tesis edileceği hususunda tarafların anlaştıklarını, sözleşme ekinde bulunan ödeme planına göre … ORTAKLIĞI tarafından peşinat ve aylık taksit ödemeleri için davacı adına 98 adet bono düzenlenmiş, davacının 16/05/2006 tarihinden itibaren … ŞİRKETİNE bono karşılıklarını ödemeye başladığını, adi ortaklığı oluşturan davalı şirketlerin iflas sürecine girmesi üzerine bonoların ciro edildiğini, … ŞİRKETİ(…) ne bono karşılıklarını ödemeye devam ettiğini ve borcunun ödenmesini tamamladığını, ödeme planı haricinde sözleşme hükümleri çerçevesinde ödemesi için davacıya bildirilen borcun bulunmadığını, taşınmaza ait tapu kaydının incelenmesinde, …, …, … S.No.lu, 06/11/2007 tarih ve … yevmiye numarasıyla ipotek tesis edildiği tespit edildiğini, davacıya tapu devrinin yapıldığını 01/11/2007 tarihindeki bakiye borcu üzerinden satım sözleşmesinin 4. Maddesi uyarınca davalı şirketler lehine tesis edilen ipoteğin, borcunun kalmamasına bağlı olarak 4721 sayılı Türk Medeni Kanunun 883. Maddesi uyarınca kaldırılmasını talep ve dava etmiştir.
GEREKÇE:
Dava, ipoteğin fekki talebine ilişkindir.
Davacı, davalılardan Müflis … Şirketi ve … Şirketi ortaklığı ile yapılan konut satış sözleşmesinin teminatı amacı ile sözleşme gereği satın aldığı taşınmaz üzerinde davalılar lehine ipotek tesis edildiğini, konut satış sözleşmesine konu tüm borcun ödendiğini beyanla ipoteğin fekkini talep etmiştir.
30/06/2012 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6335 sayılı Kanunla, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nda değişiklik yapılmıştır. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunun 5. maddesinde yapılan değişiklikle, Asliye Ticaret Mahkemesi ile Asliye Hukuk Mahkemesi ve diğer mahkemeler arasındaki ilişki görev ilişkisine dönüştürülmüştür.
Göreve ilişkin kurallar, dava şartıdır. (HMK m.114/1-c) Mahkeme, dava şartlarının yerinde olup olmadığını yargılamanın her aşamasında gözetir. Bu nedenle somut uyuşmazlıkta mahkememizin görevli olup olmadığı hususu re’sen değerlendirilmiştir.
Asliye Ticaret Mahkemeleri’nin görev kapsamına giren ticari davaların neler olduğu 6102 sayılı TTK’nun 4. maddesinde belirlenmiştir.Buna göre:
a-TTK 4/1 maddesinde altı bent halinde sayılan hususlardan doğan davalar,
b-Özel kanun hükümleri gereği ticari sayılan davalar, (Kooperatifler Kanunu madde 99 gibi)
c-Her iki tarafında ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan davalar ticari dava sayılır ve Asliye Ticaret Mahkemesinin görev sahasına girer.
İflas hükümleri gereği üç grup alacak bulunmaktadır. Bunlar, iflas alacağı, masa borcu ve iflastan sonra doğan genel nitelikli alacaktır. İflasın açıldığı sırada müflise karşı ileri sürülebilecek alacaklar iflas alacaklarını; iflasın tasfiyesi sırasında yapılan masraflarla, iflas idaresinin yükümlü olduğu ya da devraldığı mükellefiyetler de (genel bir ifade ile) masa borçlarını oluşturur (23. Hukuk Dairesi 2016/2556 E 2016/ 2121 K sayılı ilamı).
Eldeki dava; taşınmaz bedelinin tamamen ödenmesi nedenine dayalı olarak ipoteğin kaldırılması istemine ilişkindir.
Bu bağlamda, dava konusu istemin, İİK’nın 135.maddesi kapsamında teknik anlamda iflas alacağı talebi içeren kayıt kabul davası niteliğinde olmadığı, iflas idaresinin, ipoteğin kaldırılmasına yönelik yükümlülüğüne dair olduğu, yani talebin, masa mükellefiyeti olduğu ve ayrıca, davacının tacir olmadığı aksine davalılar karşısında tüketici konumunda bulunduğu, ipotek tesis edilen taşınmazın da tapu kaydına göre konut niteliğinde olduğu, uyuşmazlığın mutlak ticari dava konusu niteliğinde de bulunmadığı gözetilerek, somut uyuşmazlığa bakma görevi Ankara Batı Tüketici Mahkemelerine ait olduğundan 6100 sayılı HMK’nun 114/1-c ve 115/2 maddeleri uyarınca göreve ilişkin dava şartı noksanlığı bulunduğu dikkate alınarak, davanın usulden reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.(Benzer bir dosyada Mahkememizce verilen … Esas … Karar sayılı görevsizlik kararının istinaf edilmesi üzerine Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi’nce 2018/2294 Esas 2019/1663 Karar sayılı karar ile istinaf isteminin esastan reddine dair karar verilmiştir.)
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Göreve ilişkin dava şartı noksanlığı bulunduğundan HMK’nun 114/1-c ve 115/2. maddeleri uyarınca DAVANIN USULDEN REDDİNE,
2-Yasal sürede başvurulması halinde dosyanın görevli Ankara Batı Nöbetçi Tüketici Mahkemesine gönderilmesine,
3-HMK’nun 331/2 madde gereğince süresi içerisinde müracaat yapıldığı takdirde yargılama giderlerine gönderilen mahkemece dikkate alınmasına,
4-Kararın kesinleşmesinden itibaren HMK’nun 20/1-son cümle gereği dosyanın iki haftalık süre içerisinde görevli mahkemeye gönderilmesinin istenilmemesi halinde DAVANIN AÇILMAMIŞ SAYILMASINA karar verilmesi için dosyanın yeniden ele alınmasına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere (kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle istinaf kanun yoluna başvurulabileceği, istinaf incelemesinin Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi tarafından yapılacağı) karar verildi. 26/09/2023

Katip Hakim
E-imzalıdır. E-imzalıdır.