Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/910 E. 2023/884 K. 08.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2023/910 Esas – 2023/884
T.C.
ANKARA BATI
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA

ESAS NO : 2023/910 Esas
KARAR NO : 2023/884

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

DAVA : Tazminat (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 18/05/2022
KARAR TARİHİ: 08/09/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH: 12/09/2023

Yukarıda tarafları yazılı davanın mahkememizde yapılan yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı dava dilekçesinde özetle; Müvekkil davacı şirket davalıyı tanıtım elemanı olarak 08/11/2021 tarihinde işe almıştır. Davalının iş tanımının içerisinde şirketi tanıtmak, onun prestijini arttırmak, onu müşterilere daha ulaşılabilir kılmak vb. görevler yer almakta idi. Davalı SGK’lı olarak çalıştığı bu işteki görev kapsamında, davacı şirket için bir web sitesi açmak istediğini, böylece şirketi müşterilere daha ulaşılabilir kılabileceğini ve şirketin prestijini arttırabileceğini davacı şirket yöneticisine söylemiş, davacı şirket yöneticisi de “Şirketimizi tanıtmak senin işin, hangi yolla yapacağın sana kalmış.” demiştir. Akabinde davalı bir web sitesi tasarlayacağını, bu web sitesinin çok kullanışlı olacağını, isteyenlerin şirketin tüm bilgilerine, mallarına ve hizmetlerine bu siteden ulaşabileceğini, görsel olarak da sitenin çok güzel olacağını vs. söylemiştir. Ancak davalı daha önce de olduğu gibi bu vaatleri verdiği zamandan sonra da doğru düzgün işe gelmemiş ve üzerine düşen görevleri yerine getirmemiştir. Bu nedenle davacı davalıyı sözlü olarak defalarca uyarmış; bu uyarıları bir sonuç vermeyince ise davalının iş akdini 31/03/2022 tarihinde haklı nedenle feshetmiştir. davacı müvekkilin haksız haciz işlemlerine maruz kalmaktan ötürü ticari hayatı telafisi mümkün olmayacak şekilde zedelenmektedir. Davalının gerçekte sunmadığı mal ve hizmetler için düzenlenmiş olduğu gerçeğe aykırı bir faturanın konu edildiği haksız bir ilamsız icra takibi nedeniyle, ticari itibarı ve bankalar nezdindeki kredibilitesi oldukça yüksek olan, söz konusu icra takibinden başka hakkında başkaca hiçbir kesinleşmiş icra takibi bulunmayan müvekkil davacı şirketin ticari hayatının telafisi imkansız şekilde daha fazla zarar görmemesi için sayın mahkemenizce Ankara Batı İcra Dairesi’nin … E. sayılı icra takibinin öncelikle teminatsız olarak bu mümkün değilse uygun bir teminat karşılığında ihtiyati tedbir yoluyla durdurulmasını, mahkeme aksi kanaatte olur ise öncelikle teminatsız olarak bu mümkün değilse uygun bir teminat karşılığında İK. m.72/3 uyarınca ihtiyati tedbir yoluyla icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesine karar verilmesini. yargılama harç ve giderleri ile vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalının cevap dilekçesinde özetle ;Müvekkil … “Reklam ve Tanıtım faaliyeti” olarak iş yapmaktadır ve kendi adına kayıtlı firması bulunduğunu, firma ile 3. Kişi müşteri … arasında düzenlenen 14/01/2022 tarihli ve fatura no: … Mal- Hizmet sözleşmesi ve … Firması ile 3. Kişi müşteri … – Kurumsal Ofset arasında düzenlenen 25/03/2022 tarihli ve fatura no: … Mal – Hizmet sözleşmesi sunulduğunu, bu sebeple davacı tarafın davalının yanında çalıştığı iddiası tamamen asılsız ve kötü niyetli olduğunu, davacı ile davalı … arasında düzenlenen 13/04/2022 tarihli ve … fatura numaralı Mal – Hizmet sözleşmesiyle araların bir hizmet ve karşılığında ücret ödenmesi gereken bir sözleşme akdedildiğini, fakat davacı taraf üzerine düşen ücret ödeme edimini yerine getirmediğini, taraflar arası kesinlikle bir işçi işveren ilişkisi yoktur, ekli delillerde müvekkilin ticari işletme olarak davacıya verdiği hizmet ve yaptığı işlere ilişkin deliller sunulduğu gibi taraflar arasındaki … yazışmaları da sunulduğunu ve bunlar dava iddiamızı doğruladıklarını, davacı taraf ücretini ödememesi sebebiyle taraflarına Ankara Batı İcra Müdürlüğü … E. Sayılı dosyası ile takip başlattığını, davacı taraf ise 7 günlük süre içinde ne ödeme yaptığını ne de itiraz hakkını kullandığını. takip kesinleştikten sonra ise haksız yere itiraz ettiğini ancak Ankara Batı İcra Müdürlüğü itirazı reddettiğini bununla da kalmayan davacı ise menfi tespit davası açtığını. İşbu sebeplerle davalının hakları sürünmece de bırakan davacının açtığı bu davanın reddi gerektiğini kaldı ki kabul anlamına gelmemekle beraber davacı tarafın iddiasına göre davalı tarafın yanında çalıştığını beyan ettiğini, ancak davalı tarafa herhangi bir ücret ödemesi de yapmadığını, müvekkilinin imzasını taşıyan bir bordro ve işe giriş çıkış bildirgesi de olmadığını, tüm bu hususlar davacı tarafça müvekkile ödememe yapılmaması için yaratıldığını, yukarıda açıklanan nedenlerle, işbu Davanın reddini, Ankara Batı İcra Dairesi’nin … E. sayılı icra takibinin devamına, ihtiyat-i tedbir kararının kaldırılmasını, davacı aleyhinde asıl alacağın en az %20’si oranında tazminata hükmedilmesini, yargılama harç ve giderleri ile vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesini karar verilmesini vekaleten arz ve talep etmiştir.
GEREKÇE:
Dava, menfi tespit isteminden ibarettir.
30/06/2012 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6335 sayılı Kanunla, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununda değişiklik yapılmıştır. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 5. maddesinde yapılan değişiklikle, Asliye Ticaret Mahkemesi ile Asliye Hukuk Mahkemesi ve diğer mahkemeler arasındaki ilişki görev ilişkisine dönüştürülmüştür.
30/06/2012Göreve ilişkin kurallar, dava şartıdır. (HMK m.114/1-c) Mahkeme, dava şartlarının yerinde olup olmadığını yargılamanın her aşamasında gözetir. Bu nedenle somut uyuşmazlıkta mahkememizin görevli olup olmadığı hususu re’sen değerlendirilmiştir.
Asliye Ticaret Mahkemelerinin görevi kapsamına giren ticari davaların neler olduğu 6102 sayılı TTK’nun 4. maddesinde belirlenmiştir.Buna göre:
a-TTK 4/1 maddesinde altı bent halinde sayılan hususlardan doğan davalar,
b-Özel kanun hükümleri gereği ticari sayılan davalar, (Kooperatifler Kanunu madde 99 gibi)
c-Her iki tarafında ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan davalar ticari dava sayılır ve Asliye Ticaret Mahkemesinin görev sahasına girer.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4. maddesine göre, bir davanın ticari dava sayılması için ya uyuşmazlık konusu işin taraflarının her ikisinin birden ticari işletmesiyle ilgili olması ya da tarafların tacir olup olmadıklarına veya işin tarafların ticari işletmesiyle ilgili olup olmamasına bakılmaksızın Türk Ticaret Kanunu veya diğer kanunlarda o davaya Asliye Ticaret Mahkemesinin bakacağı yönünde düzenleme bulunması gerekir. Diğer taraftan, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 19/2. maddesi uyarınca, taraflardan biri için ticari iş sayılan bir işin diğeri için de ticari iş sayılması, davanın niteliğini ticari hale getirmeyecektir. Zira; Türk Ticaret Kanunu, kanun gereği ticari dava sayılan davalar haricinde, ticari davayı ticari iş esasına göre değil, ticari işletme esasına göre belirlemiştir. Hâl böyle olunca, işin ticari nitelikte olması davayı ticari dava haline getirmez.
Eldeki dava; Ankara Batı İcra Dairesi’nin … E. Sayılı dosyasına ilişkin olarak başlatılan takibinin iptali ile davacının davalıya karşı borçlu olmadığının tespiti talebine ilişkindir. … Vergi Dairesi Müdürlüğünün 14/10/2022 tarihli müzekkere cevabı incelendiğinde davalının Reklam Ajanslarının faaliyetleri ve gösteri, kongre, konferans, ticari fuar, vb etkinliklerin organizasyonu faaliyetinden dolayı 13/08/2020 tarihinde işe başladığı ve 05/04/2022 tarihinde işini terk ettiği bilgisi verilmiştir. Davalı dava tarihinde tacir olmadığı gibi, dava mutlak ticari dava niteliğinde de değildir. Bu tür davalar ticari dava olmayıp, Asliye Hukuk Mahkemesinin görev alanına giren dava türlerindendir. Bu bağlamda, somut uyuşmazlığa bakma görevi Ankara Batı Asliye Hukuk Mahkemelerine aittir. 6100 sayılı HMK’nun 114/1-c ve 115/2 maddeleri uyarınca göreve ilişkin dava şartı noksanlığı bulunduğu dikkate alınarak, davanın usulden reddine dair aşağıdaki karar verilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Göreve ilişkin dava şartı noksanlığı bulunduğundan HMK’nun 114/1-c ve 115/2. maddeleri uyarınca DAVANIN USULDEN REDDİNE,
2-Yasal sürede başvurulması halinde dosyanın görevli Ankara Batı Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine,
3-HMK’nun 331/2 madde gereğince süresi içerisinde müracaat yapıldığı takdirde yargılama giderlerine gönderilen mahkemece dikkate alınmasına,
4-Kararın kesinleşmesinden itibaren HMK’nun 20/1-son cümle gereği dosyanın iki haftalık süre içerisinde görevli ve yetkili mahkemeye gönderilmesinin istenilmemesi halinde DAVANIN AÇILMAMIŞ SAYILMASINA karar verilmesi için dosyanın yeniden ele alınmasına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere (kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle istinaf kanun yoluna başvurulabileceği, istinaf incelemesinin Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi tarafından yapılacağı) karar verildi.08/09/2023

Katip Hakim
E-imzalıdır. E-imzalıdır.