Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/91 E. 2023/966 K. 26.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2023/91 Esas – 2023/966
T.C.
Ankara Batı
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA

ESAS NO : 2023/91 Esas
KARAR NO : 2023/966

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

DAVA : Alacak (Cari Hesap Veya Ticari Kredi Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 26/01/2023
KARAR TARİHİ: 26/09/2023
K. YAZIM TARİHİ: 06/10/2023

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Cari Hesap Veya Ticari Kredi Sözleşmesi Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin davalıya imalat, tamir, kaynak vb. hizmetler verdiğini ve bu hizmetlerin bedelini faturalandırarak davalıya ibraz ettiğini ancak davalı yanca herhangi bir ödeme yapılmadığını, şifahi taleplerin de sonuçsuz kaldığını, bu nedenle davalı aleyhine Ankara Batı İcra Müdürlüğünün … sayılı dosyası ile ilamsız icra yoluyla takip başlatıldığını, takipte 01.09.2022 – 26.12.2022 tarihleri arası 103.353,94 TL tutarlı bakiye alacağın talep edildiğini ancak davacının haksız olarak itiraz etmesi üzerine icra takibinin durdurulduğunu, arabuluculuk görüşmelerinin de anlaşamama ile sonuçlandığını beyan ederek, davalının haksız itirazının iptali ile takibin devamına, alacağın % 20 sinden aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacının alacak iddialarını kabul etmediklerini, kabul edilse dahi zaman aşımına uğradığını, davacının, borçlu olduğu hususunda müvekkili şirkete herhangi bir bildirimde bulunmadığını, dolayısıyla alacağın muaccel olmadığını ve müvekkilinin temerrüde düşürülmediğini, müvekkilinin aldığı tüm hizmetlerin bedelini eksiksiz olarak davacıya ödediğini, dolayısıyla davacı tarafın hiçbir hak ve alacağı bulunmadığını beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
Ankara Batı İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyası, ticaret sicil kayıtları, tarafların ticari defter ve belgeleri, BA-BS formları, 02/08/2023 tarihli bilirkişi raporu ile tüm dosya kapsamı.
GEREKÇE :
Dava, faturadan kaynaklı başlatılan icra takibine yönelik itirazın iptali talebine ilişkindir.
Ankara Batı İcra Müdürlüğünün … E. sayılı takip dosyasının bir sureti dosya arasına alınmış incelenmesinde; Davacı (alacaklı) şirket vekili tarafından davalı (borçlu) şirket aleyhine 28/12/2022 tarihli ödeme emri ile 103.353,94 TL alacağın tahsili amacıyla ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davalı borçluya 02/01/2023 tarihinde tebliğ edildiği, davalı vekilinin 04/01/2023 tarihli dilekçeyle itirazı üzerine icra takibinin durdurulduğu, eldeki davanın 26/01/2023 tarihinde yasal bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Davacı şirket, icra takibine de konu ettiği faturadan kaynaklanan toplam 103.353,94 TL bakiye alacağının davalı tarafından ödenmediğini iddia etmekte, davalı şirket ise takip dosyasına sunduğu dilekçeyle davacıya herhangi bir borcunun bulunmadığını savunmaktadır.
Uyuşmazlık, davacı yanın takip çıkışı kadar davalıdan alacaklı olup olmadığı hususundadır.
Tarafların bağlı bulundukları vergi dairelerinden 2022 yılına ait BA-BS formları HMK m.221 uyarınca resen celp edilmiştir.
Dosyaya kazandırılan 02/08/2023 tarihli raporda özetle; “…Taraflar arasında ticari bir ilişkinin meydana geldiği ve takip konusu faturaların tanzimi hususunun dava dosyasına sunulan taraflara ait BA-BS formları ile sabit olduğu, taraflara ait ticari defter kayıtlarına göre; davacı … Tic. Ltd. Şti.’nin Ankara Batı İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyası ile davalı … Tic. Ltd. Şti. aleyhinde başlatmış olduğu ilamsız icra takibinin takip tarihi olan 28.12.2022 tarihi itibariyle davacı şirketin davalı şirketten bakiye 103.353,94 TL tutarında alacaklı olduğu, davalının takibe yaptığı itirazın yerinde olmadığı, bu kapsamda davacının alacağını takip tarihinden tahsil tarihine kadar geçen sürede ticari temerrüt faiz oranları üzerinden işleyecek faiz tutarı ile birlikte talep etme hakkına sahip olduğu…” yönünde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Dava konusu alacak, faturaya dayalı bakiye cari hesap alacağına dayanmaktadır. Fatura düzenlenmesi tek başına muaccel bir alacağın varlığını ispata yeterli değildir. Davacının aynı zamanda malın teslim edildiğini/hizmetin ifa edildiğini ispat yükü altındadır.
Fatura düzenlenmesi için öncelikle taraflar arasında akdi bir ilişkinin bulunması gerekir. Bunun için de öncelikle taraflar arasındaki sözleşmesel ilişkinin varlığının kanıtlanmış olması gerekir. Davalının sözleşmesel ilişkiyi inkâr etmesi durumunda davacının öncelikle aralarındaki akdi ilişkiyi yani alım-satım ilişkisini ispat etmesi gerekmektedir. Bu nedenle, bir satım ilişkisinde davacı taraf sattığı malın miktarını ve alıcıya teslimini, davalı taraf ise yaptığı ödemeleri usulüne uygun bir şekilde ispat etmek zorundadır.
Davacı yan faturadan kaynaklanan alacağının bulunduğunu iddia etmiş, incelenen davacı ve davalı yan defter ve kayıtları ile tarafların dosyaya kazandırılan Ba – Bs formlarındaki bildirimlerinin örtüştüğü görülmüştür. Davalı yanın Ba formuyla davacı adına uyuşmazlık dönemine ilişkin 3 adet fatura karşılığı mal alım bildiriminde bulunduğu tespit edilmiş, söz konusu faturaları defterlerine kaydettirdiği anlaşılmıştır. Basiretli bir tacir gibi davranma yükümlülüğü bulunan davalının, hayatın olağan akışına göre teslim almadığı faturaya konu mallara ilişkin bildirimde bulunmaması ve defterine kaydettirmemesi gerekmekte olup davalı tam tersine uyuşmazlık dönemine ilişkin davacı adına davacı kayıtları ile örtüşecek şekilde Ba formuyla vergi dairesine bildirimde bulunmuş, defterine kaydetmiştir. Bu suretle dava konusu faturalara ilişkin hizmetin davacı tarafından ifa edildiği, taraflar arasındaki akdi ilişkinin varlığı ve hizmet ifası yönündeki davacı iddiaları kanıtlanmıştır.
Davacının hukuki ilişkiyi, hizmetin ifasını ve alacağının varlığını kanıtlaması karşısında davalı yanın iddia edilip ispatlanmış bir ödeme savunması bulunmamaktadır.
Bu itibarla alınan bilirkişi raporuyla tespit edildiği üzere davacının takip tarihi itibariyle davalıdan takip çıkışı olan 103.353,94TL kadar alacaklı olduğu, davalının itirazının haksız olduğu ve iptalinin gerektiği sonuç ve kanaatine varılmakla davanın kabulüne, Ankara Batı İcra Dairesinin … esas sayılı takip dosyasına davalı borçlu tarafından yapılan itirazın iptali ile takibin devamına, alacak miktarı likit olduğundan ve davalı takibe haksız itiraz ettiğinden alacak miktarının %20’si kadar icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ İLE ; Ankara Batı İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasında davalının yaptığı itirazın iptali ile takibin devamına,
2-103.353,94 TL asıl alacak üzerinden hesaplanacak %20 icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Harçlar Kanunu gereği alınması gereken 7.060,10 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 1.765,03 TL harcın mahsubu ile bakiye kalan 5.295,07 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
Zorunlu arabuluculuk kapsamında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddesi gereği ödenecek ve Arabuluculuk AÜT’nin Birinci Kısmına göre taraf sayısı gözetilerek belirlenen 2.353,22 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
Davacıdan dava açılırken tahsil edilen 179,90 TL başvurma harcı, 25,60 TL vekalet harcı, 1.765,03 TL peşin harç olmak üzere toplam 1.970,53 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacının yargılamada yapmış olduğu 1.750,00 TL bilirkişi ücreti, 67,50 TL posta ve tebligat ücreti olmak üzere toplam 1.817,50 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, artan gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
5-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap edilen 17.900,00 TL avukatlık ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 26/09/2023

Katip Hakim
e-imza e-imza