Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/801 E. 2023/839 K. 25.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2023/801 Esas – 2023/839
T.C.
ANKARA BATI
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

KARAR

ESAS NO : 2023/801 Esas
KARAR NO : 2023/839

BAŞKAN :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 07/11/2022
KARAR TARİHİ: 25/07/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH: 26/07/2023

Yukarıda tarafları yazılı davanın mahkememizde yapılan yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin …isimli araç kiralama şirketinin sahibi olduğunu, 30.09.2022 tarihinde … plakalı aracını dava dışı … isimli şahsa kiraladığını, aracın kiralanmasından yaklaşık yarım saat sonra aracı kiralayan …’in müvekkilinin eşi …’yı arayarak aracın bir kazaya karıştığını söylediğini, arkasından da 112 ‘yi aradığını, kaza mahalline trafik ekiplerinden önce müvekkilinin eşi …’nın gittiğini, aracın kazalı halini gören müvekkilinin aracı kiralayan …’e aşırı derecede sinirlendiğini ve suratına bir yumruk attığını, …’nın kendisine olan saldırısından korunmak isteyen …’in olay yerinden kaçtığını, daha sonra kendisini darp ettiği için …’dan şikayetçi olduğunu, müvekkilinin eşi …’nın kaza ile ilgili bilgi almak üzere karakola gittiğinde hakkındaki şikayeti öğrendiğini, karakolda tarafların konuşup anlaşarak sulh olduklarını, kaza mahalline Trafik Polisi Ekipleri geldiğinde müvekkilinin aracına çarpan … plakalı tırın sürücüsü olan … ve müvekkilinin eşi …’nın olay yerinde bulunduğunu, polis ekiplerinin kazanın oluş şekli hakkındaki bilgiyi yalnızca tır sürücüsü olan …’ten aldıklarını ve buna göre tutanak düzenlediklerini, …’in kazanın oluşu ile ilgili … ‘ya anlatımlarının aksine …ün müvekkilinin aracının yolda arızalanmış olduğunu, bu nedenle yolun sağında durakladığını ancak gerekli tedbirleri almadığını beyan ettiğini, her ne kadar … kazanın oluşuna ilişkin …’in anlatımlarının da tutanağa geçmesini talep etmiş ise de araç sürücüsünün olay yerini terk ettiğinden bahisle Polis Ekiplerinin bunu tutanağa geçmediğini, kazanın meydana gelmesinden bir kaç dakika önce müvekkilinin aracında ikaz lambası yandığını, aracı kiralık olarak kullanan …’in araca ilk kez bindiğinden ikaz lambasının neden yandığını anlamaya çalıştığını ve aracın 4’lü lambalarını yakarak iyice yolun sağına yanaştığını, araç henüz hareket halinde iken duyduğu büyük gürültü neticesinde irkildiğini ve kendine geldiğinde arkadan gelen tırın kendisine çarptığını anladığını, korku içinde derhal polisi, ambulansı ve …’yı aradığını, polislerce tutulan Trafik kazası tespit tutanağı kazaya karışan … plakalı tırın sürücüsü olan …’ün tek taraflı beyanı ile tutulduğundan gerçeği yansıtmadığını, trafik kazası tespit tutanağı ve kazanın meydana geldiği yerin görüntülerinden anlaşılacağı üzere … plakalı tırın aşırı süratli olduğunu, Müvekkilinin aracına çapması ile birlikte aracın 40- 50 metre sürüklendiğini, ayrıca müvekkilinin aracının 4’lü lambaları yanar vaziyette yolun en sağından yavaş yavaş ilerlemekte olduğunu, …’ün sorumluluktan kurtulmak için ve müvekkilinin sahibi olduğu aracın sürücüsünün olay yerinden ayrılmış olmasını fırsat bilerek bu şekilde beyanda bulunduğunu, dilekçe ekinde sunulan resimlerden anlaşıldığı üzere tırın müvekkilinin aracına çarptığı noktanın aracın sol arka tarafı olduğu, kaza sonrası tırın durduğu noktanın ise yolun sağdan ikinci şeridi olduğu, müvekkiline ait araç en sağ şeritte seyir halinde olduğundan tır Şoförü …’ÜN şerit ihlali yapmış olduğunun da açık olduğunu ancak tutanakta bu hususun da tespit edilmediğini, davalı sigorta şirketinin kaza sonrası yaptığı ekspertiz incelemesi neticesinde müvekkilinin aracının kaza tarihindeki değerinin 360.000,00 TL olarak belirlendiğini, kaza tespit tutanağı esas alınarak meydana gelen kazada müvekkilinin aracının sürücüsü …’in % 75 kusurlu olduğu kabul edilerek müvekkiline 42.416,75 TL ödeme yapıldığını, müvekkilinin aracın kazalı halini kabul etmeyeceğini beyan etmesi üzerine davalı sigorta şirketinin aracı kazalı hali ile ihale yoluyla satarak müvekkiline 190.333,00 TL sovtaj bedeli ödediğini, meydana gelen kazada … Şti. Şoförü …’ün % 100 kusurlu olduğunu düşündüklerini, bu nedenle öncelikle tarafların kusur durumlarının tespitini talep ettiklerini, ayrıca kaza neticesinde pert işlemi yapılan müvekkilinin aracının kazasız rayiç değerinin aynı yaş ve kilometredeki araçlar esas alınarak belirlenmesini talep ettiklerini, haricen yaptıkları araştırmada aracın rayiç değerinin 420.000,00 TL olduğunu tespit ettiklerini, kusur durumu ve aracın değerinin belirlenmesinin akabinde müvekkilinin uğramış olduğu maddi zararın müvekkiline ödenmesine karar verilmesi gerektiğini beyan ederek fazlaya ilişkin dava ve talep hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 8.000,00 TL’nin müvekkiline ödenmesini, ayrıca müvekkilinin aracının ticari bir araç olduğunu ve kaza nedeniyle müvekkilinin 30 günlük kazanç kaybı olduğunu da beyan ederek Müvekkilin uğramış olduğu ticari kazanç kaybı için de fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 2.000,00 TL’nin, işleyecek avans faiziyle birlikte davalılardan tahsili ile müvekkiline ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Mahkememizin 2022/1176 Esas sayılı dosyasının 14/03/2023 tarihli celsesinde davalı … Şirketi yönünden açılan davanın tefrikine karar verilmiş olup, davalı sigorta şirketi yönünden ayrılan dava, mahkememiz esasının yukarıda belirtilen sırasına kaydedilmiştir.
CEVAP :
Davalı … Şirketi cevap dilekçesinde özetle; Dava konusu kazaya karıştığı ifade edilen … plakalı aracın müvekkili şirket tarafından … no.lu zorunlu mali mesuliyet sigorta poliçesi ile sigortalı olduğunu, davayı kabul anlamına gelmemekle birlikte mahkemece müvekkili şirketin sorumluluğu bulunduğuna kanaat getirilmesi halinde sorumlulukların sigortalının kusur oranında ve teminat limiti ile sınırlı olduğunu, kazanın meydana gelmesinde müvekkili şirket nezdinde sigortalı … plakalı aracın herhangi bir kusuru bulunmadığını, kaldı ki, müvekkili sigorta şirketi tarafından davacı tarafa dava konusu 30.09.2022 tarihli kaza sebebiyetiyle, 21.10.2022 tarihinde 42.416,75- TL maddi hasar tazminatı ödemesi yapıldığını, yapılan bu ödeme ile müvekkili sigorta şirketinin başkaca bir sorumluluğu kalmadığını, ayrıca dava konusu kazaya ilişkin olarak davacı tarafından müvekkili şirkete herhangi bir başvuru yapılmadını ve dava şartı olan zorunlu başvuru şartının yerine getirilmediğini beyan ederek davanın öncelikle usulden, aksi halde esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE :
Dava, trafik kazası nedeniyle oluşan hasar bedeli ve ticari kazanç kaybı talebine ilişkindir.
Mahkememizin 2022/1176 dosyasından tefrik edilerek açılan ve mahkememizin 2023/280 esasına kayden açılan davada, yapılan yargılama sonucunda Mahkememizin 14/03/2023 tarih 2023/280-324 E-K. Sayılı ilamı ile sigorta başvurusu bulunmadığı gerekçesiyle davanın dava şartı yokluğundan reddine şeklinde verilen karar, davacı vekilince istinaf edilmiş, Ankara BAM 35. Hukuk Dairesinin 05/07/2023 tarih 2023/824-1021 E-K. Sayılı ilamı ile “…Somut olayda kaza tespit tutanağı uyarınca, 30.09.2022 tarihinde sürücü …’ün, sevk ve idaresindeki kamyon ile seyri sırasında yolun sağında duraklama halinde olan ve sürücüsü kaza sonrası firar eden … plakalı araca arkadan çarparak sürüklemesi ile meydana gelen kazada her iki araç sürücüsünün kural ihlali bulunduğunun belirlendiği, eldeki davanın aynı mahkemenin 2022/1176 Esas nolu dosyasında görülmekte olduğu, mahkemece … Sigorta aleyhine açılan davanın anılan dosyadan tefriki ile iş bu esas altına kaydedildiği, akabinde de 2918 sayılı KTK’nın 97. maddesi gereğince; “davalı kuruma başvuru” dava şartını yerine getirmediğinin anlaşıldığı, verilen kesin süre içerisinde de davacı tarafça dava şartı eksikliği giderilmediği gerekçesiyle davanın 6100 sayılı HMK’nın 114/2 ve 115/2 maddeleri gereğince usulden reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
2918 sayılı KTK’nın 14/04/2016 tarih ve 6704 sayılı Kanun’un 5. maddesi ile değişik 97. maddesine göre; “zarar görenin, zorunlu mali sorumluluk sigortasında öngörülen sınırlar içinde dava yoluna gitmeden önce ilgili sigorta kuruluşuna yazılı başvuruda bulunması gerekir. Sigorta kuruluşunun başvuru tarihinden itibaren en geç 15 gün içerisinde başvuruyu yazılı olarak cevaplamaması veya verilen cevabın talebi karşılamadığına ilişkin uyuşmazlık olması halinde, zarar gören dava açabilir veya 5684 sayılı Kanun çerçevesinde tahkime başvurabilir.” söz konusu madde ile sigorta şirketi hakkında dava açmadan önce Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta şirketine başvuru yapılması dava şartı haline getirilmiştir. Yasal düzenlenme 26/04/2016 tarihinde Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe girdiğinden, bu tarihten sonra açılan davalarda uygulanır. Yasa’nın 97. maddesinin uygulanması açısından, Yargıtay 17. H.D’nin 11.12.2018 tarih 2018/4932 E. – 2018/12056 K. sayılı kararında, düzenlenmenin HMK’nın 115/2 maddesi kapsamında yargılama sırasında tamamlanabilir dava şartı olduğu kabul edildiğinden, başvuru yapılmadan dava açılmış olması halinde mahkemece öncelikle noksanlığının giderilmesi için davacıya kesin süre verilmeli, bu süre içinde dava şartı noksanlığı giderilmemişse davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilmesi, verilen süre içerisinde eksikliğin giderilmesi halinde ise yargılamaya devam edilerek, davanın esası hakkında karar verilmesi gerektiği belirtilmiştir.
İş bu davanın tefrik edildiği ana dosya olan Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2022/1176 Esas sayılı dosyası içeriğinde davalı … A.Ş. vekili tarafından mahkemeye gönderilen bila tarihli cevabi yazıda; ‘Sayın Mahkemeniz tarafından gönderilmiş olan 27/12/2022 tarihli müzekkere uyarınca sistem kayıtlarımızda yapılan inceleme sonucunda, davacı tarafından dava öncesinde davaya konu talep hakkında başvuru yapıldığı bunun üzerine hasar dosyası oluşturulduğu tespit edilmiştir. … plakalı araca ait … numaralı ve 18/09/2022 – 18/09/2023 vade tarihli Zorunlu Mali Mesuliyet Sigorta Poliçesi ile hasar evrakları ekte sunulmuştur. Müvekkil sigorta şirketi tarafından davacı …’ya 21/10/2022 tarihinde 42.416,75 TL maddi hasar bedeli ödemesi yapılmıştır. Ödemeleri gösterir dekont ekte sunulmuştur.’ ifadelerinin yer aldığı ve ödeme banka dekontunun sunulduğu, nitekim taraflarca da davalı sigorta şirketi tarafından davacıya bir kısım ödeme yapıldığının ihtilafsız olduğu anlaşılmakta olup, mahkemece dosyanın tefrik edildiği ana dosya olan Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2022/1176 Esas sayılı dosyası getirtilerek davacı tarafından davalı sigorta şirketine davadan önce başvuru yapılıp yapılmadığının belirlenmesi, başvuruda bulunulmamış ise HMK’nın 115/2 maddesi gereğince, davacıya davalı sigorta şirketine müracaat etmesi hususunda kesin süre verilerek tamamlanabilecek dava şartı eksikliğinin tamamlanması için imkan sağlandıktan sonra sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, davanın tefrik edildiği dosyanın muhteviyatı (sureti) iş bu dosya arasına kazandırılıp başvuru bulunmadığına yönelik iddialar değerlendirilmeden,eksik inceleme ile dava şartı eksikliği nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmesi doğru olmamıştır.
Bu itibarla, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile; HMK’nın 353/1-a-4 maddesi gereğince ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasına, anılan eksikliklerin giderilerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi için dosyanın mahkemesine gönderilmesine, sair itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiş aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir…” şeklinde karar verilerek gönderilen dava dosyası mahkememiz esasının yukarıdaki sırasına kaydedilerek yargılamaya devam olunmuştur.
6100 sayılı HMK’nun 166. maddesinin 1. fıkrasında “Aynı yargı çevresinde yer alan aynı düzey ve sıfattaki hukuk mahkemelerinde açılmış davalar, aralarında bağlantı bulunması durumunda, davanın her aşamasında, talep üzerine veya kendiliğinden ilk davanın açıldığı mahkemede birleştirilebilir. Birleştirme kararı, ikinci davanın açıldığı mahkemece verilir ve bu karar, diğer mahkemeyi bağlar.” hükmüne yer verilmiş, 4. fıkrasında ise davaların aynı veya birbirine benzer sebeplerden doğması ya da biri hakkında verilecek hükmün diğerini etkileyecek nitelikte bulunması durumunda, bağlantının var sayılacağı düzenlenmiştir.
Mahkememizin 2022/1176 esas sayılı dosyası incelendiğinde; davacının … olduğu, davanın trafik kazası nedeniyle oluşan hasar bedeli ve ticari kazanç kaybı talebine ilişkin olduğu, işbu davanın da davacısının … olduğu ve dava konusunun aynı olduğu, davacı vekiline 17/01/2023 tarihinde tebliğ edilen ön inceleme tutanağı ile verilen kesin süre içerisinde sigorta başvurusu olup olmadığına ilişkin beyanda bulunmadığı ve 14/03/2023 tarihli ön inceleme tutanağında da sigorta başvurusu yapmadıklarını beyan etmesi sebebiyle dosyanın sigorta şirketi yönünden tefrik edildiği, ancak yine davacı vekilinin sigorta başvurularının bulunduğunu beyanla dosyayı istinaf etmesi üzerine kararın yerinde olmadığı istinaf incelemesi sonucu tespit edildiğinden taleplerin tek bir dava dosyası üzerinden değerlendirilerek yargılamanın birlikte yapılması delillerin usul ekonomisi açısından birlikte değerlendirilmesi gerektiği, her iki dosya arasında HMK’nun 166. maddesi kapsamında bağlantı bulunduğu anlaşılmıştır.
Bu durum karşısında dava dosyasının 6100 Sayılı HMK’nun 166/1 maddesi gereğince Mahkememizin 2022/1176 esas sayılı dosyası ile birleştirilmesi gerektiği kanaat ve sonucuyla aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Aradaki hukuki ve fiili irtibat nedeniyle dava dosyasının mahkememizin 2022/1176 esas sayılı dosyası ile birleştirilmesine, müteakip işlemlerin üzerinde birleştirme kararı verilen mahkememizin 2022/1176 esas sayılı dosyası üzerinden yürütülmesine, dosyamızın esasının da bu suretle kapatılmasına,
2-Harç, masraf ve vekalet ücreti hususlarının … esas sayılı dosyasında takdir edilmesine,
3-Birleştirme kararının taraflara tebliğine, masrafın davacının gider avansından karşılanmasına,
Dair, tarafların yokluğunda, esas hükümle birlikte istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.

Katip Hakim
E-imzalıdır. E-imzalıdır.