Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/8 E. 2023/687 K. 08.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2023/8 Esas – 2023/687
T.C.
Ankara Batı
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA

ESAS NO : 2023/8 Esas
KARAR NO : 2023/687

HAKİM :
KATİP :

DAVACILAR : 1-
2-
3-
4-
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

DAVA : Kooperatif Üyeliğinin Tesbiti ve Çıkma Payı Alacağı
DAVA TARİHİ : 23/12/2011
KARAR TARİHİ: 08/06/2023
K. YAZIM TARİHİ: 03/07/2023

Mahkememizde görülmekte olan Kooperatif Üyeliğinin Tesbiti ve Çıkma Payı Alacağı davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA :
Davacı vekili; müvekkilleri …, … ve …’in davalı kooperatifin ortağı olduklarını, davalı kooperatife ait taşınmazın itilaflı olması nedeniyle genel kurul kararına dayanılarak itilafların sona ermesine kadar iadat ödenmemesi gerektiği yönünde ortaklara yapılan açıklama üzerine müvekkillerince aidat ödemesinin durdurulduğunu, müvekkillerinden …’ın ise kooperatiften ihraç edilmeden önce yönetim kurulu üyesi olarak görev yapmış olduğunu, müvekkillerinden …, … ve …’in davalı kooperatife varsa borçlarının bildirilmesi istemi ile keşide ettikleri ihtarnameye davalı kooperatif tarafından yanıt verilmediğini, davacılar tarafından yapılan harici araştırmaya göre davalı kooperatifin yapılan gelen kurullara müvekkillerini çağırmadığı, usulsüz olarak hazirun cetvellerine isimlerinin yazılmadığı, davacıların yerine başka kişilerin isimlerinin yazıldığının belirlendiğini, davalı kooperatifin müvekkillerinin kooperatif ortaklığı konusunda çıkardığı muarazanın haksız olduğunu, müvekkillerine tebliğ edilmiş bir ihraç kararının bulunmadığını, dolayısıyla müvekkillerinin ortaklığının devam ettiğini, … İli, … İlçesi, … ada, … parselde kayıtlı taşınmazın kooperatif adına kayıtlı olduğunu ve alımında müvekkillerinin ödediği aidatlardan yararlanıldığını belirterek henüz davalı kooperatif üzerine kayıtlı olan taşınmazın üçüncü kişilere devrinin önlenmesi için ihtiyati tedbir kararı verilmesine ve müvekkilleri …, … ve …’in davalı yapı kooperatifinin ortağı olup olmadığnın tespiti ile şayet davalı kooperatif tarafından çekilen bir kur’a var ise kur’anın ve varsa dava dışı kişiler adına yapılan tahsisin iptalini, ya da fazla konut bulunması halinde bu konutların davacılar adına tahsisini, tüm bu talaplerin mümkün bulunmaması halinde davacıları konut verilmeyen ortak kabul edilerek Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin yerleşik kararları doğrultusunda belirlenen hesap yöntemi gereğince davacıların her birine ödenmesi gereken tazminat tutarlarının belirlenerek, şimdilik davacılar …, … ve … için 1.000,00’er TL’nin dava tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalı kooperatiften tahsiline ve davacı …’a ödenmesi gereken 14.300,00TLtutarındaki huzur hakkının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı kooperatiften tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacılar vekili 18/05/2015 tarihli dilekçesi ile davasını ıslah etmiş ve davacı … için talebini 72.640,00 TL’ye, davacı … için talebini 63.560,00 TL’ye ve davacı … için talebini 90.800,00 TL’ye artırmıştır.
CEVAP :
Davalı vekili tarafından herhangi bir cevap dilekçesi ibraz edilmemiş, katıldığı oturumlarda davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.Cevap dilekçesinin ıslahına ilişkin dilekçe ile, davacı …ın talebinin zamanaşımına uğradığını, diğer davalıların ise uzun süre kooperatif faaliyetlerine katılmamak suretiyle ortaklık haklarından zımnen vazgeçmiş olduklarını ve bu davacıların da tazminat istemlerinin zamanaşımına uğradığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
DELİLLER :
Davalı kooperatifin ticaret sicil kaydı, ticari defter ve kayıtları, tüm genel kurul tutanakları ile bilanço örnekleri, mahkememizin 2012/109 esas sayılı dava dosyası, Ankara Batı SCM’sinin … esas sayılı dosyası, mahallinde yapılan keşif, dava konusu taşınmazın tapu kaydı, 12/11/2012 tarihli bilirkişi kurulu raporu, 14/01/2013 tarihli bilirkişi kurulu ek raporu, 06/05/2013 tarihli bilirkişi kurulu ikinci ek raporu, 15/11/2013 tarihli oluşturulan ikinci bilirkişi kurulundan alınan rapor, 06/02/2014 tarihli ikinci bilirkişi kurulundan alınan ek rapor, davalı kooperatifin Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğünde bulunan 2009-2010-2011 yıllarına ait genel kurul tutanakları ve ekleri, 29/01/2019 tarihli mali müşavir bilirkişi ek raporu, 19/12/2019 tarihli mali müşavir bilirkişi ek raporu, 15/05/2023 tarihli ek rapor ile tüm dosya kapsamı.
GEREKÇE :
Dava, davacılardan …, … ve …’in davalı kooperatife ortak olup olmadıklarının tespiti ile konut tahsisinin mümkün olmaması halinde tazminat ödenmesi, diğer davacı …’ın ödenmediği belirtilen huzur hakkı ücretlerinin tahsili talebinden ibarettir.
Mahkememizin ilk bozması sonrası alınan bilirkişi asıl raporunda özetle; davacılar …, … ve …’in davalı kooperatif ortağı oldukları, bu ortaklara konut tahsis edilmesinin mümkün bulunmadığı, kooperatifin tüm defter ve belgelerinin temin edilememesi nedeniyle mevcut belgelere ve Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğünden celp edilen tutanaklara göre hesap yapıldığı, davacılara tahsis edilebilecek emsal konutun dava tarihindeki güncel bedelinin 90.000,00TL olduğu, dört blok halinde inşaa edilen dairelerin ortalama değerinin ise 110.000,00TL olduğunu, normal bir ortağın ödemesi gereken aidatlara göre yararlanma miktarı hesaplanarak davacıdan yapmış olduğu ödemeler de dikkate alınarak Yargıtay Bozma İlamında belirtilen formüle göre hesap yapılmış ve davacılardan …’ın isteyebileceği tazminat tutarının 10.439,25 TL, …’ın isteyebileceği tazminat tutarının 10.050,87 TL ve …’in isteyebileceği tazminat tutarının 11.472,39 TL olduğu belirtilmiştir.
Davacılar vekilinin kooperatif bünyesindeki ortaklıklarla ilgili sahtecilik iddiaları ve ödemelerin kooperatife yapılmadığı yönündeki iddiaları kapsamında, ödemelere dair makbuzların sunumu yönünden davalı vekiline süre verilmiş ve davalı vekili tarafından 12/03/2019 tarihli dilekçe ile yedi cilt makbuz örneği ibraz edilmiştir, davacı vekilinin itirazlarına konu ettiği belgeler ile davalı vekili tarafından sunulan makbuzlar kapsamında da inceleme yapılması için mali müşavir bilirkişiden ek rapor alınmıştır. Ek raporda; tüm raporlarda açıklandığı üzere kooperatifin kuruluş ve dava tarihi arasındaki defter ve kayıtlarına ulaşılamadığı, dosyaya sunulan tablo ve belgelerin yeterli açıklıkta olmaması ve eksik olması nedeniyle net bir tespitin yapılamayacağı, genel kurul kararları kapsamında ancak ortakların ödemesi gereken miktarın hesaplanabileceği ve buna göre daha önce asıl raporda zaten hesap yapılmış olduğu belirtilerek asıl rapordaki görüşler tekrar edilmiştir.
Davacılar vekili tarafından ek rapora itiraz edilmiş ise de; davacılar vekilinin itirazları ek raporda değerlendirildiğinden ve bu itirazlar Yargıtay bozma ilamına karşı karar düzeltme istemine de konu edilip Yargıtay …Hukuk Dairesince incelenerek reddedildiğinden tekrar inceleme yapılmasına gerek görülmemiştir.
Mahkememizce bozma öncesi yapılan yargılama neticesinde, davalı kooperatif aleyhine açılan davanın kısmen kabulü ile kısmen reddine dair verilen 06/02/2020 tarihli karar,Yargıtay 6. Hukuk Dairesi’nin 25/04/2022 tarih 2021/1964E.-2022/2396 K. sayılı ilamı ile özetle; “Somut olayda bozma ilamına uyularak dairemizin yerleşik uygulamalarında belirtilen formüle göre hesaplama yapılmış, hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacılar …, …, …’in ödemelerinin güncel değerinden daha düşük bir bedel hesabı yapıldığı görülmüştür. Bu husus dairemiz kararlarına uygun değildir. Bu durumda mahkemece, 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 1. maddesinde belirtildiği üzere kooperatiflerin, ortaklarının belirli ekonomik menfaatlerini ve özellikle meslek veya geçimlerine ait ihtiyaçlarını işgücü ve parasal katkılarıyla karşılıklı yardım, dayanışma ve kefalet suretiyle sağlayıp korumak amacıyla kurulan ortaklıklar olduğu, ortak gayelerini gerçekleştirmek isteyen üyelerin sahip olduğu ve üyeleri tarafından işletilen, merkezine insanı yerleştiren girişimler olduğu, bu nedenlerle kar ve zarar amacı gütmedikleri göz önünde bulundurularak, davacıların ödemelerin güncel değerlerinin tazminine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamıştır.” denilmekle bozulmuştur.
Bozma ilamına yönelik olarak taraf vekillerinin karar düzeltme istemi ise, Yargıtay 6. Hukuk Dairesi’nin 26/12/2022 tarih 2012/4253 E.-2022/6085 K sayılı ilamı ile reddedilmiştir.
Mahkememizce bozma ilamına uyularak ek rapor alınmıştır. Bilirkişinin 15/05/2023 tarihli raporunda özetle; davacılardan …’ın isteyebileceği tazminat tutarının 14.983,34 TL, …’ın isteyebileceği tazminat tutarının 14.425,90TL ve …’in isteyebileceği tazminat tutarının 16.466,18 TL olduğu bildirilmiştir.
Tüm dosya kapsamına, toplanan delillere, bozma ve karar düzeltme ilamlarına göre; Denetime elverişli hükme esas alınan bilirkişi raporu ile yapılan hesaplama hükme esas alınarak davacılar …, … ve …’ın davalı kooperatifin ortağı oldukları, ortaklıklarına bağlı olarak kendilerine daire tahsisinin mümkün bulunmadığı sabit olup, Yargıtay bozma ilamında belirlenen formüle göre yapılan hesap gereği ödenen aidatların iadesinin mümkün bulunduğu, …’ın 131,40 TL. tutarındaki ödemesinin dava tarihi olan Aralık 2011 tarihi İtibariyle güncel değerinin 14.983,34 TL. Olduğu, …’ın 126,40 TL. tutarındaki ödemesinin dava tarihi olan Aralık 2011 tarihi İtibariyle güncel değerinin 14.425,90 TL. olduğu, …’in 166,40 TL. tutarındaki ödemesinin dava tarihi olan Aralık 2011 tarihi İtibariyle güncel değerinin 16.466,18 TL. Olduğu anlaşılmıştır. Davacı …’ın 14.983,34 TL, davacı …’ın 14.425,90 TL ve davacı …’in 16.466,18 TL tazminat talep edebileceği, ödedikleri tüm ödentilerin iadesi taleplerinin yerinde olmadığı anlaşıldığından, hesaplanan miktarların davalı kooperatiften tahsili ile diğer davalı … yönünden verilen 07/07/2015 tarihli karar bozmaya konu edilmeyip kesinleştiğinden bu davacıya yönelik tekrar hüküm kurulmasına yer olmadığına dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-DAVANIN KISMEN KABULÜ İLE KISMEN REDDİNE,
A-Davacı … yönünden 14.983,34 TL nin 1.000,00 Tl sine dava tarihinden kalan 13.983,34 TL sine ise ıslah tarihi olan 18/05/2015 tarihinden itiraben işletilecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile bu davacıya verilmesine, fazlaya dair istemin reddine,
B-Davacı … yönünden 14.425,90 TL nin 1.000,00 TL sine dava tarihinden, kalan 13.425,90 TL sine ıslah tarihi olan 18/05/2015 tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsili ile bu davacıya verilmesine, fazlaya dair istemin reddine,
C-Davacı … yönünden 16.466,18 TL nin 1.000,00 TL sine dava tarihinden, kalan 15.466,18 TL sine ıslah tarihi olan 18/05/2015 tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsili ile bu davacıya verilmesine, fazlaya dair istemin reddine,
D-Davacı … yönünden 07/07/2015 tarihli karar kesinleştiğinden karar verilmesine yer olmadığına,
2-a)Alınması gereken 3.133,75 TL karar ve ilam harcının peşin alınan 18,40 TL harç, 257,00 TL tamamlama harcı ile 3.808,28 TL ıslah harcından mahsubu ile bakiye 949,93 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
b)Davacı tarafından yatırılan 18,40 TL peşin harç, 18,40TL başvuru harcı, 8,70TL vekalet harcı, 257,00 TL tamamlama harcı ile 3.808,28 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 4.110,78 TL harçtan davacıya iadesine karar verilen 949,93 TL harcın mahsubu ile bakiye 3.160,85 TL harcın davalıdan tahsili ile davacılara verilmesine,
3-Davacı tarafından bozma öncesi sarf edilen 336,20 TL tebligat ve posta gideri ile 2.350,00TL bilirkişi ücreti, 148,55 TL keşif harcı olmak üzere toplam 2.834,75 TL yargılama gideri ile bozma sonrası sarf edilen 1500,00 TL bilirkişi ücreti ile 5,90 TL tebligat gideri olmak üzere toplam 1.505,90 TL’den oluşan toplam 4.340,62 TL yargılama giderinden davanın kabul oranına göre hesap edilen 877,21 TL’sinin davalıdan alınarak davacılara ödenmesine, artan kısmın davacılar üzerinde bırakılmasına, bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacılara iadesine,
4-Davalı tarafından sarf edilen 247,00 TL yargılama giderinden davanın kabul oranına göre hesap edilen 197,08 TL’nin davacılardan alınarak davalıya ödenmesine, artan kısmın davalı üzerinde bırakılmasına, bakiye delil avansının karar kesinleştiğinde davalıya iadesine,
5-Davacıların kendilerini vekil ile temsil ettirdikleri görülmekle karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince davanın kabul oranına göre takdir ve hesap edilen davacı … için 9.200,00TL, davacı … için 9.200,00 TL ve davacı … için 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacılara ödenmesine,
6-Davalının kendisini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince davanın red oranına göre takdir ve hesap edilen 11.622,40 TL vekalet ücretinin davacı …’tan, 10.169,60 TL vekalet ücretinin davacı …’dan, 14.528,00 TL vekelat ücretinin davacı …’den alınarak davalıya ödenmesine,
7-Kararın talep halinde taraflara tebliğine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Yargıtay ilgili Hukuk Dairesi nezdinde temyiz kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 08/06/2023

Katip Hakim
e-imzalı e-imzalı