Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/750 E. 2023/1175 K. 07.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2023/750 Esas – 2023/1175
T.C.
ANKARA BATI
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA

ESAS NO : 2023/750 Esas
KARAR NO : 2023/1175

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 13/07/2023
KARAR TARİHİ: 07/11/2023
K.YAZIM TARİHİ: 24/11/2023

Yukarıda tarafları yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili; davalı-borçlu aleyhine Ankara Batı İcra Müdürlüğü’nün …-Esas sayılı dosyası ile ” Cari Hesap Ekstresi Bakiye Alacağı ” na ilişkin ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalı tarafın ödeme emrini tebliğ aldığını, takibe karşı borca itiraz ettiğini ve yapmış olduğu haksız ve kötü niyetli itirazları üzerine davalı-borçlu hakkında başlatılmış olan ilamsız icra takibinin durdurulmasına karar verildiğini, davalı-borçlu tarafından, aleyhine başlatılmış olan icra takibine karşı yapılan itiraz kötü niyetli, hukuki dayanaklardan yoksun, hiçbir delile dayanmayan, haksız ve yersiz bir itiraz olduğunu, davalı- borçlu tarafın hiçbir dayanağı olmayan bu itirazı üzerine icra takibinin durduğunu, ancak davalı borçlu ile müvekkili şirket arasında ticari ilişki mevcut olup, cari hesap bakiyesi bulunmakta olduğunu ve bu hesaptan kaynaklı olarak müvekkilinin, borçlu-davalıdan alacaklı olduğu ortaya çıkacağını, müvekkiline, davalının hiçbir şekilde borcu bulunmadığı beyan edilmişse de ilgili cari hesap bakiyesinin ödendiğine ilişkin en ufak bir belge de dosyaya sunulmadığını beyan ederek, davalı-borçlunun Ankara Batı İcra Müdürlüğü’nün …-Esas sayılı dosyasına vaki haksız ve kötü niyetli itirazının iptali ile takibin fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 100,00TL asıl alacak üzerinden ticari işlerde uygulanacak avans faizi ile birlikte tahsili olarak devamına, davalı-borçlu tarafından icra takibi sürüncemede bırakmak, tahsilatı geciktirmek için haksız ve kötüniyetli olarak takibe itiraz edilmiş olması, alacağın likit olması ve takibin durmuş olması da dikkate alınarak davalı-borçludan asıl alacağın % 20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatının da tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili; davacı-alacaklının müvekkili aleyhine Ankara Batı İcra Müdürlüğünün … Esas dosyası ile ” cari hesap ekstresi bakiye alacağına ” ilişkin ilamsız icra takibi başlattığını, müvekkilinin ise haklı olarak ödeme emrine itiraz ettiğini, ödeme emrine itiraz üzerine davacı-alacaklının haksız ve kötü niyetli, hukuki dayanaktan yoksun herhangi bir delile dayanmadan müvekkili aleyhine dava açtığını, ancak davacı-alacaklının açmış olduğu davanın haksız ve kötü niyetli olup reddi gerektiğini, şöyle ki, davacı-alacaklının dava dilekçesinde müvekkili ile aralarında ticari ilişkinin mevcut olduğunu ve bu ticari ilişkiden dolayı taraflar arasında cari hesap sözleşmesine dayanan cari hesap ekstresi bakiye alacağının mevcut olduğunu ve bu hesaptan kaynaklı olarak davacı-alacaklının müvekkilinden alacaklı olduğunu beyan ettiğini, ancak müvekkili ile davacı-alacaklı arasında kesinlikle böyle bir anlaşma mevcut olmamakla birlikte taraflar arasında ticari ilişkinin de kesinlikle bulunmadığını, müvekkilinin, davacıdan hayvan yemi alma konusunda anlaştıklarını ve müvekkili ile davacı arasında yem alacağına ilişkin 450.000,00TL tutarında 2 adet senet imzalandığını, söz konusu senetlerin ödeme tarihi olan 20/07/2023 tarihinde müvekkilinin … Bankası …/ … şubesine söz konusu senetlerin ödemesini yaptığını, bunun üzerine davacının haksız ve kötü niyetli olarak müvekkiline hayvan yemlerine zam geldiğini ve müvekkiline yem sattığı dönem ile alacağın ödenmesi döneminde zararının olduğunu belirterek ekstradan 60.000,00TL fazladan ödeme yapmasını talep ettiğini, ancak müvekkilinin söz konusu artışın kendisiyle alakalı olmadığını anlaştığı fiyat ne ise o kadar ödeme yapacağını davacıya belirttiğini, bunun haricinde davacı ile müvekkili arasında başkaca bir ticari ilişki olmadığını, ancak davacının haksız ve kötü niyetli olarak müvekkili ile aralarında sözde cari hesap sözleşmesi olduğunu belirterek söz konusu alacağı talep ettiğini beyan ederek, davanın reddine, davacı-alacaklının Ankara Batı İcra Müdürlüğü’nün …-Esas sayılı dosyasına vaki haksız ve kötü niyetli icra takibinin iptaline, davacı-alacaklı tarafından haksız ve kötüniyetli olarak icra takibi yapılmış olması dikkate alınarak davacı-alacaklıdan asıl alacağın % 20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatının da tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
Ankara Batı İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyası, davacı şirketin ticaret sicil kaydı, tarafların 2022 yılına ait BA BS formları, davalının ticaret sicil ve vergi dairesi kayıtları ile tüm dosya kapsamı.
GEREKÇE :
Dava; taraflar arasındaki ticari ilişki kapsamında cari hesap alacağına dayalı bakiye alacağının tahsili için başlatılan ilamsız icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davacı alacaklı taraflar arasındaki ticari ilişki nedeniyle davalıdan alacaklı olduğu iddiasıyla cari hesap alacağına dayalı icra takibi başlatmış olup; ödeme emri davalı borçluya 13.10.2022 tarihinde tebliğ edilmiştir. Davalı borçlu 7 günlük yasal süresi içinde 14.10.2022 tarihinde ödeme emrine itiraz ettiğinden takibin durdurulmasına karar verilmiştir. İtirazın iptaline yönelik olarak açılan iş bu dava hak düşürücü yasal süresi içerisinde açıldığından işin esasına girilerek inceleme yapılmıştır.
30/06/2012 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6335 sayılı Kanunla, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nda değişiklik yapılmıştır. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunun 5. maddesinde yapılan değişiklikle, Asliye Ticaret Mahkemesi ile Asliye Hukuk Mahkemesi ve diğer mahkemeler arasındaki ilişki görev ilişkisine dönüştürülmüştür.
Göreve ilişkin kurallar, dava şartıdır. (HMK m.114/1-c) Mahkeme, dava şartlarının yerinde olup olmadığını yargılamanın her aşamasında gözetir. Bu nedenle somut uyuşmazlıkta mahkememizin görevli olup olmadığı hususu re’sen değerlendirilmiştir.
Asliye Ticaret Mahkemeleri’nin görev kapsamına giren ticari davaların neler olduğu 6102 sayılı TTK’nun 4. maddesinde belirlenmiştir.Buna göre:
a-TTK 4/1 maddesinde altı bent halinde sayılan hususlardan doğan davalar,
b-Özel kanun hükümleri gereği ticari sayılan davalar, (Kooperatifler Kanunu m. 99 gibi)
c-Her iki tarafında ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan davalar ticari dava sayılır ve Asliye Ticaret Mahkemesinin görev sahasına girer.
Eldeki davada; uyuşmazlık, taraflar arasındaki ticari ilişki kapsamında cari hesap alacağına dayalı bakiye alacağın tahsili için başlatılan ilamsız icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Davalının gerçek kişi olduğunun görülmesi üzerine ilgili vergi dairesi ve ticaret sicil müdürlüğüne müzekkere yazılarak davalının tacir olup olmadığı araştırılmıştır. Yapılan yazışma sonucunda davalının gelir getirici kazancı olmayan potansiyel mükellef kayıtlarının bulunduğu ve tacir olmadığı anlaşılmıştır. Eldeki dava mutlak ticari dava niteliğinde de değildir. Diğer taraftan, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 19/2. maddesi uyarınca, taraflardan biri için ticari iş sayılan bir işin diğeri için de ticari iş sayılması, davanın niteliğini ticari hale getirmeyecektir. Zira; Türk Ticaret Kanunu, kanun gereği ticari dava sayılan davalar haricinde, ticari davayı ticari iş esasına göre değil, ticari işletme esasına göre belirlemiştir. Hâl böyle olunca, işin ticari nitelikte olması davayı ticari dava haline getirmez. Bu bağlamda, davalının tacir olmadığı ve davanın mutlak ticari dava olmadığı, somut uyuşmazlığa bakma görevinin genel mahkemeler olan Ankara Batı Asliye Hukuk Mahkemelerine ait olduğu değerlendirilmekle 6100 sayılı HMK’nun 114/1-c ve 115/2 maddeleri uyarınca göreve ilişkin dava şartı noksanlığı bulunduğu dikkate alınarak, davanın usulden reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Göreve ilişkin dava şartı noksanlığı bulunduğundan HMK’nın 114/1-c ve 115/2. maddeleri uyarınca davanın usulden reddine,
2-Yasal sürede başvurulması halinde dosyanın görevli Ankara Batı Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine,
3-HMK’nun 331/2 madde gereğince süresi içerisinde müracaat yapıldığı takdirde yargılama giderlerine gönderilen mahkemece dikkate alınmasına,
4-Kararın kesinleşmesinden itibaren HMK’nun 20/1-son cümle gereği dosyanın iki haftalık süre içerisinde görevli mahkemeye gönderilmesinin istenilmemesi halinde DAVANIN AÇILMAMIŞ SAYILMASINA karar verilmesi için dosyanın yeniden ele alınmasına,
Dair, davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.07/11/2023

Katip Hakim
e-imzalı e-imzalı