Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/726 E. 2023/1111 K. 26.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2023/726 Esas – 2023/1111
T.C.
ANKARA BATI
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA

ESAS NO : 2023/726 Esas
KARAR NO : 2023/1111

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

DAVA : İtirazın İptali (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 06/07/2023
KARAR TARİHİ: 26/10/2023
K.YAZIM TARİHİ: 22/11/2023

Yukarıda tarafları yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili; davalının müvekkiline olan borcu sebebiyle 01.05.2019 tarihinde düzenlenmiş, 30.10.2019 tarihli vadesi bulunan, 22.500,00TL değerindeki bonoyu müvekkiline verdiğini, ancak borçlunun borcunu hiçbir zaman ödemediğini ve ödemeye de asla yanaşmadığını, müvekkilinin, davalı borçluya defalarca kez borcunu ödemesi için bonoyu ibraz etse de herhangi bir yanıt alamadığını, davalının her defasında borcunu ödeyeceğini söylediğini ancak müvekkiline hiçbir şekilde ödeme yapmadığını, sözlü ihtarlardan bir sonuç alamayacağını düşünen müvekkilinin son olarak davalı ve diğer müracaat borçlularına karşı Ankara … İcra Müdürlüğünün … sayılı dosyası ile takip başlattığını, sonrasında davalı açısından yetki itirazı yapıldığını ancak gerekli yasal süreler içerisinde dosya yetkili icra dairesine gönderilemediğini, bu nedenle davalı borçlu açısından bu takibin son bulduğunu, sonrasında Ankara … İcra Müdürlüğünün … sayılı dosyasına konu senet için tahsilde tekerrür oluşturmamak kaydı ile bakiye kalan alacak için borçlu aleyhine Ankara Batı İcra Müdürlüğünün … sayılı dosyası ile ilamsız takip başlatıldığını, davalı borçlunun, aleyhine başlatılan bu icra takibine 17.04.2023 tarihinde haksız bir şekilde itiraz ettiğini, söz konusu itiraz nedeniyle Ankara Batı İcra Müdürlüğünce 17.04.2023 tarihinde takibin durdurulmasına karar verildiğini, ancak davalı borçlunun bu itirazı haksız olup aynı zamanda da bu itirazında kötü niyetli olduğunu, çünkü davalı borçlunun söz konusu bono nedeniyle müvekkiline karşı borçlu olduğunu, ancak icra takibinin süresinde yetkili icra dairesine gönderilmemesi sonucunda ancak davaya konu ilamsız icra takibi ile alacak talep edilebileceğinden işbu takibin başlatıldığını ve itiraz sonucunda dava açmak zorunluluğu doğduğunu beyan ederek, fazlaya ilişkin her türlü talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla; davalı/borçlunun icra takibine yaptığı itirazın iptali ile takibin devamına, haksız ve kötüniyetli itiraz nedeniyle davalı taraf aleyhine alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili; davacı yanın 06/07/2023 havale tarihli dava dilekçesi ile kısaca Ankara … İcra Müdürlüğünün … takip sayılı dosyası ile kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip başlatıldığını, yetki itirazı üzerine süresinde takip dosyasının yetkili müdürlüğe gönderilmesini talep etmediğini, daha sonra Ankara Batı İcra Müdürlüğünün … takip sayılı dosyasında tekerrür kaydı ile genel haciz yolu ile ilamsız takip başlatıldığını ve müvekkilinden alacaklı olduğunu iddia ettiğini, davacının iddialarının hukuki dayanaktan yoksun ve mesnetsiz olduğunu, tüm taleplerinin reddi gerektiğini, öncelikle takibe konu senette yer alan imzanın müvekkiline ait olmadığını, takibe konu müvekkilinin lehtar konumunda bulunduğu senede ve mahkemeye sunulan vekaletnamade yer alan imzalar karşılaştırıldığında dahi göz görülür biçimde takibe konu senette yer alan imzanın müvekkiline ait olmadığının anlaşılacağını, HMK md. 208 vd. Amir hükümleri çerçevesinde açıkça takibe konu senette yer alan imzaya itiraz ettiklerini, takibe konu senet metninde yer alan defi ve itirazlar herkes tarafından ileri sürülebilmekle birlikte müvekkili tarafından itiraz dilekçesinde zamanaşımı defiinde bulunulduğunu, anılan senette müvekkilinin lehtar olarak bulunduğunu, TTK md. 749/2 hükmü gereği takibe konu senet için müvekkili yönünden öngörülen 1 yıllık zamanaşımı süresinin dolduğunu, davacı tarafından 2019 ila 2023 tarihleri arasından söz konusu süresi kesen hiçbir işlem tesis edilmediğini, zaman aşımına uğramış bononun tek vasfı delil başlangıcı oluşu olduğunu, alacağın varlığını tek başına ispata yeterli olmadığını, ayrıca hamilin zamanaşına uğramış bonoya istinaden genel haciz yolu ile takip başlatılarak müracaat yoluna başvurmasının da mümkün olmadığını, huzurdaki davada ispat yükünün davacıya ait olduğunu, davacının başlattığı Ankara … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takibe yapılan yetki itirazı sonrası 4 yıl kadar uzunca süre sonra tekrardan Ankara Batı İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasından icra takip yoluna başvurmasının açıkca kötüniyetini göstermekte olduğunu beyan ederek, davanın reddine, kötü niyetli davacının %20 den aşağı olmamak koşulu ile tazminata mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
Ankara Batı İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyası, tarafların ticaret sicil kayıtları, tarafların vergi dairesi kayıtları ile tüm dosya kapsamı.
GEREKÇE :
Dava; taraflar arasında düzenlenen kambiyo vasfını kaybetmiş senet sebebiyle ödenmeyen alacağının tahsili için başlatılan ilamsız icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davacı alacaklı taraflar arasında düzenlenen senet nedeniyle davalıdan alacaklı olduğu iddiasıyla ilamsız icra takibi başlatmış olup; ödeme emri davalı borçluya 15.04.2023 tarihinde tebliğ edilmiştir. Davalı borçlu 7 günlük yasal süresi içinde 17.04.2023 tarihinde ödeme emrine itiraz ettiğinden takibin durdurulmasına karar verilmiştir. İtirazın iptaline yönelik olarak açılan iş bu dava hak düşürücü yasal süresi içerisinde açıldığından işin esasına girilerek inceleme yapılmıştır.
30/06/2012 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6335 sayılı Kanunla, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nda değişiklik yapılmıştır. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunun 5. maddesinde yapılan değişiklikle, Asliye Ticaret Mahkemesi ile Asliye Hukuk Mahkemesi ve diğer mahkemeler arasındaki ilişki görev ilişkisine dönüştürülmüştür.
Göreve ilişkin kurallar, dava şartıdır. (HMK m.114/1-c) Mahkeme, dava şartlarının yerinde olup olmadığını yargılamanın her aşamasında gözetir. Bu nedenle somut uyuşmazlıkta mahkememizin görevli olup olmadığı hususu re’sen değerlendirilmiştir.
Asliye Ticaret Mahkemeleri’nin görev kapsamına giren ticari davaların neler olduğu 6102 sayılı TTK’nun 4. maddesinde belirlenmiştir.Buna göre:
a-TTK 4/1 maddesinde altı bent halinde sayılan hususlardan doğan davalar,
b-Özel kanun hükümleri gereği ticari sayılan davalar, (Kooperatifler Kanunu m. 99 gibi)
c-Her iki tarafında ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan davalar ticari dava sayılır ve Asliye Ticaret Mahkemesinin görev sahasına girer.
İcra takibine konu edilen alacağın dayanağının 01/05/2019 tanzim 30/10/2019 vade tarihli 22.500,00TL bedelli bono olduğu, takibin ilamsız icra takibi olduğu, bononun ilk olarak Ankara … İcra Dairesi’nin … Esas sayılı icra takibine konu edildiği, takibe yapılan yetki itirazı üzerine dosyanın yetkili icra dairesine gönderilmemesi üzerine o takibin davalı yönünden son bulduğu, ardından 2023 yılında Ankara Batı İcra Müdürlüğünün … sayılı dosyası ile ilamsız icra takibine konu edildiği anlaşılmıştır.
TTK’nun Zamanaşımı I – Süreler başlıklı 749. Maddesi “(1) Poliçeyi kabul edene karşı ileri sürülecek poliçeden doğan istemler, vadenin geldiği tarihten itibaren üç yıl geçmekle zamanaşımına uğrar. (2) Hamilin, cirantalarla düzenleyene karşı ileri süreceği istemler, süresinde çekilen protesto tarihinden veya senette “gidersiz iade olunacaktır” kaydı varsa vadenin dolduğu tarihten itibaren bir yıl geçmekle zamanaşımına uğrar. (3) Bir cirantanın başka cirantalarla düzenleyen aleyhine ileri süreceği istemler, cirantanın poliçeyi ödediği veya poliçenin dava yolu ile kendisine karşı ileri sürüldüğü tarihten itibaren altı ay geçmekle zamanaşımına uğrar.” şeklinde olup bu madde uyarınca takibe konu edilen senedin vade tarihi ve takip tarihi gözetildiğinde senedin zamanaşımına uğradığı, önceki takip ile zamanaşımı kesilmişse de takibin yetki itirazı ile yetkili icra dairesine gönderilmeyerek takipsiz bırakıldığı, bu tarih ve takip tarihi gözetildiğinde dahi zamanaşımı süresinin dolduğu tespit edilmiştir. Nitekim davacı yan da bu değerlendirme ile bonoyu kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takibe konu etmek yerine ilamsız icra takibine konu etmiştir. Davalı yanın da savunması bu yöndedir. O halde bononun zamanaşımına uğradığı ve kambiyo vasfını kaybettiği tarafların da mahkememizin de kabulündedir. Bu durumda mutlak ticari davadan söz edilemeyecektir. Tarafların da dosyaya kazandırılan vergi dairesi kayıtları ve ticaret sicil müdürlüğü kayıtlarından tarafların gelir getirici kazancı olmayan potansiyel mükellef kayıtlarının bulunduğu ve tacir olmadıkları belirlidir. Bu bağlamda, tarafların tacir olmadığı ve davanın mutlak ticari dava olmadığı, somut uyuşmazlığa bakma görevinin genel mahkemeler olan Ankara Batı Asliye Hukuk Mahkemelerine ait olduğu değerlendirilmekle 6100 sayılı HMK’nun 114/1-c ve 115/2 maddeleri uyarınca göreve ilişkin dava şartı noksanlığı bulunduğu dikkate alınarak, davanın usulden reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir. (Emsal karar: Yargıtay 20. H.D. 2015/3543 Esas 2015/9030 Karar sayılı yargı yeri belirleme kararı)
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Göreve ilişkin dava şartı noksanlığı bulunduğundan 6100 Sayılı HMK’nun 114/1-c ve 115/2. maddeleri uyarınca davanın usulden reddine,
2-Karar kesinleştiğinde ve yasal sürede başvurulması halinde dosyanın görevli Ankara Batı Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine,
3-6100 Sayılı HMK’nun 331/2 madde gereğince süresi içerisinde müracaat yapıldığı takdirde yargılama giderlerine gönderilen mahkemece dikkate alınmasına,
4-Kararın kesinleşmesinden itibaren 6100 Sayılı HMK’nun 20/1-son cümle gereği dosyanın iki haftalık süre içerisinde görevli mahkemeye gönderilmesinin istenilmemesi halinde DAVANIN AÇILMAMIŞ SAYILMASINA karar verilmesi için dosyanın yeniden ele alınmasına,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.26/10/2023

Katip Hakim
e-imzalı e-imzalı