Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/718 E. 2023/796 K. 05.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2023/718 Esas – 2023/796
T.C.
Ankara Batı
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2023/718
KARAR NO : 2023/796

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALILAR : 1-
2-
VEKİLİ :
DAVALILAR : 3-
4-
5-
6-
VEKİLİ :
DAVA : Tazminat (Şirket Yöneticilerinin Sorumluluğundan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 01/05/2023
KARAR TARİHİ: 05/07/2023
KARAR YAZIM TARİHİ: 11/07/2023

Yukarıda tarafları yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili mahkememize sunduğu dava dilekçesinde özetle; zarar gören şirket … Ltd. Şti. Müdürü olan … ve ortağı …’in TTK m.613 ve m.626’ya aykırı eylemleri sebebiyle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 10.000,00TL tazminatı, zarar gören şirkete ödemesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar vekilleri cevap dilekçelerinde özetle; davanın arabuluculuğa tabi olduğunu, davacının arabuluculuğa başvurmadığını belirterek, davanın usulden reddine karar verilmesini talep etmişlerdir.
Dava, TTK’nın 613 ve 626 gereğince şirket müdür ve ortaklarının hukuka aykırı eylemleri gereğince tazminat, şirket müdürün azli, şirkete kayyım atanmasın ve rekabet yasağına aykırılık nedeniyle rekabetin men’i istemlerine ilişkindir.
e-imza e-imza e-imza e-imza

Dava, mahkememizin 2023/440 esas sayılı dosyasında devam etmekteyken davacının tazminat talebi yönünden arabuluculuğa başvurusunun bulunmadığı görülerek tazminat talebi yönünden tefrik kararı verilmiş ve talep işbu esasa kaydedilmiştir.
Yürürlük tarihi 01/01/2019 olan 7155 sayılı yasa ile Türk Ticaret Kanunu’na eklenen 5/A maddesinde; ” 1) Bu Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.(2) Arabulucu, yapılan başvuruyu görevlendirildiği tarihten itibaren altı hafta içinde sonuçlandırır. Bu süre zorunlu hâllerde arabulucu tarafından en fazla iki hafta uzatılabilir. ” denilmek suretiyle, 01/01/2019 tarihi itibariyle ticari davalarda arabuluculuğa başvuru, dava şartı haline getirilmiştir.
6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A maddesinin 2. fıkrasında “Davacı, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır. Bu zorunluluğa uyulmaması hâlinde mahkemece davacıya, son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiye gönderilir. İhtarın gereği yerine getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verilir. Arabulucuya başvurulmada/ dava açıldığının anlaşılması hâlinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir.” düzenlemesi yer almaktadır.
Bir ticari davanın açılmasından önce arabulucuya başvurulmuş olmasının dava şartı olabilmesi bazı koşulların gerçekleşmesine bağlıdır. Buna göre; öncelikle konusu, bir miktar paranın ödenmesi olmalı, sonra dava konusu olan bir miktar paranın ödenmesi için yapılan talep, bir alacak veya tazminat talebi olarak ileri sürülmelidir. Bu koşulların bulunması halinde dava açılmasından önce arabulucuya başvurulmuş olması, dava şartı olacaktır. Bu koşulların gerçekleşmediği ticari davalarda davanın açılmasından önce arabulucuya başvurulmuş olması, dava şartı olarak kabul edilmeyecektir. Kanun maddesinin metni ve gerekçesi açık ve net olup zorlamayla da olsa genişletici bir yorum yapılmasına elverişli değildir.
Tazminat talepli iş bu dava 01/05/2023 tarihinde açılmıştır. Davanın TTK’nın 613 ve 626 gereğince şirket müdür ve ortaklarının hukuka aykırı eylemleri gereğince tazmini istemine ilişkin olduğu, davanın niteliği gereği mutlak ticari dava olduğu, bu tür davaların zorunlu arabulucuya tabi olduğu, davacının dava dilekçesi ekinde arabuluculuk anlaşamama tutanağını sunmadığı gibi deliller kısmında da bu husustan bahsetmediği görülmüştür.
6102 sayılı TTK’nun 5/A maddesi ile 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A maddesinin 2. fıkrası birlikte değerlendirildiğinde, dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dahi tek başına yeterli olmayıp, arabuluculuk faaliyetinin sonuçlanması ve anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanak aslının veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğinin dava dilekçesine eklenmesi gerekmektedir. Somut olayda arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması nedeniyle herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın usulüne uygun arabuluculuk yoluna başvurulmadığından USULDEN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereği alınması gereken 179,90TL karar ve ilam harcının davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından sarf edilen yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
e-imza e-imza e-imza e-imza

4-Davalıların kendilerini vekil ile temsil ettiği görülmekle karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT 6. maddesi uyarınca dava ön inceleme duruşmasından önce sonuçlandığından 4.600,00TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara ödenmesine,
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.05/07/2023

Başkan Üye Üye Katip
e-imza e-imza e-imza e-imza