Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/701 E. 2023/1071 K. 18.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2023/701 Esas – 2023/1071
T.C.
Ankara Batı
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2023/701
KARAR NO : 2023/1071

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
Dava : İtirazın İptali
Dava Tarihi : 08.02.2018

BİRLEŞEN DAVA (Batı … Asliye Hukuk Mahkemesinin … esas sayılı dosyası)
DAVACILAR : 1-
2-
3-
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 08/02/2018
KARAR TARİHİ: 18/10/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 13/11/2023

Yukarıda tarafları yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
TALEP :Asıl davada davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili Şirket tarafından davalıya keşide edilen üç adet faturadan kaynaklı olarak bakiye 515.000 TL alacaklarının kaldığını, bu alacağın tahsili için başlatılan Batı İcra Müdürlüğünün … sayılı takibinin davalının haksız itirazı sonucu durduğunu öne sürerek itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
e-imza e-imza e-imza e-imza

Birleştirilen davada davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında … ilçesi, … ada … parselde bulunan inşaatın dış cephe kaba sıva iç kaba sıva işlerinin yapımı hususunda sözleşme akdedildiğini, sözleşmeye göre yükleniciye … adet dairenin isabet ettiğini, dairelerin yüklenicinin belirlemiş olduğu kişilere tapudan devredildiğini, ödemelerin yapıldığını, imalatların eksik/kusurlu ve ayıplı yapıldığını, ayıplı işler haricinde eksik yapılmış ve hiç yapılmamış olan işlerin de bulunduğunu, Batı … Sulh Hukuk Mahkemesinin … d.iş. sayılı dosyasında eksik ve kusurlu imalat bedelinin toplam 524.157,30TL olduğunun tespit edildiğini, davalıya ihtarname keşide edildiğini, cevabi ihtarnamede davalının bu durumu kabul etmediğini, zarara uğradıklarını öne sürerek şimdilik 10.000TL’nın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP :Asıl davada davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; icra takibine konu edilen faturalardan dolayı davacının hiçbir alacağının bulunmadığını, müvekkili ile birlikte dava dışı iki kooperatifin daha işveren olduğu inşaatların bir kısım işlerinin yüklenicisinin davacı olduğunu, iş sahibinin üç kooperatif olması karşısında sadece müvekkili adına fatura kesilmesinin yasa ve usulü aykırı olduğunu, mahallinde yapılan tespitle kesin hesap çıkarıldığını, buna göre davacının hak ettiği alacak miktarının 4.666.532,51TL olduğunun belirlendiğini, davacının alacağının bulunmadığını, yapılan işte eksik ve ayıplarda bulunduğunu, yapılacak inceleme neticesinde; davanın öncelikle usulden, aksi halde ise esastan reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
Birleşen davada davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacılar ile imzalanan sözleşmenin 15. gereğince sözleşmeden doğan davalarda yetkili mahkemenin Ankara Mahkemeleri olduğunu, davacıların kooperatif olduğunu, davalı tarafın ise ticari bir şirket olduğunu, yapılan işinde sözleşmeye dayalı ticari iş olduğunu bu nedenle görevli mahkemenin Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğunu, davacı tarafın iş tesliminden 11 ay sonra tespit yaptırması ve bir sene sonra ihbarda bulunması TBK’nın 474 ve 477 maddeleri gereğince teslimden sonra makul sürede olmadığını, bu nedenle işin kabul edilmiş olduğundan davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Asıl davada; eser sözleşmesine bağlı alacağın tahsili için yapılan ilamsız icra takibine itirazın iptali, birleşen davada; eser sözleşmesi kapsamında eksik bırakılan ve ayıplı işlerin bedelinin ödenmesi istemlerine ilişkindir.
Davanın açıldığı Ankara Batı … Asliye Hukuk Mahkemesi 05/06/2023 tarihli ve … esas, … karar sayılı ilamı ile görevsizlik kararı vererek dosyayı mahkememize göndermiştir.
Görevsizlik kararı veren mahkeme tarafından alınan bilirkişi raporu hüküm kurmaya ve denetime elverişlidir.
Buradan hareketle, Asıl Davada; tüm dosya kapsamı incelendiğinde taraflar arasında … ilçesi … ada … parselde bulunan …, …, … ve … bloklardaki işlerin tamamlanması amacı ile akdedilen 18/02/2015 tarihli taşeron (eser) sözleşmesi bulunduğu belirlidir. Bu sözleşmenin 2. maddesinde davacı şirket tarafından yapılacak işlerin neler olduğu ve birim fiyatları belirlenmiştir. Sözleşmenin 9. maddesinde de yapılan işlerin bedelinin daire olarak ödeneceği, bir daire fiyatının 300.000 TL olarak kararlaştırıldığı belirtilmiştir. Taraflar arasında sözleşme gereğince belirlenen … dairenin davacı şirkete devredildiği belirli olup bu hususta taraflar arasında bir ihtilaf bulunmamaktadır.
Davacı taraf anılan sözleşme dışında da bir takım imalatlar yaptığını ve bunların davalıya fatura edildiğini ancak fatura bedelinin bir kısmının ödenmediğini iddia etmektedir. Ne var ki davacı taraf sözleşme fazlası işlerin nelerden ibaret olduğuna dair beyanda bulunmamış, taraflar arasında fazla yapılan imalatlara ilişkin herhangi bir mutabakat, yapılan fazla imalatın ne şekilde hesaplandığına dair bir hesaplama veya karşılıklı düzenlenmiş hak
e-imza e-imza e-imza e-imza

ediş de dosyaya sunmamıştır. Bu durumda dava konusu üç adet faturanın taraflar arasındaki tek sözleşme olan 18.02.2015 tarihli sözleşme kapsamında kesilip ticari deftere işlendiği kabul edilmiştir.
Buna göre öncelikle davacı tarafın belirtilen sözleşme kapsamında ödenmeyen bakiye alacağının belirlenmesi gerekir. Yapılan keşif sonucunda alınan bilirkişi ek raporunda davacı şirketin yapmış olduğu işlerin toplam bedeli 5.566.234,50 TL olarak belirlenmiştir. Sözleşme gereğince davacı şirkete devredilen … dairenin toplam bedeli 4.200.000 TL olmakla bu miktarın yapılan işlerin toplam bedelinden düşülmesi gerekmektedir. Bu durumda davacı şirketin bakiye alacağının 1.366.234,50TL olduğu belirlidir.
Bilirkişi incelemesi sonucunda davalının defterlerinde davacıya yapılan 300.000 TL ödeme dışındaki kayıtların dayanak belgelerinin bulunmadığı tespit edilmiştir. Bu nedenle ödemeye ilişkin davalı kayıtlarının usulüne uygun olmadığını belirtmek gerekir. Ancak bilirkişilerce yapılan yerinde incelemede toplam 1.000.000 TL’nin davalı tarafı temsil yetkisi bulunan dava dışı … tarafından ödendiği belirlenmiştir. Sonuç itibari ile davalı tarafça davacı şirkete toplam 1.000.000 TL ödendiği ve bu ödemelerin davacı şirket kayıtlarında da var olduğu anlaşıldığından toplam ödeme miktarının 1.000.000 TL olduğu kabul edilmiştir. Ancak davacı şirketin sahibi ve yetkilisi olan … hesabına gönderilen tutarların taraflar arasındaki sözleşme ilişkisi kapsamında ödendiğini ispata elverişli herhangi bir delil sunulmadığından yapılan bu ödemeler mahkememizce dikkate alınmamıştır.
Sonuç alarak; davacı şirketin bakiye 1.366.234,50TL alacağın 1.000.000 TL’si ödenmiş olmakla geriye kalan alacak miktarının 366.234,50 TL olduğu ve bu miktarın ödendiğinin davalı tarafça ispat edilemediği anlaşıldığından asıl davanın kısmen kabulü ile davalının Ankara Batı İcra Müdürlüğünün … sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın 366.234,50 TL asıl alacak yönünden iptali ile takibin bu miktar üzerinden devamına karar verilmiş, alacağın bilirkişi incelemesi sonucunda belirlenmesi, diğer bir anlatımla likit olmaması dikkate alınarak icra inkar tazminatı talebi reddedilmiştir.
Ankara … Asliye Hukuk Mahkemesinin … esas sayılı davasının incelenmesi yönünden; davacı taraf birleşen davada sözleşme kapsamındaki eksik ve ayıplı işlerin bedelini talep etmektedir. Yapılan keşif sonucunda alınan bilirkişi raporunda taşınmaz üzerindeki blokların tamamlanmış olduğu ve bir kısım bağımsız bölümlerde ikamet edildiği belirlenmiş, binaların ortak yerlerinde yükleniciden sonra bir takım işlerin yapılmış olduğu ve bu nedenle bazı imalatların bozulmuş olabileceği ifade edilmiştir. Bilirkişi raporunda eksik ve ayıplı işler nedeniyle takdiren sözleşme bedelinden toplam 271.454,99 TL kesilebileceğine değinilmiştir. Ancak bilirkişi raporundaki belirlenmenin tahmini bir hesaplamaya dayalı olduğu, bu haliyle hükme esas alınamayacağı değerlendirilmiştir.
Öte yandan Ankara Batı … Sulh Hukuk Mahkemesinin … değişik iş sayılı dosyasındaki delil tespitinin 13.10.2017 tarihinde yapıldığı, yapılan keşifte de bloklardaki eksik ve kusurların sonradan tamamlanmış olduğunun belirlendiği, bu aşamadan sonra yeniden yapılacak bir keşifte eksik ve kusurlu işlerin neler olduğunun belirlenmesinin mümkün olamayacağı, bu durumda belirtilen delil tespiti dosyasındaki bilirkişi raporunun ayrıntılı ve denetime açık olduğu da dikkate alınarak hükme esas alınmasının hukuka ve hakkaniyete uygun olacağı değerlendirilerek sonuca varılmıştır. Buna göre Ankara Batı … Sulh Hukuk Mahkemesinin … değişik iş sayılı dosyasında ki 17.11.2017 tarihli bilirkişi raporunda eksik ve kusurlu işlerin toplam bedeli olarak belirlenen 524.157,30 TL’nin 10.000 TL’sine temerrüt tarihi olan 25.01.2018 tarihinden, geriye kalan 514.157,30 TL’sine ıslah tarihi olan 01.10.2020 tarihinden itibaren işleyecek bankalarca mevduata uygulanan en yüksek avans faiziyle birlikte davalı Şirketten alınarak davacılara verilmesine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
e-imza e-imza e-imza e-imza

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
A)Asıl … esas sayılı davanın kısmen kabulü ile,
1-Davalının Ankara Batı İcra Müdürlüğünün … sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın iptaline, takibin 366.234,50 TL asıl alacak yönünden devamına,
2-İcra inkar tazminatı talebinin reddine,
B)Birleşen Batı … Asliye Hukuk Mahkemesinin … esas sayılı davasının kabulü ile 524.157,30 TL’nın 10.000 TL’sına temerrüt tarihi olan 25.01.2018 tarihinden, geriye kalan 514.157,30 TL’sına ıslah tarihi olan 01.10.2020 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalı Şirketten alınarak davacılara verilmesine
C) Asıl dava yönünden;
1-Harçlar Kanunu gereği alınması gereken 25.017,48TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 8.794,92TL harcın mahsubu ile bakiye 16.222,56TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
2-Davacı tarafından yatırılan 8.794,92TL peşin harç ve 35,90TL başvuru harcı olmak üzere toplam 8.830,82TL’nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
3-Davacının kendisini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca davanın kabul oranına göre hesap ve takdir olunan 56.935,18TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
4-Davalının kendisini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince davanın ret oranına göre takdir ve hesap edilen 23.802,48TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
5-Davacı tarafından sarf edilen 1.100,00TL bilirkişi ücreti, 538,95TL tebligat ve posta gideri olmak üzere toplam 1.638,95TL yargılama giderinden davanın kabul ve ret oranına göre hesaplanan 1.165,51TL’nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, artan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına, bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
C) Birleşen dava yönünden;
1-Harçlar Kanunu gereği alınması gereken 35.805,19TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 170,78TL ve ıslah ile alınan 8.780,60TL harcın mahsubu ile bakiye 26.853,81TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
2-Davacılar tarafından yatırılan 170,78TL peşin harç, 8.780,60TL ıslah harcı, 314,00TL keşif harcı ve 35,90TL başvuru harcı olmak üzere toplam 9.301,28TL’nin davalıdan alınarak davacılara ödenmesine,
3-Davacıların kendisini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca davanın kabul oranına göre hesap ve takdir olunan 79.382,02TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacılara ödenmesine,
4-Davacılar tarafından sarf edilen 2.300,00TL bilirkişi ücreti, 170,00TL tebligat ve posta gideri, 80,00TL keşif araç ücreti olmak üzere toplam 2.550,00TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacılara ödenmesine, bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair, davacı/birleşen dosya davalı vekili ile davalı/birleşen dosya davacı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.18/10/2023

Başkan Üye Üye Katip
e-imza e-imza e-imza e-imza