Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/628 E. 2023/1045 K. 12.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2023/628 Esas – 2023/1045
T.C.
Ankara Batı
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA

ESAS NO : 2023/628 Esas
KARAR NO : 2023/1045

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 06/06/2023
KARAR TARİHİ: 12/10/2023
K. YAZIM TARİHİ: 19/10/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA :
Davacı vekili mahkememize sunduğu dava dilekçesinde özetle ;05/10/2021 tarihinde davacı müvekkili ve davalı … A.Ş. arasında sabit birim bedel üzerinden elektrik enerjisi tedarik edilmesi için sözleşme imzalandığını, bahse konu sözleşmede müvekkiline ait … Mah. … … Cad. No:… …/… adresinde bulunan ticari işletmeye 01/11/2021-30/10/2022 tarihleri arasında Ulusal Tarifenin üzerinde bir bedel olan 78,00 kr/kWh üzerinden sabit bedelle elektrik enerjisi tedarik edileceği hususu üzerinde anlaşmaya varıldığı ve müvekkili tarafından 2.500,00 TL güvence bedeli ödendiğini, davalı … A.Ş.’nin 22.11.2021 tarihinde mail yoluyla sözleşmeyi tek taraflı ve haksız olarak feshettiğini, davacı müvekkiline iletilen mailde “Pandemi ile birlikte oluşan koşullar sonrasında enerji maliyetlerindeki olağanüstü artışlar nedeniyle EPDK tarafından belirlenen Ulusal Tarifeye göre tedarik hizmeti almanız daha avantajlı hale gelmiştir. … abone numaralı sayacınız kapsamında yapılan ikili anlaşma, sözleşmenin 5.3. maddesine göre sonlandırılmış olup, 1 Ocak tarihinden itibaren bölgenizde görevli tedarik şirketinden ve Ulusal Tarife birim fiyatı ile enerji tedarikine devam edebileceksiniz. Enerji maliyetleri Ulusal Tarifeye göre makul seviyeye geldiğinde yeniden indirimli fiyat sunmak üzere sizlere teklifimizi sunacağız.” denilerek iki fatura dönemi sonunda davacı müvekkili ile yapılan sözleşmenin tek taraflı olarak feshedildiğini, mailde dayanak gösterilen maddeye göre sözleşmenin derhal ve tazminatsız fesih hakkının ancak tarafların anlaşması sonucunda kullanılabileceğini, davalı şirketin davacı müvekkili ile herhangi bir şekilde anlaşma yoluna gitmeden sözleşmeyi tek taraflı, haksız ve kötü niyetli olarak feshettiğini, sözleşmenin 10.11. maddesi “Tarafların sözleşmeyi süresinden önce feshetmesi ve/veya feshine sebebiyet vermesi ve/veya sözleşmeye aykırı davranması ve/veya işbu madde kapsamında belirtilen sebeplerle sözleşmenin feshedilmesi / feshedilmiş sayılması hallerinde, cayma tarihi ya da fesih tarihi öncesi müşterinin son 12 aylık tüketim toplamı ile cayma tarihinde ya da fesih tarihinde uygulanan fiyat esas alınarak hesaplanan toplam tutarın %10’u tutarındaki bedel cezai şart olarak ödenir.” dendiğini, bu maddeye göre sözleşmeyi haksız olarak tek taraflı fesheden davalı tarafın davacıya cezai şart ödemesi gerektiğini, ancak herhangi bir cezai şart ödemesi yapılmadığını, yapılan haksız ve kötü niyetli fesih sonrası müvekkilinin cezai şart bedelinin çok üzerinde bir maddi zarara uğratıldığını, davacının uğramış olduğu maddi zararın davalı … tarafından tazmin edilmesi gerektiğini, davalı şirketin herhangi bir açıklama yapmaksızın, haklı bir nedene dayanmaksızın sözleşmeden dönerek kusurlu davrandığını, davacının İzmir … İcra Dairesi … E. sayılı dosya ile icra takibi başlatıltığını, borçlu … tarafından haksız olarak itiraz edilerek takibin durdurulduğunu, arabuluculuk görüşmelerinin de olumsuz sonuçlandığını, tüm bu nedenlerle davanın kabulü ile fazlaya, faize ilişkin hakları ve ıslah hakkı saklı kalmak kaydıyla itirazın şimdilik 1.000,00 TL’lik kısmının iptaline ve %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin karşı yan üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili cevap dilekçesi ile özetle; davacının öncelikle Ankara … İcra Müd. … E sayılı dosyadan icra takibi başlatmış olup taraflarınca yapılan yetki itirazı davacı tarafından kabul edildiğini ve bu defa davacının talebi doğrultusunda takibe İzmir … İcra Müdürlüğü … E sayılı dosya ile takibe devam edildiğini, taraflar arasında imzalanan sözleşmenin 17.7. Maddesinde İzmir Mahkeme ve İcra Müdürlüklerinin yetkili olacağının belirlendiğini, ayrıca müvekkili şirketin yerleşim yerinin … ili … ilçesinde olduğunu, dolayısıyla gerek yetki sözleşmesi gerekse HMK 6/1. Maddesi gereğince, dava yetkisiz mahkemede açılmış olan iş bu davaya bakmaya İzmir mahkemelerinin yetkili olduğunu, ayrıca itirazın iptali davasını bakmaya yetkili mahkemenin, takibin yapıldığı İzmir … İcra müdürlüğünün bulunduğu yargı çevresindeki mahkeme olan İzmir Mahkemeleri olup, bu yönden de davanın icra takibinin yapıldığı İzmir … Müdürlüğünün Bağlı olduğu yargı çevresi dışında açılmasının da usule aykırı olduğunu, bu nedenlerle yetkisiz mahkemede açılan davanın yetkisizlik sebebiyle usulden reddini talep ettiğini, yetki itirazları yerinde görülmemesi halinde davanın esastan reddine, esasa yönelik İtirazlarının kabul edilmemesi halinde davacının müterafik kusurlu olduğu dikkate alınarak (indirim yapılarak) karar verilmesine, haksız ve kötüniyetli icra takibi yapan davacı alacaklı aleyhine İcra İflas Kanunu 67 /2 maddesi kapsamında %20 den asagı olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama gideri ile arabuluculuk ve dava vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE :
Dava, kısmi itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davalı sigorta şirketi vekili süresi içerisinde sunmuş olduğu cevap dilekçesi ile yetki ilk itirazında bulunmuş, yetkili mahkemenin davalının adresinin bağlı bulunduğu İzmir Asliye Ticaret Mahkemesi olduğunu beyan etmiştir.
Davanın esasına girilmeden önce davalı yanın yetki ilk itirazı öncelikli olarak incelenmiştir.
6100 Sayılı HMK’nun 6/1 madde ve fıkrasında “Genel yetkili mahkeme, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir.” düzenlemesine yer verilmiştir.
Gerek HMK’da gerekse 6102 sayılı TTK’da itirazın iptali davalarında yetkili mahkemeye ilişkin özel bir düzenleme yer almamaktadır. Yetkili mahkemenin, 6100 sayılı HMK’nun 6 ve 10. maddeleri gereğince belirlenmesi gerekmektedir. 6100 Sayılı HMK’nun 6/1 madde ve fıkrasında “Genel yetkili mahkeme, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir.” düzenlemesine yer verilmiştir. Aynı Kanunun 10. maddesindeki düzenlemeye göre ise; sözleşmeden doğan davalar, sözleşmenin ifa edileceği yer mahkemesinde de açılabilir. Bu durumda dava, davalının yerleşim yerinde açılabileceği gibi, sözleşmenin ifa yerinde de açılabilir. TBK nın 89.maddesinde de “Borcun ifa yeri, tarafların açık veya örtülü iradelerine göre belirlenir. Aksine bir anlaşma yoksa, aşağıdaki hükümler uygulanır; 1. Para borçları, alacaklının ödeme zamanındaki yerleşim yerinde, 2. Parça borçları, sözleşmenin kurulduğu sırada borç konusunun bulunduğu yerde, 3. Bunların dışındaki bütün borçlar, doğumları sırasında borçlunun yerleşim yerinde, ifa edilir.” düzenlemesine yer verilmiştir. Dosya kapsamından davalının adresinin … Mahallesi … Cad. …Apt. No: … …/… olduğu, abonelik sözleşmesinde yetkiye ilişkin düzenleme olduğu, imzalanan sözleşmenin 17.7. Maddesinde anlaşmazlıkların çözümünde münhasıran İzmir Mahkeme ve İcra Müdürlüklerinin yetkili olacağının belirlendiğini tespit edilmiştir.
Taraflar arasında düzenlenen sözleşmede, doğabilecek her türlü ihtilaflın çözümünde İzmir Mahkemeleri ve İcra Dairelerinin yetkili kılındığı açık olup, davada kesin yetki halinin söz konusu olmadığı da gözetilerek, davalının süresinde yaptığı yetki itirazı nedeniyle, iş bu davaya bakma yetkisinin, yetki şartı da gözetilerek İzmir Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemelerine ait olduğu sonuç ve kanaatine varılarak Mahkememizin yetkisizliğine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Yetkiye ilişkin dava şartı noksanlığı bulunduğundan HMK’nın 114/1-ç ve 115/2. maddeleri uyarınca davanın usulden reddine,
2-Yasal sürede başvurulması halinde dosyanın yetkili İzmir Nöbetçi Asliye Ticaret mahkemesine gönderilmesine,
3-HMK’nun 331/2 madde gereğince süresi içerisinde müracaat yapıldığı takdirde yargılama giderlerine gönderilen mahkemece dikkate alınmasına,
4-Kararın kesinleşmesinden itibaren HMK’nun 20/1-son cümle gereği dosyanın iki haftalık süre içerisinde görevli ve yetkili mahkemeye gönderilmesinin istenilmemesi halinde DAVANIN AÇILMAMIŞ SAYILMASINA karar verilmesi için dosyanın yeniden ele alınmasına,
5-Kararın talep halinde taraflara tebliğine,
Dair, davacının yüzüne karşı, istinaf kanun yolu açık olmak üzere (kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle istinaf yoluna başvurulabileceği, istinaf incelemesinin Bölge Adliye Mahkemeleri İlgili Hukuk Dairesi tarafından yapılacağı) karar verildi.
12/10/2023

Katip Hakim
e-imzalı e-imzalı