Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/62 E. 2023/608 K. 23.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2023/62 Esas – 2023/608
T.C.
Ankara Batı
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA

ESAS NO : 2023/62 Esas
KARAR NO : 2023/608

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 18/01/2023
KARAR TARİHİ: 23/05/2023
K. YAZIM TARİHİ: 05/06/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı şirketin müvekkili şirket ile 29/06/2022 tarihinde Filo Araç Satış Sözleşmesi ve Müşteri Taahhütnamesi imzaladığını, bu sözleşmeye göre davalı yanın, satın aldığı özel indirimli aracı şirketleri faaliyetinde kullanmak üzere satın aldıklarını ve bu araçları yeni veya kullanılmış durumda üçüncü kişilere satmak suretiyle gelir etme veya özel indirimleri üçüncü kişilere kullandırma amacı olmadığını beyan ve taahhüt ettiğini, işbu sözleşme ve taahhütname kapsamında satın almış olduğu … model … markalı aracı müvekkili şirket ile aralarında yapılan sözleşmeye aykırı şekilde sattığının tespit edildiğini, Filo İndirimli Müşteri Taahhütnamesi 3. Paragrafında görüleceği üzere; satışa konu aracın tescilden itibaren 6 ayı geçmeden VE 10.000 km yol kat etmeden satılamayacağı, satılması durumunda ise EK-A’da bulunan cezai şartın 15 gün içerisinde ödeneceğinin taahhüt altına alındığını, davalı borçlunun imzalanan taahhütname içeriğine aykırı davranarak indirimli satışı yapılan aracı 10.000 km’yi doldurmamasına ve üzerinden 6 ay geçmemesine rağmen sattığını, yine aynı sözleşmede geçen bildirim yükümlülüğünü de yerine getirmediğini, satış hususunun müvekkili tarafından haricen öğrenildiğini, Müvekkili şirket tarafından davalıya, aralarında akdedilen sözleşme kapsamında sözleşmeye konu aracın satışının yapılmasından dolayı yapılan filo indirim tutarı olan 14.736,00 TL’sının davalı tarafın ödemesi için Sincan … Noterliğinden 07/11/2022 tarihinde ihtar çekildiğini ancak sonuç alınamadığını, bu nedenle davalı aleyhine Ankara Batı İcra Dairesi Müdürlüğü’nün … Esas numarasıyla ilamsız takip başlatıldığını, davalının süresi içinde yaptığı haksız itiraz sonucunda da takibin durdurulduğunu beyan ederek, davalı tarafından yapılan haksız itirazın iptali ile takibin devamına, alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı yanın iddialarının yasal dayanağı bulunmadığını, Müvekkili şirketin mobilya işi ile uğraştığını, aldığı aracın mobilya işinde kullanılmayan yani ticari saik ve amaç güdülmeyen bir araç olduğunu, müvekkilinin araç alım satım işiyle de uğraştığını, sözleşmenin tarafı olan müvekkilinin tüketici sıfatına haiz olup yapılan bu sözleşme ve işlemin bir tüketici işi olduğunu bu nedenle iş bu davaya bakmaya görevli mahkemenin tüketici mahkemesi olduğunu, sözleşmeyi kabul anlamına gelmemekle beraber yapılan sözleşmenin haksız şart içermekte olup sözleşmenin geçerliliğini kabul etmenin mümkün olmadığını, haksız şartın, tüketicilerle müzakere edilmeden sözleşmeye dâhil edilen ve tarafların sözleşmeden doğan hak ve yükümlülüklerinde dürüstlük kuralına aykırı düşecek biçimde tüketiciler aleyhine dengesizliğe neden olan sözleşme şartları olduğunu, haksız şart içeren iş bu sözleşmenin tüketici tarafından kabul edilmesinin mümkün olmadığını, kaldı ki davacı yanın taraflar arasında imzalanan iş bu sözleşmenin 29/06/2022 tarihli olduğunu beyan ettiğini, trafik tescil kayıtlarının celbi halinde görüleceği üzere söz konusu sözleşmenin araç teslimi esnasında ruhsat tescil işlemlerinden daha sonra araç teslim evraklarının arasına iliştirilerek araç teslim tutanağı olarak yanıltma saikiyle müvekkiline imzalatıldığını, araç satışının gerçekleştiğini, ödemelerin yapıldığını, araç satışı hususunda anlaşıldığını, bunun üzerine aracın müvekkili şirket adına tescil edildiğini, daha sonra ise aracın teslimi esnasında satış ve anlaşmadan sonra iş bu sözleşmenin ortaya koyulduğunu, satıştan sonra yapılan bu sözleşmenin geçerliliğini kabul etmediklerini, davacı yanın hem aracın satışından kar elde ettiğini, hemde kötü niyetli olarak müvekkili şirketin yapmış olduğu satıştan yeniden maddi menfaat elde etmeye çalıştığını beyan ederek, öncelikle davanın usulden reddine, aksi halde esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
Ankara Batı İcra Dairesinin … esas sayılı takip dosyası, tarafların ticaret sicil kayıtları, taraflar arasında akdedilen 29/06/2022 tarihli Filo Araç Satış Sözleşmesi ve Müşteri Taahhütnamesi, dava konusu araca ait trafik tescil bilgileri, tarafların ticari defter ve belgeleri, BA-BS formları ile tüm dosya kapsamı.
GEREKÇE :
Dava, araç satım sözleşmesinden kaynaklı taahhüdün yerine getirilmemesi nedeniyle cezai şart istemli başlatılan icra takibine yönelik itirazın iptali talebine ilişkindir.
Ankara Batı İcra Müdürlüğünün … E. sayılı takip dosyasının bir sureti dosya arasına alınmış, incelenmesinde; Davacı (alacaklı) şirket vekili tarafından davalı (borçlu) şirket aleyhine 08/12/2022 tarihli ödeme emri ile 14.736,00 TL asıl alacak, 98,11 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 14.834,11 TL alacağın tahsili amacıyla ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davalı borçluya 21/12/2022 tarihinde tebliğ edildiği, davalı vekilinin 20/12/2022 tarihli dilekçeyle itirazı üzerine icra takibinin durdurulduğu, eldeki davanın 18/01/2023 tarihinde yasal bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Davacı taraf, davalı ile aralarında imzaladıkları 29/06/2022 tarihli taahhütname uyarınca sözleşme şartına uyulmaması nedeni ile cezai şartı talep etmekte, davalı taraf ise taahhütnamedeki imzayı inkar etmemekle birlikte yanıltma saikiyle araç teslim evraklarının arasına söz konusu belgenin iliştirilerek imzalatıldığını savunmaktadır.
Söz konusu hüküm niteliği itibariyle cezai şart hükmündedir. Genel olarak 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 179-182. maddeleri arasında düzenlenmiş olan cezai şart (ceza koşulu), edimini gereği gibi ifa etmeyen borçlunun, sözleşme ile önceden kararlaştırılan bir edimi alacaklıya karşı yüklenmesidir.
Sözleşme hukukunun en temel prensiplerinden biri olan sözleşme serbestisi ilkesine göre taraflar, kural olarak diledikleri konuda, diledikleri şekilde ve diledikleri koşullarda sözleşme yapmakta özgürdür. Cezai şart da bu minvalde ele alınmakta olup, sözleşmenin tarafları hür iradeleri ile cezai şart tayin edebilecekleri ve bu cezai şarta asıl sözleşmenin içerisinde yer verebilecekleri gibi cezai şartı ayrı bir sözleşme şeklinde de tanzim edebilirler.
Somut olayımızda da tacir olan taraflar yukarıda hakim olan ilkeler doğrultusunda cezai şart belirlemişler, bu cezai şarta göre filo indirimi kapsamında satılan ticari aracın 6 ay geçmeden veya 10.000 km’yi geçmeden satılması durumunda filo indirimi olarak belirlenen 14.736,00 TL’yi cezai şart olarak belirlemiştir. Belirlenen miktar tacirin ekonomik mahvına sebep olamayacak bir miktar olmadığından mahkememizce uygun bulunmuştur.
Davalı taraf her ne kadar sözleşmenin geçersizliği konusunda savunmada bulunmuşsa da, tacir bir kimseden beklenen basiretli davranması ve ticari işletmesine araç alırken taahhütname ve sözleşme eklerini imzalamadan önce yeterli özen ve araştırmayı yapmasıdır. Bir başka deyişle tacir olan davalının basiretli davranması, sözleşmeler ve taahhütleri ile bağlı hareket etmesi kanundan doğan bir yükümlülüktür. Bu nedenle davalının bu savunmasına itibar edilmemiş, sözleşmeye bağlılık ilkesi gereği sözleşme konusunda bir ihtilaf bulunmaması gözetilerek belirlenen cezai şarta davacının hak kazanacağı, davalının cezai şart konusunda TTK 18.maddesi hükmü gözetilerek temerrüde düşürülmediği ve işlemiş faiz talebinin haksız olduğu sonuç ve kanaatiyle davanın kısmen kabulüne ve sözleşmeden kaynaklanan bir alacak olduğundan alacağın likit ve öngörülebilir olduğu anlaşılmakla icra inkar tazminatına hükmedilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ İLE ; Davalının, Ankara Batı İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasına yaptığı itirazın iptali ile takibin işlemiş faiz olmaksızın 14.736,00 TL üzerinden devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-14.736,00 TL üzerinden hesaplanacak %20 icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
3-Harçlar Kanunu gereği alınması gereken 1.006,61 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 179,90 TL harcın mahsubu ile bakiye 826,71 TL’nin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
Zorunlu arabuluculuk kapsamında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddesi gereği ödenecek ve Arabuluculuk AÜT’nin Birinci Kısmına göre taraf sayısı gözetilerek belirlenen 2.353,22 TL’nin, 2.337,65 TL sinin davalıdan, 15,57 TL sinin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
Davacı tarafından yatırılan 179,90 TL peşin harç, 179,90 TL başvuru harcı, 25,60 TL vekalet harcı olmak üzere toplam 385,40 TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından sarf edilen 36,75 TL yargılama giderinden davanın kabul ve red oranına göre takdir edilen 36,50 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına, artan gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince davanın kabul oranına göre takdir ve hesap edilen 9.200,00TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
6-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince davanın red oranına göre takdir ve hesap edilen 98,11 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, miktar itibariyle kesin olmak üzere karar verildi. 23/05/2023

Katip Hakim
e-imza e-imza