Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/589 E. 2023/1016 K. 05.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2023/589 Esas – 2023/1016
T.C.
Ankara Batı
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA

ESAS NO : 2023/589 Esas
KARAR NO : 2023/1016

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 31/05/2023
KARAR TARİHİ: 05/10/2023
K. YAZIM TARİHİ: 13/10/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA :
Davacı vekili mahkememize sunduğu dava dilekçesinde özetle ;Davalı … adına tescilli … plakalı aracın müvekkili sigorta şirketi nezdinde, 19.01.2020 – 19.01.2021 tarihleri arasında geçerli … numaralı KTK ZMMS Poliçesi ile sigortalı olduğunu, dava dışı sigortalı araç sürücüsü … sevk ve idaresindeki … plakalı sigortalı aracın 06.02.2020 tarihinde seyir halinde iken dava dışı yaya …’e çarpması sonucu ölümlü trafik kazası meydana geldiğini, … plakalı sigortalı araç sürücüsünün kaza sonrası durmayarak olay yerini terk ettiği yetkili polis memurlarınca hazırlanan Kaza Tespit Tutanağı ile sabit hale geldiğini, yetkili memurların görevleri içinde usulüne uygun olarak düzenledikleri kaza tespit tutanağının davaya konu kazanın ne şekilde vuku bulduğuna dair kesin delil teşkil ettiğini, sigortalı araç sürücüsünün sebebiyet verdiği ölümlü trafik kazası neticesinde …’in ölümü nedeniyle desteğinden yoksun kalanlara Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesinin 2021/1153 sayılı dosyası kapsamında devam eden yargılamada sulh olunarak 18.02.2022 tarihinde 440.000,00 TL ve 21.02.2022 tarihinde 67.500,01 TL (Kdv tevkifatı ve stopaj mahsubu ile) olmak üzere 507.500,01 TL ödeme yapıldığını, mülkiyeti davalı … adına tescilli … plakalı aracın sürücüsünün, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun, 47/d; 52/a-b; 74; 81/3; 84 ve Karayolları Trafik Kanunu Yönetmeliği 95 ve 101/a-b maddelerini ihlal etmekle asli kusurlu olduğu, kaza sonrası olay yerini terk ettiği hem Kaza Tespit Tutanağında hem Ankara Batı 11. Asliye Ticaret Mahkemesinde 2020/78 E. Sayılı ceza dosyası kapsamında alınan Bilirkişi ve Adli Tıp Kurulu raporları ile sabit olduğunu, asli ve tek kusurlu olduğu ve sigortalı araç sürücüsünün olay yerini terk ettiğinin görüldüğünü, söz konusu ödemeyi yapan müvekkili sigorta şirketinin mevzuat gereğince üçüncü kişilere yapmış olduğu tazminat ödemesini olay yerini terk eden sigortalısına rücu etme hakkına sahip olduğunu, haksız fiilden doğan zararlarda faiz sorumluluğunun başlangıç tarihinin her ne kadar haksız fiilin meydana geldiği tarih olsa da müvekkili sigorta şirketinin zararı ödemeyi yaptığı tarihlerde doğduğundan, icra takibinde ve iş bu itirazın iptali davasında ödeme tarihinden itibaren yasal faiz talep edildiğini, faiz türünün ise ticari faiz olacağını, tüm bu nedenlerle fazlaya ve munzam zarara ilişkin her türlü talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla, haklı davanın kabulü ile; davalının Ankara Batı İcra Müdürlüğü … Esas sayılı icra takibine haksız itirazının iptali ile dava dışı zarar gören 3. Kişiye ödenen 507.500,01 TL asıl alacak 14.365,94 TL işlemiş faizi olmak üzere toplamda 521.865,95 TL üzerinden takibin devamına, davalının % 20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı taraf davaya karşı cevap dilekçesi sunmamış, duruşmaya da katılmamıştır.
GEREKÇE :
Dava, davacı sigorta şirketi tarafından ödenen tazminatın ZMMS poliçesi kapsamında rücuen tazmini için açılan icra takibine itirazın iptaline istemine ilişkindir.
Göreve ilişkin kurallar, dava şartıdır. (HMK m.114/1-c) Mahkeme, dava şartlarının yerinde olup olmadığını yargılamanın her aşamasında gözetir. Bu nedenle somut uyuşmazlıkta mahkememizin görevli olup olmadığı hususu re’sen değerlendirilmiştir.
Asliye Ticaret Mahkemeleri’nin görev kapsamına giren ticari davaların neler olduğu 6102 sayılı TTK’nun 4. maddesinde belirlenmiştir.Buna göre:
a-TTK 4/1 maddesinde altı bent halinde sayılan hususlardan doğan davalar,
b-Özel kanun hükümleri gereği ticari sayılan davalar, (Kooperatifler Kanunu madde 99 gibi)
c-Her iki tarafında ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan davalar ticari dava sayılır ve Asliye Ticaret Mahkemesinin görev sahasına girer.
28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 3/1-(k) maddesinde, ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiler “tüketici”; 3/1-(1) maddesinde ise, mal veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekalet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemler “tüketici işlemi” olarak kabul edilmiş ve tüketici kanununun kapsamı esaslı şekilde genişletilmiştir.
Aynı Kanunun 73/1. Maddesinde “tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda” tüketici mahkemelerinin görevli olduğu belirtilirken; 83/2. Maddesinde de “taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olması, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu Kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemez” hükmüne yer verilmiştir.
Somut olayda her ne kadar davacı tarafça sigortalı aracın poliçede cinsi kamyonet olarak gösterildiğinden davanın ticaret mahkemesinde açıldığı ileri sürülmüş ise de, trafik kaydına göre kullanım amacı hususi-yük nakli olup, davalının bu araçla ticaret yaptığı, tacir olduğu da iddia ve ispat olunmadığından, dolayısıyla davalı taraf tüketici sıfatını taşıdığından, ticaret mahkemesi davada görevli değildir. Dava tarihi itibariyle yürürlüğe girmiş olan 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunun 3, 73/1 ve 83/2 maddeleri uyarınca sigorta sözleşmelerinden kaynaklanan davalara bakma görevi Tüketici Mahkemelerine aittir.Davanın Tüketici Mahkemesi tarafından çözümlenmesi gerektiğinden HMK’nun 114/1-c ve 115. maddelerine göre davanın usulden reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Göreve ilişkin dava şartı noksanlığı bulunduğundan HMK’nın 114/1-c ve 115/2. maddeleri uyarınca davanın usulden reddine,
2-Yasal sürede başvurulması halinde dosyanın görevli Ankara Batı Nöbetçi Tüketici Mahkemesine gönderilmesine,
3-HMK’nun 331/2 madde gereğince süresi içerisinde müracaat yapıldığı takdirde yargılama giderlerine gönderilen mahkemece dikkate alınmasına,
4-Kararın kesinleşmesinden itibaren HMK’nun 20/1-son cümle gereği dosyanın iki haftalık süre içerisinde görevli ve yetkili mahkemeye gönderilmesinin istenilmemesi halinde DAVANIN AÇILMAMIŞ SAYILMASINA karar verilmesi için dosyanın yeniden ele alınmasına,
5-Kararın talep haminde taraflara tebliğine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, istinaf kanun yolu açık olmak üzere (kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle istinaf yoluna başvurulabileceği, istinaf incelemesinin Bölge Adliye Mahkemeleri İlgili Hukuk Dairesi tarafından yapılacağı) karar verildi. 05/10/2023

Katip Hakim
e-imzalı e-imzalı