Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/587 E. 2023/980 K. 28.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2023/587 Esas – 2023/980
T.C.
ANKARA BATI
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA

ESAS NO : 2023/587 Esas
KARAR NO : 2023/980

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 17/05/2023
KARAR TARİHİ: 28/09/2023
K.YAZIM TARİHİ: 09/10/2023

Yukarıda tarafları yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili; davalının Ankara Batı İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası ile yaptıkları 2.228,29TL takip çıkışlı icra takibine davalının yaptığı itiraz ettiğini, her ne kadar borçlu, itiraz dilekçesinin içeriğinde borcunun tamamına, işlemiş faize ve takip ferilerine birlikte itiraz etmişse de, itirazını destekler nitelikte icra dosyasına herhangi bir belge ibraz etmemiştir. Dolayısıyla davalı-borçlunun itirazı hukuki dayanaktan yoksun olup; haksız ve mesnetsiz olduğunu, davalı-borçlu tarafından yapılan itiraz icra takibini sürüncemede bırakmak sonucuna matuf olduğu kanaatinde olduklarını, bu nedenle yapılan itiraz haksız ve kötüniyetli olduğundan % 20 icra-inkâr tazminatına mahkûm edilmesini talep ediyoruz.Ankara Batı İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası ile yaptığımız 2.228,29TL takip çıkışlı icra takibine davalının yaptığı itirazın iptaline, takibin devamına, davalının kötüniyetle itiraz etmiş olduğundan % 20 icra inkâr tazminatına mahkûmiyetine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı; açılan davayı kabul etmediğini, haksız davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
Ankara Batı İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyası ile tüm dosya kapsamı.
GEREKÇE :
Dava; davalı tarafça bankaya ibraz edilen çekin sahte olduğu iddiasına dayalı davalıya ödenen çek sorumluluk tutarının tahsili için başlatılan ilamsız icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davacı alacaklı bankaya ibraz edilen çekin sahte olduğu iddiasına dayalı olarak davalıdan alacaklı olduğu iddiasıyla ilamsız icra takibi başlatmış olup; ödeme emri davalı borçluya 11.07.2020 tarihinde tebliğ edilmiştir. Davalı borçlu 7 günlük yasal süresi içinde 11.07.2020 tarihinde ödeme emrine itiraz ettiğinden takibin durdurulmasına karar verilmiştir. İtirazın alacaklıya tebliğine ilişkin dosya kapsamında mazbata bulunmadığından işbu davanın hak düşürücü yasal süresi içerisinde açıldığı kabul edilerek işin esasına girilerek inceleme yapılmıştır.
Uyuşmazlık, sahte olduğu tespit edilen çek sebebiyle davacı banka tarafından ödenen çek sorumluluk tutarının sebepsiz zenginleşme kapsamında davalıdan tahsilinin gerekip gerekmediği hususundadır.
Dava konusu çek incelendiğinde; … Şubesine ait … seri numaralı çekin keşidecisinin … Tic. Ltd. Şti. olduğu, lehtarın … Şti. olduğu, çek tutarının 65.000,00TL olduğu, keşide tarihinin 20/01/2020 tarihi olduğu, çekin önce …’ya ciro edildiği, ardından …’ya ciro edildiği, yetkili son hamilin … olduğu tespit edilmiştir.
Davalının çekin hamili olduğu, çeki ciro yoluyla iktisap ettiği, bankaya giderek çeki bankaya ibraz ettiği, davalının dosya kapsamındaki anlatımları ile kolluk aşamasında ifadesi alınan şikayetçi banka personeli …’in 03/02/2020 tarihli ifadelerinin örtüştüğü, davacı banka personelinin çekin ilk ibraz anında ödemesini gerçekleştirmediği, çekin verildiği banka şubesinden teyit alındığı, çekin kontrol edilerek alınması talimatının alındığı, çek üzerinde kontroller yapıldıktan sonra çek sorumluluk tutarının ödendiği, ödemeden sonra ikinci kez çekin ibraz edildiği ve ilk çekin sahte olduğunun tespit edildiği dosya kapsamından anlaşılmıştır.
Davacı banka tacir olup basiretli davranma yükümlülüğü vardır. Aynı zamanda titiz ve özenli işlem yapma yükümlülüğü bulunmaktadır.
Çeki elinde bulunduran hamilin, çeki kötü niyetle veya ağır kusurla iktisap etmiş olmadıkça geri vermekle yükümlü olmayacağını öngören TTK’nın 792. maddesi karşısında, hamil çekin sahte ve tahrif edilmiş olduğunu biliyor veya söz gelimi çek üzerinde bu eylemlerin varlığı belli olan hallerde bilmesi gerektiği kabul edilebiliyor ise bankanın bu kişiye rücu hakkının tanınabileceği, başka bir anlatımla, hamil kötüniyetli ise, bankanın, bu paranın kendisine geri verilmesini hamilden isteyeceği, iyiniyetli hamile ise hataen ödeme sebebiyle başvurma imkanının olmadığı, sahte veya tahrif edilmiş çeki ödeyerek zarara uğrayan bankanın ancak bu fiilin failinden zararının tazminini isteyebileceği(Yargıtay 11. HD. 2012/17465 E. 2013/15363 K.), davacı tarafça dosyaya sunulan delillerden davalının çeki kötüniyetle veya ağır kusurla iktisap ettiği hususunun davacı banka tarafından ispatlanamadığı, davalının çeki cirantadan ciro aldığı, basiretli bir tacir olan davacı bankanın yaptığı kontrollere rağmen çekin sahte olduğunu anlayamaması karşısında davalının çekin sahte olduğunu anlamasının veya bilmesinin beklenemeyeceği, bu suretle davalının iyiniyetli hamil olduğu, aksinin ise ispatlanamadığı, davacı tarafça açıkça yemin deliline de başvurulmadığı, davacı bankanın yeterli istihbari araştırma yapmadığından TTK 18/2 gereği basiretli bir tacir gibi davranma yükümlülüğünü yerine getirmediği değerlendirilmiştir.
Sebepsiz zenginleşme kanundan doğan borçlardan olup, Borçlar Kanunu’nun 77.-87. maddeleri arasında düzenlenmiştir. Sebepsiz zenginleşmeden doğan borç ilişkisinde haklı bir sebep olmaksızın başka bir şahıs aleyhine zenginleşen kimsenin malvarlığında meydana gelen artışın (zenginleşmenin) aynen veya nakden iadesi söz konusudur. O halde sebepsiz zenginleşmenin koşulu haklı bir sebep olmaksızın bir kimsenin diğeri aleyhine zenginleşmesidir. Somut olayda, davalının yapmış olduğu ticari ilişkiye istinaden çeki geçerli bir ciro ile cirantadan elde ettiğinden haklı bir sebebe dayanarak elde etmiştir. O halde sebepsiz zenginleşmenin koşullarının somut olay bakımından oluştuğunu söyleyemeyiz.
Tüm bu sebeplerle davacının hamilden rücu hakkı bulunmadığı anlaşıldığından davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-DAVANIN REDDİNE,
2-Alınması gereken 269,85TL karar ve ilam harcından peşin alınan 80,70TL harcın mahsubu ile bakiye 189,15TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
Zorunlu arabuluculuk kapsamında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddesi gereği ödenecek ve Arabuluculuk AÜT’nin Birinci Kısmına göre taraf sayısı gözetilerek belirlenen 1.295,58TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından sarf edilen yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair, davacı vekili ile davalı …’nın yüzüne karşı, miktar itibariyle KESİN olmak üzere karar verildi.28/09/2023

Katip Hakim
e-imzalı e-imzalı