Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/530 E. 2023/948 K. 21.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2023/530 Esas – 2023/948
T.C.
Ankara Batı
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA

ESAS NO : 2023/530 Esas
KARAR NO : 2023/948

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 18/05/2023
KARAR TARİHİ: 21/09/2023
K. YAZIM TARİHİ: 25/09/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin kurulduğu 1992 yılından bu yana elektrik, ulaşım, yazılım teknolojileri vb. alanlarda faaliyet gösterdiğini ve ilk günden beri müşterilerine kaliteli, yüksek teknolojili ürünler tasarlayıp sunduğunu, Davalı …’in, müvekkili şirket bünyesinde 04.05.2015-24.01.2023 tarihleri arasında Ürün Geliştirme ve Test Mühendisi pozisyonunda çalıştığını ve iş sözleşmesinin davalı tarafından sona erdirildiğini, Davalının işten ayrılmasının akabinde …’da kurulu bulunan ve müvekkili şirketle aynı sektörde faaliyet gösteren başka bir şirkette çalışmaya başladığını, taraflar arasında imzalanan iş sözleşmesinin 10/c maddesi gereğince rekabet yasağı sözleşmesi imzalandığını ve davalının iş sözleşmesi sonra erdikten sonra çalışması durumunda ihlal kapsamında değerlendirilecek olan şirketlerin gösterildiğini, Davalının çalışmaya başladığı “… Şirketi,” nin de bu şirketler arasında yer aldığını, bu durumun Rekabet Yasağı’nın açıkça ihlali niteliğinde olduğunu, davalının müvekkili şirket nezdindeki iş sözleşmesinin sona erdiği tarihi takip eden 2 yıllık süre dolmadan … ilinde ve müvekkili şirket ile aynı sektörde faaliyet gösteren ve yasak kapsamında sayılan bir şirkette çalışmaya başlaması nedeniyle cezai şart ödeme koşulunun gerçekleştiğini beyan ederek, fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1.000,00 TL cezai şart bedelinin temerrüd tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Huzurda ki davanın işçi ve işveren arasında akdedilmiş olan iş sözleşmesinden kaynaklı rekabet yasağına bağlanan ceza-i şarta ilişkin olduğunu, Yargıtayın emsal kararları ve TTK’nun 5. Maddesinde yapılan değişiklik ile eklenen “aksine hüküm bulunmadıkça” ibaresi göz önünde bulundurulduğunda, işçi işveren arasındaki haksız rekabet uyuşmazlıklarının İş Mahkemesinde görülmesi gerektiğini beyan ederek davanın öncelikle usulden, mahkeme aksi kanaatte ise esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE :
Dava, iş sözleşmesi nedeniyle rekabet yasağına aykırılıktan cezai şart talebine ilişkindir.
Davacı, davalının davacı şirkette Ürün Geliştirme ve Test Mühendisi olarak çalıştığını, kendi isteği ile işten ayrıldığını, iş sözleşmesine konu rekabet yasağına aykırı davrandığını belirterek cezai şart talebinde bulunmuştur. Davalı yan ise, davanın rekabet yasağının ihlalinden doğduğu ileri sürülen cezai şart alacağının tahsili istemine yönelik olduğunu, iş bu davanın görülme yerinin iş mahkemesi olduğunu savunmuştur.
Davalı işçinin davacı şirketten ayrıldığı, taraflar arasında düzenlenen 01.01.2022 tarihli iş sözleşmesinin 10/c. Maddesine göre; “Rekabet Yasağı” başlığı altında rekabet yasağının kapsamı belirtilmiştir. Buna göre maddede sayılan 15 şirketten herhangi biri ile iş sözleşmesi ve/veya herhangi bir bir sözleşme ile çalışamama şeklinde düzenleme yapıldığı anlaşılmaktadır. Resmi kayıtlarda taraflar arasında işçi işveren ilişkisi bulunduğundan, iş sözleşmesinin nitelendirilmesinin ve taraflar arasındaki rekabet yasağına dair maddelerin işçi-işveren ilişkisi içinde tartışılması gerektiği anlaşılmıştır.
Davanın yasal dayanağı 6098 sayılı TBK’nın 444-447.maddeleri arasında yer almaktadır.
Yargıtay 9.Hukuk Dairesinin 21.12.2021 tarih ve 2021/11745 esas, 2021/16748 karar sayılı kararı şu şekildedir;
”Türk Borçlar Kanunu’nun rekabet yasağının sona ermesini düzenleyen 447.maddesinde iş sözleşmesinin işveren tarafından haksız olarak ya da işçi tarafından haklı nedenle feshedilmiş olması halinde rekabet yasağının sona ereceği düzenlenmiş olup, haklı fesih müessesesinin iş hukuku ilkeleri çerçevesinde ticaret mahkemesince değerlendirilmesinin güçlüğü ortadadır.
Uyuşmazlığın kaynağı iş sözleşmesi olduğundan Türk Borçlar Kanununun 444 ve devamı maddelerine dayalı olarak İş Kanunu kapsamında işçi sayılan kişinin, rekabet yasağı sözleşmesinin ihlali nedeniyle açılan cezai şartın tahsiline ilişkin davalarda iş mahkemeleri görevlidir. Dairemizin önceki kararlarında işçinin iş sözleşmesi sona erdikten sonrası dönem bakımından rekabet yasağına ilişkin olarak cezai şart ve tazminat davaları bakımından ticari dava olduğu belirtilmiş ise de; konunun yeniden değerlendirilmesi gerektiği anlaşılmakla, yukarıda belirtilen açıklamalar uyarınca görevli mahkemenin iş mahkemesi olduğu belirlendiğinden bu karardan dönülmesi gerektiği anlaşılmıştır.” (Yargıtay 9.HD 2021/10474 esas, 2021/15964 karar, 2021/10473 esas, 2021/15963 karar, 2021/10135 esas, 2021/15961 karar, 2021/10136 esas,2021/15962 karar, 2021/10134 esas, 2021/15960 karar, 2021/10133 esas, 2021/15959 karar, 2021/3076 esas, 2021/9789 karar sayılı ilamları ile Ankara BAM 30.HD’nin güncel 2023/1077 esas, 2023/2300 karar sayılı ilamı da aynı doğrultudadır.)
12/10/2017 tarihli 7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu’ nun 5/1-a maddesine göre: ” 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun İkinci Kısmının Altıncı Bölümünde düzenlenen hizmet sözleşmelerine tabi işçiler ile işveren veya işveren vekilleri arasında, iş ilişkisi nedeniyle sözleşmeden veya kanundan doğan her türlü hukuk uyuşmazlıklarına iş mahkemelerinde bakılır. 7036 sayılı yasa 6102 sayılı TTK’ dan sonra yürürlüğe girdiğinden ve TTK’nın 4/1-c maddesindeki düzenlemeyi değiştirdiğinden, iş akdinin sona ermesinden sonra oluşacak rekabet yasağına ilişkin davalarda da iş mahkemeleri görevli olduğundan yukarıda belirtilen güncel Yargıtay kararları da gözetilerek göreve ilişkin dava şartı noksanlığı nedeniyle davanın usulden reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Göreve ilişkin dava şartı noksanlığı bulunduğundan 6100 Sayılı HMK’nun 114/1-c ve 115/2. maddeleri uyarınca davanın usulden reddine,
2-Karar kesinleştiğinde ve yasal sürede başvurulması halinde dosyanın görevli Ankara Batı Nöbetçi İş Mahkemesine gönderilmesine,
3-6100 Sayılı HMK’nun 331/2 madde gereğince süresi içerisinde müracaat yapıldığı takdirde yargılama giderlerine gönderilen mahkemece dikkate alınmasına,
4-Kararın kesinleşmesinden itibaren 6100 Sayılı HMK’nun 20/1-son cümle gereği dosyanın iki haftalık süre içerisinde görevli ve yetkili mahkemeye gönderilmesinin istenilmemesi halinde DAVANIN AÇILMAMIŞ SAYILMASINA karar verilmesi için dosyanın yeniden ele alınmasına,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.21/09/2023

Katip Hakim
e-imza e-imza