Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/529 E. 2023/963 K. 26.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2023/529 Esas – 2023/963
T.C.
ANKARA BATI
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA

ESAS NO : 2023/529 Esas
KARAR NO : 2023/963

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

DAVA : Tazminat (Sigorta Ödemesine Dayanan Rücuen)
DAVA TARİHİ : 18/05/2023
KARAR TARİHİ: 26/09/2023
K.YAZIM TARİHİ: 09/10/2023

Yukarıda tarafları yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili; müvekkili şirketçe dava dışı … Şti adına Yurtiçi Taşıyıcı Mali Mesuliyet Sigorta Poliçesi tanzim edildiğini, 11/06/2021 tarihinde sürücü …’in idaresindeki …- … plakalı tıra … A.Ş. adlı firmanın …’deki adresinden yüklenerek … A.Ş. adlı alıcı firmanın …/… adresindeki tesisine, sigortalı ana nakliyeci firma sorumluluğunda sevk edildiğini, yapılan taşıma esnasında 11/06/2021 günü saat 06:40 sıralarında … karayolu 17. Km sinde, nakliye aracının yoldan çıkıp sağ yanı üzerine devrilmesi sonucu tek taraflı ve maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, mevcut kaza sebebiyle toplam 6.127,80-USD tazminat miktarı 26/10/2021 tarihinde müvekkili şirket tarafından ödendiğini, meydana gelen kaza davalının %100 kusuru neticesinde oluşmuş olup davalının zarardan sorumlu olduğunu, Poliçe Genel Şartları ve özellikle Türk Ticaret Kanunu’nun 1472. maddesi uyarınca müvekkili şirketin, ödediği tazminattan dolayı sigortalısına halef olarak, bu hasara sebep olan kişiye ve zarardan kanunen sorumlu bulunanlara rücu etmek hakkının bulunduğunu beyan ederek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla; şimdilik 6.127,80-USD’nin 26/10/2021 ödeme tarihinden itibaren, fiili ödeme tarihindeki döviz kuru üzerinden USD alacak için işleyecek bankalarca fiilen uygulanan azami faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili; zaman aşımı itirazında bulunduklarını belirterek, davacı tarafın müvekkilinden TTK 1472.madde çerçevesinde rücu talebinde bulunmakta ise de, meydana gelen kaza olayında rücu şartlarının oluşmadığını, davacının da, dava dilekçesinde beyan ettiği üzere, davacı tarafın sigorta poliçesinin dava dışı … Şti. ile yapıldığını, yapılan sigorta mali mesuliyet sigortası olması ve alt taşıyıcılara ait araçları da kapsar şekilde mali mesuliyet sigortası yaptırdığı dikkate alındığından müvekkilinden talepte bulunulmasının mümkün olmadığını, dava dışı … Şti. anlaşma yaptığı … A.Ş.nin malını müvekkiline ait araçla taşıtmakta olduğunu, bu sebeple sigorta poliçesinin müvekkilini de kapsadığını, TTK’nın 897 ve 1454. madde birlikte değerlendirildiğinde, taşıyıcı olan dava dışı … Şti’nin yapmış olduğu sigorta poliçesinin müvekkili davalıyı da kapsadığından, bu sözleşmenin başkası lehine sigorta sözleşmesi olarak değerlendirilmesi gerektiğini ve … Şti yaptığı sigorta sebebi ile davacının ödemiş olduğu tazminatı da müvekkilinden rücu isteminin kanun gereğince kabulü mümkün olmadığını, kazadan sonra, … Şti müvekkiline sigorta şirketinden zararın büyük bölümünün karşılandığını ve eksik kalan sigorta tarafından karşılanmayan 21.555,15TL’nin ödenmesini talep ettiğini, bu konuda tarafların sözleşme yaptıklarını ve müvekkili davalının da fatura karşılığında 21.555,15TL’yi … Şti.ye ödemede bulunduğunu, müvekkili ile davacı arasında yapılan biz sözleşme olmaması sebebi ile de davacının, davasında davalıdan yabancı para üzerinden alacak talep etmesi mümkün olmadığını beyan ederek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
Sigorta poliçesi, hasar dosyası, trafik tescil kayıtları, ödeme belgeleri ile tüm dosya kapsamı.
GEREKÇE :
Dava, davacının taşıma sigorta poliçesi kapsamında sigortalısına ödediği tazminatın zarar sorumlularından rücuen tahsili talebine ilişkindir.
Davacı yan, dava dışı … Şti. ile arasında Yurtiçi Taşıyıcı Mali Mesuliyet Sigorta Poliçesi tanzim edildiğini, 11/06/2021 tarihinde davalı sürücü …in idaresindeki …- … plakalı tıra … A.Ş. adlı firmanın …’deki adresinden yüklenerek … A.Ş. adlı alıcı firmanın …/… adresindeki tesisine, sigortalı ana nakliyeci firma sorumluluğunda sevk edildiğini, yapılan taşıma esnasında 11/06/2021 günü saat 06:40 sıralarında … karayolu 17. kilometresinde, nakliye aracının yoldan çıkıp sağ yanı üzerine devrilmesi sonucu tek taraflı ve maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, davacı yanın kaza sebebiyle oluşan zararın tazmini için dava dışı sigortalıya toplam 6.127,80-USD tazminat ödediğini, meydana gelen kazada davalının %100 kusurlu olduğunu iddia ederek ödenen tutarın davalıdan rücuen tazminini talep etmiştir.
Davalı yan ise süresi içerisinde sunmuş olduğu cevap dilekçesiyle zamanaşımı definde bulunmuştur. Davalının zamanaşımı defi olduğu görülmekle öncelikle bu defi değerlendirilmiştir.
Yük ve yolcu taşımacılığına ilişkin hükümler TTK’nın 850 ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir. Somut olaydaki taşıma Yurtiçi Taşıyıcı Mali Mesuliyet Sigorta Poliçesi ile sigortalı bulunan emtianın …’den – …/…’e yapılacak olan taşımaya ilişkin olup, TTK’nın taşımaya ilişkin 850 ve devamı maddelerinin uygulanacağı tartışmasızdır.
TTK’nın 855.maddesinde; “(1) Bu Kitap hükümlerine tabi taşımalarda, yolcunun bir kaza sonucu ölmesi veya bedensel bütünlüğü zedeleyen bir zarara uğraması hâlinde istem hakları on yılda; diğer zararlarda ise bir yılda zaman aşımına uğrar.
(2) Bu süre, eşya taşımasında, eşyanın gönderilene teslimi; yolcu taşımasında, yolcunun varma yerine ulaşma tarihinden başlar. Eşya tamamen zayi olmuş veya yolcu gideceği yere ulaşamamış ise, zaman aşımı süresi, eşyanın teslimi ve yolcunun ulaşması gereken tarihten itibaren işlemeye başlar.
(3) Rücu haklarına ilişkin zaman aşımı, rücu alacaklısının, zararı ve rücu borçlusunu öğrendiği tarihten itibaren, üç ay içinde zarar hakkında rücu borçlusuna bildirimde bulunmuş olması şartıyla; rücu alacaklısına karşı mahkeme kararının kesinleştiği günden, kesinleşmiş mahkeme kararı bulunmayan hâllerde ise, rücu alacaklısının borcu ifa ettiği tarihten itibaren işlemeye başlar.” düzenlemesi bulunmaktadır.
17/01/1972 gün 1970/2 Esas 1972/1 Karar sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararına göre, sigorta tazminatını ödeyen sigortacının zarara sebebiyet veren aleyhinde açtığı davada zamanaşımı, sigorta ettirenin aynı şahıs aleyhinde açabileceği davanın zamanaşımına tabidir ve aynı tarihte başlar. 6102 sayılı TTK 855/3. maddesi taşıyıcının bir diğer taşıyıcıya rücu etmesi ile ilgili olup sigorta şirketinin açtığı rücu davasına uygulanmaz. Yani, 6102 sayılı TTK 1472. maddesi gereğince yasal halefiyet hakkına sahip olan davacı, selefi bulunduğu kişi davayı hangi zamanaşımı süresi içinde açması gerekiyorsa davayı o süre içinde açması gerekir. Bu durumda, TTK 855/2. maddesi gereğince eşyanın teslim tarihinden, eşya tamamen zayi olmuş ise eşyanın teslimi gereken tarihten itibaren 1 yıllık zamanaşımı süresi bulunmaktadır(Yargıtay 11. HD. 2016/7575 E. 2017/5615 K.).
Tüm bu açıklamalara göre, somut uyuşmazlık bakımından uygulanacak zamanaşımı süresi bir yıllık zaman aşımı süresidir. Bu süre, eşya taşımasında eşyanın gönderilene teslimi, eşya zayi olmuş ise eşyanın ulaşması gereken tarihten başlar.
Somut olaya konu hasar 11/06/2021 tarihinde meydana gelmiş, davacı sigortalıya ödemeyi 26/10/2021 ve 14/12/2021 tarihlerinde yapmıştır. Arabuluculuğa başvuru tarihi 25/01/2022 ve son bulduğu tarih 10/02/2022’dir. İşbu davanın ise 18/05/2023 tarihinde açıldığı tespit edilmiştir. Taşıma sözleşmesinde eşyanın taşıma süresi 12:15 olarak gösterilmiştir. Yani eşyanın aynı gün teslimi gerekmektedir. Eşyanın tamamının zayi olduğu dikkate alındığında teslimi gereken 11/06/2021 tarihinden itibaren 1 yıl içinde yani en son 11/06/2022 tarihinde işbu rücu davasının açılması gerekmektedir. Dosya kapsamında TBK’nın 154. maddesinde düzenlenen zaman aşımının kesilmesi nedenleri bulunduğu iddia ve ispat edilmemiştir. Arabuluculuğa başvurulması zamanaşımını durduran sebeplerden olup son tutanak tarihi itibariyle zamanaşımı süresi kaldığı yerden işlemeye devam edecektir. Davada, davalının taşıyan sıfatına dayanılarak talepte bulunulduğuna göre TTK’nın 855. Maddesinin 1. Fıkrasında düzenlenen 1 yıllık zaman aşımı süresinin uygulanması gerekmektedir. Trafik kazasının, sürücünün aracı yol ve trafik şartlarına uygun şekilde sevk ve idare etmemesinden kaynaklanması ve sürücünün tam kusurlu olması TTK’nın 855/5.maddesinde düzenlenen kasıt veya pervasızca davranış olarak değerlendirilemeyeceğinden, somut olayda üç yıllık zaman aşımının da uygulanamayacağı değerlendirilmiştir. Bu kapsamda davanın zamanaşımı süresi dolduktan sonra açıldığı, davalının zamanaşımı definin yerinde olduğu sonuç ve kanaatiyle davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın zaman aşımı nedeniyle REDDİNE,
2-Alınması gereken 269,85TL karar ve ilam harcının peşin alınan 2.067,67TL harçtan mahsubu ile artan 1.797,82TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Zorunlu arabuluculuk kapsamında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddesi gereği ödenecek ve Arabuluculuk AÜT nin Birinci Kısmına göre taraf sayısı gözetilerek belirlenen 1.560,00TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından sarf edilen yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
4-Davalının kendisini vekil ile temsil ettiği görülmekle karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 17.900,00TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.26/09/2023

Katip Hakim
e-imzalı e-imzalı