Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/512 E. 2023/596 K. 18.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2023/512 Esas – 2023/596
T.C.
Ankara Batı
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2023/512
KARAR NO : 2023/596

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

DAVACI :
DAVALI :

DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 15/05/2023
KARAR TARİHİ: 18/05/2023
KARAR YAZIM TARİHİ: 25/05/2023

Yukarıda tarafları yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili mahkememize sunduğu dava dilekçesinde özetle; Yaptıkları kusurlu hareketlerle, Genel Kurul Kararına aykırı davranarak, gerekli Yönetim Kurulu kararlarını almayıp hukuksuz işlemlerini örtme yoluna giderek üçüncü şahıslara da menfaat sağlamak suretiyle bu keyfi ve kanunsuz uygulamalar sonucunda mağdur edildiğini, dönemin Kooperatif Yönetim Kurulunun da kooperatif tüzel kişiliğiyle birlikte şahsen, müteselsilen ve müştereken mağduriyetimde açık bir kusuru bulunduğunu belirterek, uğramış olduğu zararların tahsilini talep etmiştir.
Dava, davacının uğramış olduğu zararların tahsili istemine ilişkindir.
Bir sübjektif hakkın sahibinin ve o hakka uymakla yükümlü kişinin kimler olduğu, eş söyleyişle bir davada davacı ve davalı sıfatının kimlere ait olduğu tamamen maddi hukuka göre belirlenir. Dolayısıyla, bir sübjektif hakka ilişkin davada davacı olma sıfatı o hakkın sahibine (aktif husumet) ait olup, bir sübjektif hak kendisinden istenebilecek olan kişi o hakka uymakla yükümlü olan kişidir (pasif husumet). Taraf sıfatının (husumetin) usul hukukunu ilgilendiren yönü ise, taraflardan birinin taraf sıfatına sahip olmaması durumunda mahkemece dava konusu hakkın esasına ilişkin inceleme yapılıp karar verilememesi ve davanın sıfat (husumet) yokluğundan reddi yönünde verilen kararın, şüphesiz o davada taraf olarak gösterilmiş bulunan kişiler arasında kesin hüküm teşkil etmesidir.
Bir kimsenin davacı veya davalı sıfatına sahip olup olmadığı tıpkı hakkın mevcut olup olmadığının tayininde olduğu gibi maddi hukuka göre belirlenir. (15.H.D. 2016/5078 Esas, 2018/227 Karar) Taraf sıfatının bu anlamda önemli özelliği ise def’i değil itiraz niteliğinde
e-imza e-imza e-imza e-imza

olması Taraf sıfatı (husumet) ve sıfat yokluğu, davada taraf olarak görünen kişiler arasında dava konusu hakkın doğumuna engel olan bir itiraz niteliğinde olup, HMK. Madde 116’da yer alan ilk itirazlardan olmadığından, 6100 sayılı HMK’nun 114. maddesi uyarınca, aktif husumet ehliyeti dava şartı olup, aynı Kanunun 115. maddesi uyarınca, dava şartı noksanlığını taraflar her zaman ileri sürebilecekleri gibi, mahkemelerin de yargılamanın her aşamasında dava şartlarının mevcut olup olmadığını araştırması gerekir.
Somut olayda, davacı uğramış olduğu zararın kooperatifin tüzel kişiliği ve kooperatif yönetim kurulu üyelerinden tahsili istemiş ise de; dava dilekçesinde davalı olarak kooperatif yönetim kurulu üyelerini göstermediği, kooperatifi davalı olarak gösterdiği, söz konusu davanın hasımının davanın mahiyeti gereği kooperatif yönetim kurulu üyeleri olması gerektiği, dolayısıyla, kooperatif yönetim kurulu üyelerinin sorumluluğundan kaynaklanan davalarda husumetin zararın oluştuğu tarihteki kooperatif yönetim kurulu üyelerine yöneltilmesi gerektiği, bu itibarla açılan davanın usulüne uygun açılmış bir dava olmadığı anlaşıldığından, davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilerek aşağıda belirtilen şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle REDDİNE,
2-Harçlar Kanununun gereği alınması gereken 179,90TL karar ve ilam harcının, peşin alınan 256,17TL harçtan mahsubu ile bakiye 76,27TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Zorunlu arabuluculuk kapsamında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddesi gereği ödenecek ve Arabuluculuk AÜT’nin Birinci Kısmına göre taraf sayısı gözetilerek belirlenen 3.120,00 TL’nin davcıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafından sarf edilen yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.18/05/2023

Başkan Üye Üye Katip
e-imza e-imza e-imza e-imza