Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/487 E. 2023/1262 K. 30.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2023/487 Esas – 2023/1262
T.C.
ANKARA BATI
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA

ESAS NO : 2023/487 Esas
KARAR NO : 2023/1262

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

DAVA : İtirazın İptali (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 11/05/2023
KARAR TARİHİ: 30/11/2023
K.YAZIM TARİHİ: 29/12/2023

Yukarıda tarafları yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili; müvekkili şirketin, … nolu Trafik Sigorta Poliçesi Karayolu Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası ile … A.Ş.’ nin maliki / sigorta ettireni olduğu … plaka sayılı ticari aracı, 11.03.2016-11.03.2017 tarihleri arasında geçerli olmak üzere sigortaladığını, müvekkili şirkete sigortalı bulunan, maliki ve sigorta ettireninin davalı olduğu … plaka sayılı sürücüsü olay yerini terk eden aracın 03.07.2017 tarihinde … Mahallesi … Caddesi … alt geçidi karşısında bulunan trafik ışıkları önü yaya geçidi yolunda araç yoluna kırmızı yaya yoluna yeşil ışık yandığı esnada karşıdan karşıya geçmek isteyen yaya …’e çarpması sonucu yaralanmalı ve maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, kazada; 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 84/a ( Kırmizı ışıklı trafik işaretinde veya yetkili memurun dur işaretinde geçme) ile aynı kanunun 47/d maddesinde yer alan ( d) Trafik güvenliği ve düzeni ile ilgili olan ve yönetmelikte gösterilen diğer kural, yasak, zorunluluk veya yükümlülüklere, uymak zorundadırlar.) kurallarını ihlal ettiği gibi, önünde araçlar bulunmasına ve gidiş istikametine iki şeridinde dolu olmasına rağmen karşı yönden gelen araçların kullandığı şeride geçerek ve hızla giderek ve kırmızı ışıkta geçerek yaya geçidinde geçmekte yayaya çarparak ağır kusur işleyen ve kaçan … plaka sayılı araç sürücüsü kusurlu bulunduğunu, bu olayla ilgili Ankara Batı …Asliye Ceza Mahkemesi’nin … E. sayılı dosyası ile ceza davası açıldığını, işbu kaza neticesinde yaya …’in yaralandığını, …’in yaralanması ve sürekli sakat kalması neticesinde Ankara Batı ÂAsliye Ticaret Mahkemesi’nin …-E….-K. Sayılı kararına istinaden Ankara … İcra Müdürlüğünün …-E. sayılı dosyasına 41.031,88-TL’si sürekli sakatlık tazminatı ve 448,90 TL’si tedavi ve yol gideri olmak üzere ve bu miktarların ferileri ile birlikte toplam 69.080,97 olarak 05.02.2021 tarihinde müvekkili şirketin poliçe teminatı limiti dâhilinde ödendiğini, meydana gelen kazada müvekkili şirkete sigartalı … plaka sayılı araç tespit edilmiş olup, Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları B.4/a-f ye göre sigortalı araç maliki/sigortalı davalı … A.Ş. ödenen tazminatlardan ve giderlerden sorumlu olduğunu, müvekkili şirket tarafından işbu rücuen tazminat alacağının tahsili için Ankara Batı İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyasıyla davalıya karşı ilamsız icra takibine geçildiğini, 69.080,97 TL tazminat bedelinin, işlemiş faizle birlikte 88.364,03TL olarak talep edildiğini, yapılan itiraz üzerine takibin durduğunu, işbu rücuen tazminat için yapılan arabuluculuk başvurusu sonucu yapılan arabuluculuk görüşmesinin de olumsuz sonuçlandığını beyan ederek, Ankara Batı İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyasına yapılan itirazın iptali ile icra takibinin devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili; müvekkili şirketin eylemlerinden sorumlu olduğu araç sürücüsü …’ın Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası b.4/a fıkrası kapsamında değerlendirilebilecek şekilde ağır kusurlu olmadığını, Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası B.4./a, tazminatı gerektiren olay sigortalının veya eylemlerinden sorumlu olduğu kişilerin kasti bir hareketi veya ağır kusuru sonucunda meydana gelmişse rücuya imkan tanıdığını, 23/02/2017 tarihinde müvekkili şirkete ait … plakalı araç sürücüsü davalı …ın sevk ve idaresinde çizgilerle bölünmüş … Caddesini takiben … istikametine seyredip, olay mahalli ışık kontrollü yaya geçidine geldiğinde yolun sağından soluna geçmekte olan davacı yaya …’e aracının sağ yan ön ve sağ ayna kesimi ile çarpması sonucu yaralanmalı trafik kazası meydan geldiğini, kazanın araç sürücüsüne yeşil ışık yanarken davacının diğer araçların arasından çıkıp aracın aynasına çarpması ile meydana geldiğini, Ankara Batı … Asliye Ceza Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyası ile hasar dosyasında trafik kazasındaki kusur durumunun tespiti için alınan 21/02/2019 tarihli bilirkişi raporuna göre: kazanın oluşumunda, kimin kural ihlali işlediği, dolayısıyla kimin kırmızı ışık ihlali ile kazaya neden olduğu mevcut deliller ile anlaşılamadığından, tehlike sorumluluğuna katlanma ilkesi gereğince, tehlike eşit varsayıldığından, kazanın meydana gelmesinde kusurun, davacı sigorta şirketine sigortalı … plakalı araç sürücüsü …ve davacı … arasında yarı yarıya %50-%50 oranında paylaştırılabileceği görüş ve kanaatine bildirildiğini, müvekkili şirketin eylemlerinden sorumlu olduğu araç sürücüsü …’ın Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası B4/a fıkrasıyla kapsamında değerlendirilebilecek şekilde kasti bir hareketi veya ağır kusuru bulunmadığından davacı sigorta şirketinin müvekkili şirkete rücu talebinin haksız ve yersiz olduğunu, müvekkili şirketin eylemlerinden sorumlu olduğu araç sürücüsü …’ın Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası b.4/f fıkrası kapsamında değerlendirilebilecek şekilde ağır kusurlu olmadığını, kaza sonrası zarar gören yaya …’in yaşı küçük bir kız olması nedeniyle çok sayıda insanın bir anda olay yerine toplandığını, şoförün olay yerinden ayrılmak zorunda kaldığını, araç sürücüsü davalı …’ın kendi kusuruyla kazaya sebep olmuş olsa da bu yaşta bir kız çocuğuna zarar verdiği görüntüsü içinde olmanın verdiği endişe ve olay yerine toplananların tavırlarından linç edileceği korkusuna kapıldığını, dolayısıyla araç sürücüsü …ın olay yerinden can güvenliği endişelenmesini hiçbir şekilde olay yerini terk etmesi veya davacının ifade ettiği şekilde kaçması olarak değerlendirilemeyeceğini, müvekkili şirketin eylemlerinden sorumlu olduğu araç sürücüsü …’ın Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası B4/f fıkrasıyla kapsamında değerlendirilebilecek şekilde olay yerini terk etmesi veya belgelerin düzenlenmesi yükümlülüğüne aykırı davranması söz konusu olmayıp; davacı sigorta şirketinin müvekkili şirkete rücu talebinin haksız ve yersiz olduğunu beyan ederek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
Ankara Batı İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyası, tarafların ticaret sicil kayıtları, mahkememizin … esas sayılı dava dosyası, Ankara … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyası, Ankara Batı … Asliye Ceza Mahkemesinin … esas sayılı dava dosyası, 24/10/2023 tarihli bilirkişi raporu ile tüm dosya kapsamı.
Bilirkişi raporunda, davacı … Sigorta A.Ş.’nin davalıya rücu hakkının bulunup bulunmadığı konusundaki hukuki değerlendirmenin mahkemenin takdirine ait olmak üzere; rücu hakkının bulunduğunun kabulü halinde; 69.080,97TL asıl alacak ve 19.283,06TL işlemiş avans faizi yönünden itirazın iptali ile takibin devamının gerektiği belirtilmiştir.
GEREKÇE :
Dava; davacının trafik sigorta poliçesi kapsamında sigortalısına ödenen bedelin rücuen tahsili için başlatılan icra takibine yönelik itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davacı alacaklı trafik sigorta poliçesi nedeniyle davalıdan alacaklı olduğu iddiasıyla ilamsız icra takibi başlatmış olup; ödeme emri davalı borçluya 02.11.2022 tarihinde tebliğ edilmiştir. Davalı borçlu 7 günlük yasal süresi içinde 02.11.2022 tarihinde ödeme emrine itiraz ettiğinden takibin durdurulmasına karar verilmiştir.İtirazın iptaline yönelik olarak açılan iş bu dava hak düşürücü yasal süresi içerisinde açıldığından işin esasına girilerek inceleme yapılmıştır.
03/03/2017 tarihinde, davalının maliki olduğu dava dışı sürücü …’ın sevk ve idaresindeki davacı sigorta şirketince sigortalı olan … plakalı aracın karıştığı kazada dava dışı yaya … yaralanmıştır.
Dosya arasına alınan Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyasının incelenmesinde, davacılarının …, …, … olduğu, davalılarının … … Sigorta A.Ş. ve … Şirketi olduğu, dava konusu kazanın 03/03/2017 tarihli kaza olduğu, yapılan yargılama sonucunda maddi ve manevi tazminat talepli davanın kısmen kabul kısmen reddine karar verildiği ve kararın istinaf incelemesinden geçerek kesinleştiği tespit edilmiştir.
… plakalı aracın 11/03/2016 – 11/03/2017 tarihleri arasında davacı sigorta şirketince trafik sigortası poliçesi kapsamında sigortalı olduğu, poliçenin kaza tarihini kapsadığı anlaşılmıştır.
Davacı taraf açmış olduğu işbu dava ile olay yerini terk sebebine dayalı olarak dava dışı zarar görene yapılan ödemenin sigortalıdan rücuen tahsilini talep etmektedir.
Davalı yan, araç sürücüsünün olay yerini terk etmesinin gerekçesi olarak kazada yaralananın küçük bir kız çocuğu olması ve kaza sonrası olay yerine toplananların tavırlarından linç edileceği korkusuna kapılmasını göstererek rücu koşullarının oluşmadığını savunmaktadır.
Uyuşmazlık, rücu koşullarının oluşup oluşmadığı hususundadır.
Poliçe düzenleme tarihinde yürürlükte bulunan Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları 14 Mayıs 2015 gün 29355 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanarak 01 Haziran 2015 tarihinde yürürlüğe giren Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının B.4. maddesinde; “Zarar Görenlerin Haklarının Saklı Tutulması Ve Sigortacının Sigortalıya Rücu Hakkı başlıklı maddede “Sigorta sözleşmesinden veya sigorta sözleşmesine ilişkin kanun hükümlerinden doğan ve tazminat yükümlülüğünün kaldırılması veya miktarının azaltılması sonucunu doğuran haller zarar görene karşı ileri sürülemez.
Ödemede bulunan sigortacı, sigorta sözleşmesine ve bu sözleşmeye ilişkin kanun hükümlerine göre, tazminatın kaldırılmasını veya azaltılmasını sağlayabileceği oranda kazaya sebebiyet veren sigortalıya rücu edebilir.
Sigortalıya başlıca şu nedenlerle rücu edilir:
a-) Tazminatı gerektiren olay, sigortalının veya eylemlerinden sorumlu olduğu kişilerin kasti bir hareketi veya ağır kusuru sonucunda meydana gelmiş ise,
b-) Tazminatı gerektiren olay, aracın ilgili mevzuat hükümlerine göre gereken ehliyetnameye sahip olmayan veya geçerliliğini yitirmiş sürücü sertifikasına sahip ya da ehliyetine geçici/sürekli el konulmuş kimseler tarafından sevk edilmesi veya trafik kurallarının ağır kusur ile ihlali sonucunda meydana gelmiş ise,
c-) Aracın, uyuşturucu madde veya ilgili mevzuatta belirlenen seviyenin üzerinde alkollü içki almış kişilerce veya aynı mevzuatta alkollü içki alamayacağı belirtilen kişilerce alkollü içki alınmak suretiyle kullanılması sırasında meydana gelen zararlar,
ç-) Tazminatı gerektiren olay, yolcu taşımaya ruhsatlı olmayan araçlarda yolcu taşınması veya yetkili makamlarca tespit edilmiş olan istiap haddinden fazla yolcu veya yük taşınması veya patlayıcı, parlayıcı ve tehlikeli maddeleri taşıma ruhsatı bulunmayan araçlarda, bu maddelerin parlama, tutuşma ve infilakı yüzünden meydana gelmiş ise,
d-) Sigortalının rizikonun gerçekleşmesi halinde bu genel şartların B.1 maddesinde belirtilen yükümlülükleri yerine getirmemesinden dolayı zarar ve ziyan miktarında bir artış olursa,
e-) Tazminatı gerektiren olayın aracın çalınması veya gasp edilmesi sonucunda olması halinde, çalınma veya gasp edilme olayında sigortalının kendisinin veya eylemlerinden sorumlu olduğu kişilerin kusurlu olduğu tespit edilirse,
f-) Bedeni hasara neden olan trafik kazalarında sigortalının veya eylemlerinden sorumlu olduğu kişilerin, tedavi veya yardım amaçlı sağlık kuruluşuna gitme, can güvenliği nedeniyle uzaklaşma gibi zorunlu haller hariç olmak üzere, olay yerini terk etmesi veya kaza tutanağı, alkol raporu vb. kazanın oluş koşullarına ilişkin gereken belgelerin düzenlenmesi yükümlülüğüne aykırı davranması halinde,
Sigortacı rücu sebeplerine dayanarak tazminat sürecini geciktiremez ve bu sebeplere dayalı bilgi ve belgeyi hak sahibinden talep edemez.” şeklinde düzenleme yapılmıştır.
Genel Şartlar B.4-f. bendi kapsamında sigortacının, sigortalısına rücu edebilmesi için ilgili yükümlülüklerin yerine getirilmemesi yeterlidir.
Sigorta genel şartları B.4-f. bendin kapsamında sigortalı, sürücünün olay yerini terk etmiş olması durumda ancak;
-Bedeni hasara neden olan trafik kazalarında sigortalının veya eylemlerinden sorumlu olduğu kişilerin, tedavi veya yardım amaçlı sağlık kuruluşuna gitmesi,
-Bedeni hasara neden olsun veya olmasın can güvenliği nedeniyle uzaklaşma gibi zorunlu hallerde ilgili maddeden kaynaklanan sorumluluklardan kurtulur.
Davacının talebinin genel şartlar B.4-f. maddesi gereğince sürücünün olay yerini terkine dayalı olduğundan, olay yerini terkin zorunlu nedenlerden kaynaklanmamış olması halinde davacı, zarar görene yapmış olduğu ödemeyi, sorumlu olduğu “gerçek zarar” ile sınırlı olarak, sigortalısından talep edebilir. Bu bilgiler ışığında dosya değerlendirildiğinde; sürücü …, kolluktaki 03/03/2017 tarihli ifadesinde olayın akabinde yaralının başına vatandaşların toplanmasından korktuğu için olay yerinden ayrılarak polis merkezine geçtiğini beyan etmişse de, kolluktaki ifade saatinin 11:16 olduğu, kaza saatinin ise 08:10 olduğu, kaza ile ifade saati arasında 3 saat olduğu, davalı yanın iddia ettiği gibi sürücünün hemen kolluğa gitmediği, davalı tarafça linç edilmekten korkan sigortalı araç sürücüsünün olay yerini terk etmek durumunda kaldığı iddia edilmişse de dosya kapsamında iddianın ispatına yarar herhangi bir delil sunulmadığı bu itibarla olay yerinin mazeretsiz olarak terk edildiği, yasada açıklanan terke ilişkin zorunlu halin bulunmadığı, rücu koşullarının oluştuğu kabul edilerek gerekçeli ve denetime elverişli bilirkişi raporu hükme esas alınarak davalının haksız itirazının iptaline karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. Davacı yanın icra inkar tazminatı talebi bulunmadığından bu hususta karar verilmemiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-DAVANIN KABULÜ İLE, Ankara Batı İcra Dairesinin … esas sayılı takip dosyasına davalı borçlu tarafından yapılan itirazın iptali ile takibin devamına,
2-Alınması gereken 6.036,14TL karar ve ilam harcından peşin alınan 1.067,22TL harcın mahsubu ile bakiye 4.968,92TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
Zorunlu arabuluculuk kapsamında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddesi gereği ödenecek ve Arabuluculuk AÜT nin Birinci Kısmına göre taraf sayısı gözetilerek belirlenen 3.120,00TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
Davacı tarafından yatırılan 1.067,22TL peşin harç, 179,90TL başvuru harcı, 25,60TL vekalet harcı olmak üzere toplam 1.272,72TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
3-Davacı tarafından sarf edilen 98,00TL tebligat ve posta gideri ile 2.000,00TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 2.098,00TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
4-Davacının kendisini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince takdir ve hesap edilen 17.900,00TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.30/11/2023

Katip Hakim
e-imzalı e-imzalı