Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/486 E. 2023/1150 K. 02.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2023/486 Esas – 2023/1150
T.C.
Ankara Batı
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA

ESAS NO : 2023/486 Esas
KARAR NO : 2023/1150

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLLERİ :

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 10/05/2023
KARAR TARİHİ: 02/11/2023
K. YAZIM TARİHİ: 24/11/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA :
Davacı vekili mahkememize sunduğu dava dilekçesinde özetle ; Davalı/borçlu … Şirketi ile müvekkili alacaklı-davacı … Şirketi arasında abonelik sözleşmesi imzalandığını, abonelik sözleşmesi gereğince müvekkili şirketin, üzerine düşen edimleri gerçekleştirerek davalıya sabit hat üzerinden iletişim hizmeti sağladığını, fakat davalı-borçlunun …, …, …, …, … ve … numaralı fatura bedellerini ödemediğini, davalı borçlu şirkete ait Abone/Müşteri No:… Şirket Hukuk Birimi Dosya Nosu:… olduğunu, fatura bedeli toplamı 314,63 TL olan asıl alacak tutarının ödenmemesi üzerine, alacağın temini için, öncelikle UYAP sistemi bünyesinde oluşturulan Merkezi Takip Sistemi üzerinden … (MTS) sayılı dosyasıyla, yetkili icra müdürlüğü olarak Ankara Batı İcra Müdürlüğü belirtilerek, 01.02.2022 tarihinde MTS takip başlatıldığını, borçlunun 05.05.2022 tarihinde borca itiraz etmesi üzerine takibin durdurulduğunu, müvekkili şirket tarafından yapılan kontrollerde … abone/müşteri numaralı iletişim hattı ile ilgili, borçlu tarafından 2021/03-06-07-08-09 ay dönemli normal faturaların ve 2021/10 ay dönemli Abonelik İptal (Son) Faturasının ödenmemesi nedeniyle aboneliğin iptal edildiğini, borçluya son olarak 2021/10. ay dönemli AIP (Abonelik İptal Faturası) faturası kesildiğini, borçlunun ödenmeyen faturaları nedeniyle dosyasının … Şirketi hukuk sistemine intikal ettiğini, hukuk sistemine aktarılmadan önce adi posta yoluyla borç ihbarnamesi gönderilmiş olduğunun tespit edildiğini, alacak likit olup fatura bedellerinin açık olduğunu, davalının üzerine düşen edimleri yerine getirmediğini, ilgili fatura bedellerini ödemediğini, abonelik sözleşmesi gereği fatura takibinin müşterinin/abonenin sorumluluğunda olduğunu, takip talebinde fatura bedellerinin talep edildiğini, takip öncesinde müvekkili şirket tarafından fatura ve borç ihbarnamesi gönderilerek borçlunun temerrüde düşürüldüğünü, öncelikle borçlunun temerrüde düşürüldüğü bu tarihten itibaren; aksi kanaatte takip ile karşı taraf temerrüde düşürülmüş olmakla takip tarihinden itibaren, Reeskont Avans faizi talepleri olduğunu, davalının ödemeyi geciktirmek amacıyla itirazda bulunduğunu, tüm bu nedenlerle davalı/borçlunun itirazları haksız ve yersiz olduğundan itirazların iptaline, uyap Merkezi Takip Sisteminde kayıtlı … Esas sayılı MTS takip dosyasının devamına, haksız ve dayanaksız olarak yapılmış bulunan itirazlar sebebiyle takip bedelinin %20 sinden az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, borçlunun temerrüde düşürülme tarihinden itibaren, aksi kanaatte takip ile karşı taraf temerrüde düşürülmüş olmakla takip tarihinden itibaren, reeskont avans faizine hükmedilmesine, yargılama giderleri, dava vekalet ücreti ve arabuluculuk taraf vekalet ücretlerinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili cevap dilekçesi ile özetle; Resmi Gazete’nin 02.07.2021 tarihli ve … (Mükerrer) sayılı nüshasında yayımlanan Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu’nun 01.07.2021 tarihli ve 9647 sayılı kararı uyarınca, 6361 sayılı Finansal Kiralama, Faktoring, Finansman ve Tasarruf Finansman Şirketleri Kanunu hükümlerine göre intibak planı yeterli görülmeyen 21 adet tasarruf finansman şirketinin 6361 sayılı Kanunun Geçici 7’nci maddesinin dördüncü fıkrası kapsamında tasfiyelerine karar verildiğini, Adalet Bakanlığına hitaben gönderilen 29.07.2021 tarihli ve 16931 sayılı yazı ile haklarında verilen tasfiye kararı 02.07.2021 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan (halihazırda ünvanlarının başına “Tasfiye Halinde” ibaresi eklenmiştir.) ve aralarında müvekkili … Tic. A.Ş ‘nin de bulunduğu 21 adet tasarruf finansman şirketi ile ilgili olarak, 02.07.2021 itibarıyla ihtiyati tedbir de dahil her türlü icra ve iflas takibatının durduğu ve belirtilen şirketler hakkında yeni icra ve iflas takibi yapılamayacağı nazara alınarak, yetkili ve görevli mahkemeler ile icra ve iflas müdürlükleri tarafından tesis edilecek işlemlerde bu hususun göz önünde bulundurulması ve ayrıca bu şirketler hakkında üçüncü kişiler tarafından açılmış tüm dava, icra ve iflas takiplerinin ivedi olarak Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu’na bildirilmesi gerekliliğinin mahkemeler ile icra ve iflas dairelerine bildirilmesi hususunun iletildiğini, müvekkili şirket kamusal tasfiye sürecinde olduğu için aleyhine icra takibine başlatılamayacağını, kanun hükmüne aykırı olarak başlatılan icra takibine ilişkin olarak taraflarınca takibin iptali davası ikame edilmiş olup davanın derdest olduğunu, davacı tarafından müvekkili şirket aleyhine 01.02.2022 tarihinde Merkezi Takip Sistemi -…MTS sayılı dosya ile takip başlatıldığını, anlatıldığı üzere müvekkili şirketin 02.07.2021 tarihinde tasfiye sürecine girdiğini, 02.07.2021 itibariyle müvekkili şirket aleyhine yeni icra ve iflas takibi başlatılamayacağı hususu Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu II. Tahsilat Daire Başkanlığı’nın T.C. Adalet Bakanlığı’na hitaben 29.07.2021 tarihli yazısında da belirtildiğini, bahsi geçen takibin iptali bakımından Ankara Batı … İcra Hukuk Mahkemesi nezdinde 2… esası ile takibin iptali davası ikame edildiğini, bu sebeple Merkezi Takip Sistemi – … MTS Sayılı takibe devam edilmesi hukuken mümkün olmayıp işbu davanın reddi gerektiğini, davacının müvekkili şirkete alacak kaydı talebinde bulunması gerekmekte iken ödeme emri düzenleyerek icrai işlemde bulunmasının hukuki bir dayanağı bulunmadığını, davacının öncelikle müvekkili şirkete alacak kaydı başvurusunda bulunmalı, eğer ki alacak kaydı başvurusu reddedilirse müvekkili şirket aleyhine kayıt kabul davası ikame etmesi gerektiğini, müvekkili şirketin alacak kaydı taleplerini toplamaya başlamış olup 08.05.2023 tarihinde 16.05.2023 tarihinde ve 24.05.2023 tarihinde alacak kaydı taleplerinin toplanmaya başlandığı hususunun ilan edildiğini, alacak taleplerin değerlendirilmesi sonucu usul ve yasaya uygun olarak düzenlenecek sıra cetveli doğrultusunda şirket malvarlığının yeterli geldiği ölçüde tüm alacaklıya garameten ödeme yapılacağını, Resmi gazetede yayım tarihi itibari ile müvekkili şirket aleyhine icra iflas takibatı yapılamayacağını, bu sürece karşın başlatılan takibin usul ve yasaya aykırı olduğunu, davacı alacaklının müvekkili şirketten herhangi bir alacağı var ise dahi bu alacağın tasfiye masasına kaydedilmesi gerektiğini, Yasal mevzuat gereği müvekkili şirket hakkında 02.07.2021 itibariyle yeni icra takibi başlatılamayacağı açık olmasına ve bu hususta icra dairesine sunulan itiraz yazısında da bu durum açıkça belirtilmesine rağmen takip başlatan davacının kötüniyetli olduğunu, kaldı ki kabul anlamına gelmemek kaydıyla, davacının müvekkili şirketten herhangi bir alacağının bulunduğuna hükmedilmesi halinde dahi bu alacak tasfiye masası alacağı olarak kabul edilecek ve tasfiye hükümleri kapsamında ödeneceğini, tüm bu sebeplerle haksız ve dayanaksız işbu itirazın iptali davasının esastan reddine, takibinde haksız ve kötüniyetli olan davacının takip konusu alacağın %20’sinden az olmamak üzere kötüniyet tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
Merkezi Takip Sisteminde kayıtlı … Esas sayılı dosyası, tarafların ticaret sicil kayıtları, Türk Telekom AŞ kayıtları, Ankara Batı …İcra Hukuk Mahkemesinin … esas sayılı dosyası ile tüm dosya kapsamı.
GEREKÇE :
Dava, abonelik sözleşmesinden kaynaklı başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davacı, davalıdan alacaklı olduğu iddiasıyla icra takibi başlatmış olup; ödeme emri davalı borçluya 29/04/2022 tarihinde tebliğ edilmiştir. Davalı borçlu 7 günlük yasal süresi içinde 005/05/2022 tarihinde ödeme emrine itiraz ettiğinden takibin durdurulmasına karar verilmiştir. İtirazın iptaline yönelik olarak açılan iş bu dava hak düşürücü yasal süresi içerisinde açıldığından işin esasına girilerek inceleme yapılmıştır.
Resmi Gazete’nin 02.07.2021 tarihli ve … (Mükerrer) sayılı nüshasında yayımlanan Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu’nun (Kurul) 01.07.2021 tarihli ve 9647 sayılı kararı uyarınca, 6361 sayılı Finansal Kiralama, Faktoring, Finansman ve Tasarruf Finansman Şirketleri Kanunu (Kanun) hükümlerine intibak planı yeterli görülmeyen 21 adet tasarruf finansman şirketinin 6361 sayılı Kanunun Geçici 7’nci maddesinin dördüncü fıkrası kapsamında tasfiyelerine karar verilmiştir.28.07.2021 tarih, 2021/31551 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan 7333 sayılı Bazı Kanun Ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 18’inci maddesi ile değişik 6361 sayılı Kanunun 50/A maddesinin 4’üncü fıkrasında; “Faaliyet izni kaldırılarak tasfiyesine karar verilen şirketler hakkında 5411 sayılı Kanunun 106 ncı maddesinin ikinci, yedinci, dokuzuncu ve onuncu fıkraları, 108 inci, 109 uncu, 110 uncu, 132 nci, 133 üncü,134 üncü, 137 nci, 138 inci, 140 ıncı, 141 inci ve 142 nci madde hükümleri kıyasen uygulanır. Faaliyet izni kaldırılarak tasfiyesine karar verilen tasarruf finansman şirketlerinin varlıklarının yükümlülüklerini karşılamadığının tespiti halinde Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu Kurulu kararına istinaden tasfiye komisyonu mahkemeden, bu şirketlerin iflasını talep edebilir. Hakkında iflas kararı verilen tasarruf finansman şirketinin iflas tasfiyesinde 5411 sayılı Kanunun 106 ncı maddesi kıyasen uygulanır. Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu Kurulu, bu maddede düzenlenen tasfiyeye ilişkin usul ve esasları belirlemeye yetkilidir” hükmü yer almaktadır. Adı geçen madde ile yollama yapılan 5411 sayılı Kanun’un 106’ncı maddesinin 2’nci fikrasında; “İznin kaldırılmasına ilişkin Kurul kararının Resmi Gazete’de yayımlandığı tarihten itibaren, banka hakkındaki ihtiyati tedbir dâhil her türlü icra ve iflas takibatı durur ve yeni icra ve iflas takibi yapılamaz. Banka hakkında Fon haricinde üçüncü kişiler tarafından açılmış tüm dava, icra ve iflas takipleri mahkeme, icra ve iflas dairesi tarafından derhal Fona bildirilir.” denilmektedir.Dosya kapsamından, 02/07/2021 tarıhlı ve 31529 (Mükerrer) sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu’nun 01/07/2021 tarihli ve 9647 sayılı kararı uyarınca, TMSF tarafından Adalet Bakanlığına hitaben gönderilen 29/07/2021 tarihli ve … sayılı yazı ile haklarında tasfiye kararı verilen ilgili şirketler ile ilgili olarak 02/07/2021 itibariyle ihtiyati tedbir dahil her türlü icra ve iflas takibatının durduğu ve belirtilen şirketler hakkında yeni icra ve iflas takibi yapılamayacağı nazara alınarak yetkili ve görevli mahkemeler ile icra ve iflas müdürlükleri tarafından tesis edilecek işlemlerde bu hususun göz önünde bulundurulması hususunun iletildiği anlaşılmaktadır. İcra takibi yapıldığı tarihteki şartlara göre değerlendirilmelidir. Somut olayda takibin başlatıldığı tarihte ihtiyati tedbir kararı mevcut olup, alacaklı tarafından borçlu şirket hakkında tedbir devam ettiği sürece takip yapılması mümkün olmadığına göre davalı aleyhine icra takibi başlatılması tedbir kararına aykırılık teşkil etmektedir. Bu halde tedbir kararından sonra başlatılan icra takibine yöneltilen itiraz üzerine açılan eldeki davanın, icra takibine sıkı sıkıya bağlı bir dava olduğu da dikkate alınarak davanın hukuki yarar yokluğundan usulden reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın hukuki yarar yokluğundan REDDİNE,
2-Alınması gereken 269,85TL karar ve ilam harcından peşin alınan 179,90TL harcın mahsubu ile bakiye 89,95TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
Zorunlu arabuluculuk kapsamında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddesi gereği ödenecek ve Arabuluculuk AÜT’nin Birinci Kısmına göre taraf sayısı gözetilerek belirlenen 2.353,22 TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından sarf edilen yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
4-Davalının kendisini vekil ile temsil ettiği görülmekle karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT madde 13/2 uyarınca 329,25 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, miktar itibari ile kesin olmak üzere karar verildi. 02/11/2023

Katip Hakim
e-imzalı e-imzalı